"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar; 2007 yılında ölen mirasbırakanları ...’nin maliki olduğu 3748, 3598, 3619 ve 5129 parsel sayılı taşınmazlarını oğlu olan davalıya mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış akti ile devrettiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....
Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (TBK m. 19 (BK m. 18))....
nin inançlı işlemle davalılar ... ve ... adına tescil edildiğini, tüm yazışma ve görüşmelerden şirketin müvekkilince yönetildiğinin anlaşılacağını, hisse devirleri sonucu diğer bir kısım davalıların da şirket ortağı yapıldığını, müvekkilinin sahibi olduğu şirketin kârından hiç bir pay alamadığını, devlete olan borçların davalı ... tarafından ödenmediğini ileri sürerek şimdilik 500.000 TL'nin davalılardan tahsilini, ... İşlem Ltd. Şti.'nin vergi yapılandırma ödemelerinin tahsilini, ... ve Tic. Ltd. Şti.'nin hisse devirlerinin iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, basit yargılama usulünün uygulanacağı, davanın ilk olarak 04.03.2014 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 30.10.2014 tarihli celseye de davacının katılmamış olması nedeniyle davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
ya devrettiğini, davalı şirket ana sözleşmesinin 7. maddesinde düzenlenen önce diğer ortaklara teklif usulüne uyulmaksızın hisse devri yapıldığını ve yönetim kurulunun da bu devirlerin kabulüne karar verdiğini, müvekkilinin şirketteki hisse oranlarını küçültmek ve oy hakkını kısıtlamak amacıyla yapılan bu devir işlemine karşılık hisseleri devralanlar tarafından davalı şirkete herhangi bir para transferi de yapılmadığını, söz konusu hisse devirlerinin iptali ve pay defterinden terkini için açılan davada verilen red kararının temyiz incelemesi neticesinde onandığını, karar düzeltme taleplerinin de reddedilerek kararın kesinleştiğini ancak, anılan kararın esastan değil, usulden reddedidiğini, işbu kararlarda belirtilen eksiklikler giderilerek kesinleşmesini takiben davanın açıldığını ileri sürerek, pay devrinin iptali ile pay defterindeki kaydın terkinini, paylar müvekkili tarafından devir ve satın alınmak istendiğinden hisselerin aynı şartlarla müvekkiline satılması ile müvekkili adına...
Anonim Şirketi'nde bulunan %15 oranındaki payının tamamının davalıya devrine yönelik işlemin murisin ehliyetsizliği ve devir sözleşmesinde murise atfen atılan imzanın sahteliği nedeniyle geçersiz olduğunun, bunun kabul görmemesi halinde devrin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptali, murise ait payın miras payı oranında davacı adına tescili talebine ilişkin olup, muris ile davalı arasında yapılan hisse devrinin, ehliyetsizlik, sahtelik veya muvazaa nedeniyle geçersiz olup olmadığı hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Anonim şirketlerde pay ve pay devrine ilişkin hükümler TTK'da düzenlenmiş olup, TTK'nın 4/1.a maddesi uyarınca eldeki dava mutlak ticari dava mahiyetindedir. Bu nedenle davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine aittir....
hisse devirlerinin iptali ile şirket paylarının kuruluşta belirtilen oranlarda kendilerine iadesi ve şirket pay defterine yeniden yazılmalarına ilişkin talebi yönünden husumet hisse devir sözleşmelerinin tarafı olmayan davalı gerçek kişiler Metin ve ...'...
e devrine yönelik işlemin davacı yönünden iptaline, iptal edilen işleme konu hisse üzerinde davacıya İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2016/22264 esasındaki alacağını tahsil edebilmek üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde; istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait bir kısım hisselerin iptali için açılan davaların kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tapu ile davalıdan satın aldığı taşınmazın hak sahipleri tarafından muvazaa nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davaları sonucu adına kayıtlı hissenin bir kısmının iptal edilmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili isteğinde bulunmuş, davalı zamanaşımı 2010/4298 2011/6463 itirazında bulunmuş ve mahkemece davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaynağını 775 sayılı yasadan alan satım sözleşmesine dayanmaktadır....