WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesi ile paralel olan İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufî işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Üçüncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....

    KARŞI OY YAZISI Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın ayrıntılarına ve muvazaa ile ilgili açıklamalara ilamda yer verildiğinden ayrıca tekrar edilmeyecektir. Ayrıca dava konusu olayda muvazaalı işlem, taşınmaz satışına ilişkin olduğundan değerlendirme, taşınmaz satışlarında muvazaa ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taşınmaz satışının muvazaalı olduğu iddiasıyla TBK’nın 19. maddesine dayanılarak açılan bir davada, muvazaa iddiasının kabulü hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip tapu iptali ve tescil yerine kıyasen davalıya ait taşınmaz üzerinde alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi şeklinde hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır....

      Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. Maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır. Alacaklıların “muvazaalı” olduğunu ileri sürdükleri işlemler hakkında iptal davasının hüküm ve sonuçlarından yararlanmak istemeleri ileri sürülen vakıa ile talep sonucu arasında açık bir uyumsuzluk teşkil etmektedir. Muvazaa sebebine dayanan dava ile iptal davasının özelliklerini bir arada barındıran adeta yeni (karma) bir dava türün meydana getirilmesi beraberinde bir dizi sorunu da getirdiği için isabetli değildir....

        nun 19 ve devamı maddeleri uyarınca muvazaa olarak nitelendirilerek davanın kabulüne karar verildiği, davalı-3.kişi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmektedir. Yerleşik yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere, muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava her ne kadar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine istinaden açılmış muvazaa nedeniyle iptal davası ise de, gerçek amacının davalı ....'in haciz sıra cetvelinde 1. sırada olması nedeniyle bu sıranın iptali istemi olduğu, takip hukukuna yönelik bir dava olduğu, bu nedenle de uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisine girdiği, takip hukukuna ilişkin olan bu davaya bakmaya, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....

          Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabileceği, böyle bir iddia karşısında aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçların saptanması olduğu, davacının tazminat davası ile edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açtığı, taşınmaz satışının iptali ile alacağını temin etme imkanı olacağından davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir....

            Dava; dava dilekçesi ve cevap dilekçesi incelendiğinde, 6098 sayılı TBK 19. Maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescili davasıdır. Yargıtay uygulamalarında TBK'nın 19. maddesinde dayanılarak açılan muvazaa davasının kabulü halinde kıyas yoluyla İİK'nın 283/1 ve 2. maddesinin ( iptal ve tescile gerek olmaksızın alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesi) uygulanacağı kabul edilmiştir. Tasarrufun iptali davaları ise ayni sonuç doğurmayan kişisel davalardır. Bu davalar sebebiyle davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir. Dava konusu taşınmaz olsa bile tapu kaydının iptaline karar verilemez. Muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktadır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "....Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....

              Dairemizin 03.06.2021 tarih ve 2021/514 Esas, 2021/491 Karar sayılı kaldırma kararında; " ....TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 maddesi anlamında tasarrufun iptali davası gibi değerlendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir....

              Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

              UYAP Entegrasyonu