Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Somut olaya gelince; dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptali istemine ilişkin olup; öncelikle belirlenmesi gereken husus, satış vaadi sözleşmesinin muvazaa ile illetli olup olmadığıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava,muvazaa nedeniyle açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muvazaa nedeniyle açılan taşıma satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi,Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin ... İlçesi ... parselde paydaş olduğunu, davalının 31.12.2008 tarihinde aldığı payın önalım hakkı nedeniyle iptali ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, tapuda satış olarak görülen işlemin gerçek bir satış sözleşmesi olmadığını, miras hukukuna ilişkin olmakla ve işlem kolaylığı düşüncesiyle yapıldığını, yurtdışında yaşayan kişilerin verdikleri vekaletnamedeki eksiklik nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılamayacağının anlaşılması üzerine, kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin işlemlerin tek elden yürütülmesi amacıyla güvenilir kişi durumundaki satıcılardan ...'ün eşi ve diğerlerinin enişteleri olan davalıya payın temlik edildiğini 27.03.1957 gün ve 12/2 sayılı İ.B.K. uyarınca önalım hakkının kullanılamayacağından davanın reddini savunmuştur....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı ticari plaka satış sözleşmesinin ve araca ait trafik sicil kaydının iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babaları...’nun, davalılara ... plaka sayılı ticari taksiyi ve ticari plakasını diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak satış göstermek suretiyle 07.11.2002 tarihinde devrettiğini ileri sürerek ticari plaka satış sözleşmesinin ve trafik sicil kaydının muvazaa nedeniyle iptali ile miras payı oranında adına tesciline,olmadığı takdirde saklı payının tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, devrin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olmadığını, mirasbırakanın kendilerinin taksicilik yapacağını düşünerek, davacının da onayını alarak ticari taksiyi sattığını ayrıca tenkis isteği yönünden bir yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Şti. arasında düzenlenen muvazaalı satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, davacı- karşı davalının kesinleşen mahkeme ilamı ile taşınmaza malik olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı- karşı davalı vekili ile davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava ipoteğin kaldırılması; karşı dava alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak yapıldığı ileri sürülen satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davalı-karşı davacı ... Narenciye Ltd. Şti., dava konusu taşınmazın önceden diğer davalı ... Tarım Ltd. Şti.'...
Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; Önalım hakkına konu edilen 235 no’lu parseldeki 1/162 pay 12.500-TL bedelle taşınmazın diğer paydaşı tarafından davalı ...'ya satılmıştır. Davacı ise, tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, mahkemece tespit edilecek gerçek değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından, bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür. Muvazaa iddiasının kanıtlanmasında, tanık beyanlarının payların davalıya hangi bedel karşılığı satıldığı konusunda açık, kesin ve görgüye dayalı olması gerekmektedir. Ayrıca, muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir....
Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamını önalım bedeli olarak depo etmesi gerekir.Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen 4656 no’lu parseldeki toplam 9/16 pay 120.000-TL bedelle taşınmazın diğer paydaşları tarafından davalı ...'a satılmıştır. Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçekte payların 10.000-TL bedelle satın alındığını iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaa sebebi ile iptali, birleşen dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline birleşen dosyadan açılan tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olup, karar birleşen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz edenin sıfatına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....