Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No:9, Şişli/İstanbul adresinde bulunan ve toplam 20.000m2 lik kapalı alan kullanımlı hastane binası tapu kaydına tedbir kararı verilerek şerh işlenmesi, delillerin karartılmasının önüne geçilmesi için davalı Ahmet Ergün hakkında davaya konu 01.07.2015 tarihli sözleşmesinin imzalandığı tarihdeki akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için "sağlık heyet raporu" alınması, davalılar arasında yapılan 01.07.2015 tarihli sözleşmenin muvazaa mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) nedeniyle yok hükmünde sayılması, 01.07.2015 tarihli sözleşmede verilenlerin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği hak sahiplerine iadesi, şirket hisselerinin devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve sözleşmeye konu, İstanbul İli, Şişli İlçesi, İnönü mahallesi, 535 ada, 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....

de sahibi olduğu hisselerinin tamamının davalılara devri mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlükte bulunduğu 2012 yılından önce gerçekleştiğini, anonim şirket hissesinin muris muvazaası nedeni ile devrinin iptaline ilişkin olarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 18.09.2017 tarih 2017/2861 E. 2017/4477 K. Sayılı ilamında belirtildiği gibi şirket hisse devirlerinin iptalinin istenildiği, izah olunan nedenlerle murisin davalı şirkette bulunan hisselerinin devirlerinin iptaline ve terekeye iadesine, bu durumun mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hisse devrinin iptaline ve tenkisine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; davalı ... ... hisselerinin muris ...'...

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 18.04.2014 gün ve 2014/38 Esas, 2014/3061 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi dahili davalılardan ... vekili, ..., ..., ... vekilleri ve ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı yüklenici vekili, müvekkili yüklenici... ile davalı arsa sahibi ... arasında imzalanan 24.08.2004 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, inşaat tamamlandığı halde, müvekkiline isabet eden hisse devrinin yapılmadığını, ve ihtiyati tedbirin kaldırılması üzerine davalı arsa sahibinin muvazaalı olarak 3. kişilere bağımsız bölümleri tapuda sattığını ileri sürerek, yüklenici payına isabet eden hissenin müvekkili adına tescilini, mümkün değil ise rayiç bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, dava sırasında yüklenici dava konusu edilen 2 bağımsız bölüm dışındaki haklarını ...'...

      DEĞERLENDİRME VE KANAAT; Dava ve kısmi ıslah dilekçesinin bütün olarak değerlendirilmesinde; davacının davalı ... --- bulunan toplamda ----------------------- devrine ilişkin hisse devrinin iptaline, devre konu payların davacı adına hükmen tesciline ve hisse devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptale dair taleplerinin kabul edilmemesi ihtimalinde ise ödenmeyen hisse devir bedelinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir....

        Pamuklu Mensucat A.Ş.’nin sermayesinde bulunan %99.99 oranındaki hissesinin satışına ilişkin 12.7.2005 tarihli hisse satış sözleşmesinin feshi ile, söz konusu hisselerin ... Holding A.Ş.’ne iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; hisse satış sözleşmesinin, 12.7.2005 tarihinde imzalanması ve fiili hisse devrinin de 13.7.2005 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle, dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğradığını, satışa ilişkin ihalenin hukuka uygun olarak yapıldığını, hisse devri sözleşmesi ile üstlenmiş oldukları tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, sözleşmenin, iki yıl geçtikten sonra feshinin talep edilmeyeceğini, kaldı ki Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan, 1.5.2007 tarihli idari işlemin iptali için idari yargıya başvurduklarını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı, kabul edilmediği takdirde ise, esastan reddini dilemiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/324 Esas KARAR NO : 2022/412 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 24/05/2015 KARAR TARİHİ : 16/05/2022 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili tarafından sunulan 24/05/2015 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;davalı-borçlu hakkında 29/12/2014 tarihinde taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesine istinaden hisse devir bedeli olan 59.883,69 TL tahsili için icra takibi yapıldığını, takibin hisse devrinden kaynaklanan devir bedelinin tahsiline ilişkin icra takibi olduğunu, dayanak belge hisse devir sözleşmesi olduğu halde yapılan itirazda hisse devir sözleşmesine ve hisse devir sözleşmesinin altındaki imzaya ve hisselerin devir bedeline, işlemiş faizlere itiraz edilmediğini, borçlunun bu itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, amacı...

