Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, dava dışı Ferit Aydiş'in davalıya yaptığı hisse devrinin usule uygun olup olmadığı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olup olmadığı ve hisse devrinin iptaline karar verilip verilmeyeceği hususlarında toplanmaktadır. Dosya içeriğine göre, Mahkemece 13/10/2020 tarihli ara karar ile davalı Serdat Bayhan'ın diğer davalı Bacırtaş Batman ......

Maddesine göre hisse devir sözleşmesine aykırılık iddiasıyla TBK 125. Maddesine göre sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödendiği iddia edilen bedelin iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.Taraflar arasında 10.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı noktasında bir ihtilaf bulunmamktadır. Yine hisse devir sözleşmesinde devir bedelinin tahsil edildiği de yazılıdır. Pay senetlerinin kanun gereği nama yazılı pay senedi mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Fakat taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin incelemesinde hisse devrinin pay defterine kaydedilmeyeceğinin de kararlaştırıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere hisse devrinde pay defterine kayıt, kurucu bir şart olmayıp ortaklığa ve üçüncü kişilere karşı açıklayıcı niteliktedir....

    Mahkememizin..... tarihli celsesinde verilen ara kararı gereğince; söz konusu uyuşmazlık konusunda rapor hazırlanması için dosyanın ..... bilirkişisine tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan ........tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın davalı adına ........Şubesinden..... tarihinde yapmış olduğu EFT gönderisinde, bu gönderinin .....i” ifadesinin yer aldığını, davacının hisse devrinin dava dışı ..... adına yapılması konusunda, yazılı belge olmadığından, rızasının olup olmadığının anlaşılamadığını, davacının, kendi adına hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle, davalıdan ..... TL asıl alacağının var olduğu bildirilmiştir. Dosya içine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davaya konu olan hisse devrinin yapılacağı ........ Pazarlama ve Ticaret Aş'nin hissedarlarının ........İnş. Sah. Ve Tic. Ltd....

      Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

        Şirketinde yer alan hisselerini 09.03.2015 tarihinde satış göstermek suretiyle öz oğlu olan davalıya muvazaalı olarak devrettiğini, bunun davacılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını beyan ederek şirket hisse devrinin muvazaa nedeni ile iptali ile davacıların hisseleri oranında hisse değerinin hesap edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı ile davalı taraf arasında yapılan hisse devir sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen hisse bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf davaya konu Solonn Enerji A.Ş.'...

          Ancak muvazaalı olması nedeniyle iptal edilen 06/03/2003 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali için onun ölümünden sonra çocuklarının bir kısmı tarafından dava açılmış ise de,murisin eşi ... tarafından açılmış bir dava yoktur. Zaten Asliye Hukuk Mahkemesi kararı da davacılar yönünden verilmiştir.Dava açmayan ...'in hisse devrinin iptali için açmış olduğu bir dava olmadığından,kendi payına düşen kısmın çocuklarından Aynur'a devrine rızası olduğunu kabul etmek gerekmiştir.Neticeten ... davalı şirkette ne mahkeme kararıyla nede veraseten hiçbir zaman hissedar olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kurumun davalı şirketi tescile davet etmesi usulsüz olduğundan davanın reddine karar verilmiştir....

            KARŞIOY Dava, davalılardan ... ile ... arasında akdedilen limited şirket hisse devrinin ve buna bağlı olarak davalılardan E.A.J. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. genel kurulu tarafın-dan alınan hisse devrinin onaylanmasına ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespit ve iptali istemlerine ilişkindir. Açıklamadan da anlaşılacağı üzere davada birbirine bağlantılı olmakla birlikte iki ayrı talep mevcuttur. Yerel mahkemece, dava, sadece genel kurul kararının iptali olarak nitelenmiş ve münhasıran bu talep bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak üçüncü kişi konumundaki davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir. Yerel mahkemece verilen işbu karar, bu haliyle, HMK’nın 297/2. maddesine açıkça aykırıdır....

              ın şirkete karşı açtığı genel kurul kararının iptali davasında husumet itirazında bulunabilmek için kötüniyetli olarak alındığını ve batıl olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 02.04.2013 tarihli yönetim kurulu kararının geçersizliğinin ve müvekkili ...'ın şirket hissedarı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ibraz edilmediği için hisse devrinin pay defterine işlenmediğini, başka bir davanın yargılaması sırasında devre ilişkin sözleşmelerin sunulması üzerine müvekkilinin devredilen hisselerin pay defterine işlenmesine karar verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu