Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... vekili, borçlu şirke hissesinin müvekkili adına sahte kimlik ile düzenlemek ve kullanmak sureti ile vekaletname çıkartılıp, sonra bu vekaletname aracılığı ile hisse devrinin yapıldığı davalı şirketin 1/4 hissesi devredilmiş gibi yapıldığını, hisse devri iptali için ... .... Esas sayılı dosyasından dava açıldığını ve... suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmiştir. Davalı ..., davalı şirket ortağı olduğunu, şirket genel müdürü ...’ın sahte kimlik ile şirket hissesini bir başkasına devrettiğini, devrin usulsüz ve yok hükmünde olduğundan iptalinin yersiz olduğunu diğer hisse devrinde bir sorun olmadığından davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiştir....

    muvazaa iddiasının bulunmadığını, mahkemece 3. kişi varmış gibi muvazaa yönünden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, senede karşı muvazaa iddiasının ancak yazılı delille ispat edilebileceğini, davacının erkek kardeşinden aldığı 70.000 TL karşılığında konutu devredeceğini davalının beyan ettiğini, noter satışı masrafını azaltmak için sözleşme değerinin az gösterilmesinin devir iradesini iptal etmeyeceğini, müvekkilinin kardeşinden aldığı para nedeniyle davalının borçlularından mal kaçırma gereği duyuracak bir durumun ortadan kalmış olacağını, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    İki şirket ortağı arasında yapılmış bulunan hisse devir sözleşmesi şirketler hukuku anlamında geçerli biçimde tamamlanmış, herhangi bir muvazaa iddiasıyla karşılaşmamıştır. Yani hukuk yargılaması açısından ortada geçerli bir hisse devri vardır. Nitekim bu devir Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, pay defterine ve kayıtlara işlenmiştir. Hukuk yargılaması açısından taraflardan biri veya alacaklılardan biri gibi, devrin sonuçlarından olumsuz etkilenen kişilerce muvazaa sebebiyle iptali istenmedikçe ve işlem bir kesin hükümle iptal edilmedikçe geçerlidir. Daha açık bir ifade ile, el'an davacının bir hukuki hakkı tehdit altında değildir. Ancak ceza yargılamasının ilke ve kuralları farklıdır. Davacı taraf hukuk mahkemesinden alacağı tespit kararına dayanarak ceza yargılamasında alınan koruma tedbirlerini etkisiz hale getirmek amacındadır. Bu sonucu sağlayacak biçimde bir tespit kararının mahkememizce verilmesi mümkün değildir....

      İNCELEME VE GEREKÇE : Asıl dava ------ hisse devir sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle hisselerin iadesi, olmadığı takdirde, hisse devrinin gabin sonucu yapıldığı iddiasıyla, hisselerin gerçek değeri ile sözleşmede gösterilen değer arasındaki farkın tahsili isteklerine ilişkindir. Mahkememizle birleşen----- sayılı dosyası ile açılan dava ise; notere, hisse sahibi olduğu şirkete ve hisseyi devralan diğer şirket aleyhine açılan hisse devir sözleşmesinin sahteliği nedeniyle iptali ,devre konu payların pay defterine yeniden davacı adına kaydı talebidir. Dosya içine alınan -----, pay defteri örneği ve hisse devir senedine --------- %15 oranında hissedarken bu hisselerin tamamının----------- tarafından imzalanmış olduğu, ancak noter senedinde devreden olarak ------------ yer aldığı, hisse devir senedinde imzanın vekaleten atıldığına dair bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        a ve belirleyeceği gerçek veya tüzel kişilere devrinin yapılması kararlaştırılmıştır. Bu protokol çerçevesinde 04.08.2011 tarihinde Ankara 9. Noterliğinde hisse devir sözleşmesi yapılmış, dava dışı ... Elektrik Üretim San. Tic. Ltd. Şti hisselerine sahip olan davacılar ... ve ... hisselerini ... ve ...'a devretmiştir. 19.08.2011 tarihli Ek protokolle de hisse devir bedellerinin ne şekilde ödeneceğine ilişkin bir ödeme planı belirlenmiştir. 2- Taraflar arasındaki protokollerin ve hisse devir sözleşmesinin mevcudiyeti ve içeriği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf hisse devir bedelinin ödenmemesinden kaynaklıdır. Mahkemece; 24.06.2011 tarihli protokolün TTK 595/1 maddesine uygun olarak resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, hisselerin ... Yapı ve Mühendislik A.Ş. ye devredilmemiş olması nedeniyle hisse devrinden dolayı ... Yapı ve Mühendislik A.Ş.'...

          Dava tarihi itibariyle davacı tarafından hisse devrinin onaylanması hususunda davalı şirkete bir başvurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK nun 595 maddesine göre ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin hisse devrini onaylamayı reddedebilir. Davacının yargılama sırasında yaptığı hisse devrinin pay defterine işlenmesi talebi ortaklar kurulunca yasal üç aylık sürede red edilmiş olup, onaylanmamış olması nedeniyle devrin geçerli hale gelmediği, bu sebeple de pay devrinin pay defterine işlenmesi ve dolayısıyla tescili talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Talep edilen hisselerin bizzat davalı şirkete ait olduğunu, dolayısıyla davanın sonucundan birinci derecede etkilenecek olanın şirket olduğunu, davanın bağışlamanın geri alınması sebebine dayalı şirket hisse devrinin iptali olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle de davanın şirkete de yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca mahkemece nama yazılı pay senedine bağlanmamış hissenin devrinin tedbir yolu ile önlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle tedbirin hükümsüz kaldığından bahisle kaldırılmasına karar verildiğini, bu noktada hem tedbiren devrinin önlenemeyen hem de husumet yönlendirilemeyen şirketin hisseleri üzerinde doğacak hakkın nasıl korunacağı sorusunun cevapsız kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı olarak devredilen şirket hisselerinin iadesi, olmadığı takdirde değerinin ödenmesi istemine ilişkindir....

              e hisse devri sözleşmesi ile temliki işleminde 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasına konu olamayacağı açık olmakla birlikte, ticaret sicilleri resmi nitelikte yazıldığından TBK'nın 19. maddesi uyarınca genel muvazaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku yoktur....

                Mevkii 133 Ada 28 Parselde bulunan davalı T3 adına kayıtlı 1/2 payın tapusunun iptali ile davacı T1 adına tapuya kayıtlı TESCİLİNE " şeklinde karar verilmiştir....

                Mahkemece, davanın ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmesi sonucu görevsizlik nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Mahkemece her ne kadar dava, ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, davacının, adına kayıtlı taşınmazın davalıya devrinin hileli olduğu iddiasına dayandığı, bu nedenle davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği karşısında, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

                  UYAP Entegrasyonu