            dan olan şahsi alacağını tahsil etmek için zorla veya işbirliği içinde senedi düzenletmek suretiyle suç işlediğini belirterek müvekkilinin icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirket müdürü ...'ın sahte imza kullanarak kendisinin 10 yıl süreyle müdür olarak atanmasını sağladığını, hisse devrinin iptali ve kayyum tayini için diğer ortak tarafından dava açıldığını, davanın sonucuna göre şuan yetkili görünen ...'ın yetkisinin kaldırılabileceğini, bu nedenle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ...'nın şahsi ve ortağı olduğu diğer şirketlerin borçları nedeniyle davacı şirketteki hisselerini bedelsiz devrettiğini, davacı şirketin yasa gereği devir ile birlikte tüm alacakları ve borçları üstlenmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

              Birleşen dosya davalı şirket vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Murisin 1974 yılında dört oğlu ile kurduğunu şirketteki hisselerini ölümünden beş yıl önce 2012 yılında kanunun aradığı geçerlilik şartlarına uygun olarak devrettiğini, murisin ölümünden önce akrabaları ile yoksullara sürekli yardımlar yaptığını, evinde yatılı kalan çalışan olduğunu, yaşı itibari ile aile şirketine emek verecek durumda olmadığından ve yaptığı yardımlara devam edebilmek için hisse devrine ihtiyaç duyduğunu, hisse devrinin karşılığı olan tutarın kat kat fazlası şirketin ortakları tarafından murise hisse devrinden itibaren ölünceye kadar ödendiği ve murisin bu şekilde hayatını devam ettiğini, murisin hisse devri dışında mal varlığında herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, adına kayıtlı üç taşınmaz ve iki motosikletin ölümünden sonra davacı ile diğer mirasçılarına intikal ettiğini, davacının 2006 yılında hisselerini devrederek çocuklarının 2002 yılında kurduğu ....şirketine ortak...

                Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu şirket hisse devrinin davalı şirketin genel kurul kararı ile kabul edilerek pay defterine işlendiği, yine davalı şirketin tek ortağı olan ve hisselerini devreden davacının yönetim kurulu üyeliğinden istifasının şirketin 17/06/2020 tarihli genel kurul kararıyla kabul edildiği, anonim şirketlerde hisse devrinin ve ortaklık yapısının tescil ve ilana tabi olmadığı, bu şirketlerde pay sahipliğinde 6102 sayılı TTK 499/1 ve 4 m.gereğince şirket pay defterine kaydın hak sahipliğini belirlediği, bu durumda ise davacının hisse devrinin tespiti ile pay defterine işlenmesi ve şirket yönetiminden istifasının tespitine ilişkin talepleri yönünden dava şartı yönündeki hukuki yararın mevcut olmadığı, diğer taraftan davacının şirket hisse devrinin ticaret siciline tesciline ve ilanına yönelik talebi yönünden ise ticaret sicil müdürlüğü tarafından davalı şirkete tescile davet yönünden çıkartılan tebligatın...

                  Buna göre uyuşmazlık konusunun, dava dava dışı şirket ------------ ortaklarının diğer bir kısım ortaklarına karşı açmış olduğu hisse devir sözleşmesinin iptali ve/veya kesin hükümsüzlüğü nedeniyle sözleşmenin iptali talepli dava olduğu görülmüştür. İşbu davanın HMK'nın 14/2 maddesi uyarınca özel hukuk ---- dava dışı ---- ilişkisi kapsamında bir ortağın diğer ortağına karşı açtığı dava olduğu ve bu nedenle ilgili --- kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu