Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince, davaya konu bağımsız bölümlerin sözleşmenin tarafı olmayan ve davacı tarafından kötü niyetleri ve muvazaalı davrandıkları ispatlanamayan 3. kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının tazminatın davalı ... Ltd. Şti.'den tahsilini talep ettiği tazminat ile ilgili davalı ... Ltd Şti'den herhangi bir talebinin bulunmadığı belirtilerek, esastan reddedilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davalı ilk yüklenici ... Ahşap PVS Ltd. Şti. ile davalı 2. yüklenici ... Yuvam İnş. Ltd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalılar ... ve ...vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan...’nin, 4947 ada 11 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümü mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...’ın dava konusu 112 ada 104 ve 105 parsel sayılı taşınmazlardaki eşi Kemal’den intikalen gelen miras paylarını 16.10.1997 tarihinde davalı kızı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, 105 sayılı parsel üzerinde kat irtifakı tesisi ile 5 ve 8 no’lu meskenler ile bir işyerinin davalı adına tescil edildiğini, iş yerinin 3. kişiye satıldığını, mirasbırakan tarafından yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, satış gerçek olsa dahi saklı paylarına da tecavüz edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir....

        e borçlanarak sattığını, taşınmazdan murisin icra yoluyla tahliye edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, mümkün olmazsa binanın zemin katının değerinin tesbit edilerek, fazla hakları saklı kalarak 20.000 YTL.nin dava tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin reddine, 30.000 YTL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece bozma öncesi ilk kararda davalı ... Akdağ hakkındaki davanın reddedildiği, temyiz üzerine dairemizce sair temyiz itirazları reddedilerek bu davalı hakkındaki kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan davalı ......

          Bu gerekçeyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemenin kararına yaptığı gerekçe ise dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Yapılan nitelendirme yanılgıya dayalıdır. Bundan ayrı davacı vekili, terditli olarak davasını açmıştır. Tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmaz üzerine diktiği ağaçların bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davacının tapu iptali ve tescil isteği açıklanan gerekçeyle yerinde bulunmadığına göre, ağaçların bedeli olarak istenen tazminat konusunun iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak deliller çerçevesinde mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunmaktadır....

            Şirketinden harici sözleşme ile satın aldığını, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen tapusunu alamadığı gibi davalı arsa maliki ... ...’nın muvazaalı olarak dairenin tapusunu diğer davalı ...’e temlik ettiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 11 no'lu bağımsız bölümün adına tescilini olmaz ise daire bedelinin yükleniciden tahsilini talep etmiştir. Dava açıldıktan ve ihtiyati tedbir kararı tapuya şerh edilmeden önce ... ...’in tapuyu ...’a devretmesi üzerine davacı yeni malike karşı ayrı dava açmış ve eldeki dava ile birleştirilmiştir. Yapılan yargılama sonunda davacının muvazaa iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen karar Dairemizce özetle “…arsa maliki tarafından ...’e ve onun tarafından da ...’a yapılan devirlerin muvazaalı olduğu, tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur....

              HMK.nun 303/1 maddesinde "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/417 E., 2010/539 K. sayılı kararında taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise, tapu iptali ve tescil talep edilen dairelerin bilirkişi tarafından belirlenecek değerine göre tazminatın tahsili talep edilmiş olup, iş bu davada ise davacının arsa, işçilik ile inşaatın yapımında kullandığı malzemeler için ve SGK, Belediye ve Vergi Daireleri nezdinde harcadığı paraların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edilmiştir....

                ın dosya kapsamından TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunun anlaşılmasına göre tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... 'tan intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tespit malikleri ve tapu kayıt maliki aleyhine terditli olarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmış olup; mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine rağmen bedele yönelik talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının tapu iptali ve tescil istemiyle 2. kademede tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

                  Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK'nın md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava BK.nın 125.maddesine (6098 sayılı BK.'nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

                    aleyhine18.05.2005 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin masrafı olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, davacı koca tarafından evlilik birliği içerisinde edinilen ve edinme tarihinde davalı eş ... adına tescili yapılan 1172 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın zemin katına ilişkin arsa payının yarısının iptali istemi ile açılmıştır. Davalılardan Nazife ise diğer davalı ...'nin kızkardeşi olup, ona yapılan 04.10.2004 günlü satışında muvazaa ile illetli olduğu ileri sürülmüştür. Davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu