Dava konusu Trabzon ili, Akçaabat ilçesi, Söğütlü Merkez mahalesi, 109 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz muris adına kayıtlı iken 04/05/2009 tarihinde 1/2'şer hisse ile Ahmet Sabri Kocabaş ve T4'na satış yoluyla devredilmiş, Ahmet Sabri Kocabaş adına kayoıtlı 1/2 hisse 07/12/2010 tarihinde 1/8 hisse T6 ve 3/8 hisse T7'a intikal etmiş, daha sonra 08/08/2011 tarihinde taşınmazın tamamı davalı T9'ya satış yoluyla devredilmiştir. "...Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
e satıp devrettiği ve yönetim kurulu kararı ile pay defterine işlendiğini, şirket ana sözleşmesinin 7. maddesine göre hisse devirlerinin genel kurul kararı ile yapılabileceği, genel kurulun kabul etmediği hisse devirlerinin geçersiz olacağı düzenlenmişse de hisse devrinden sonra yapılan ilk genel kurul toplantısının hisse devrinden sonra oluşan hisse durumuna göre yapıldığı, yüzde yüz toplantı nisabı gösterildiği bunun genel kurulun hisse devrini kabul ettiği anlamına geldiği, esasen davacının da hissesini devrettiğini kabul ettiği, şirket ana sözleşmesinin 15. maddesine göre ise kâr payının genel kurulun tespit edeceği şekil ve surette dağıtılacağı hisse devri tarihinden önce şirket genel kurulu tarafından kâr payı dağıtılmasına ilişkin alınmış bir karar ve buna göre tahukkuk ettirilmiş ve muaccel olmuş kâr payı alacağının mevcut olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili banka tarafından kredi borçlusu ve kefil olanlar hakkında takip yaptıklarını ve borcu karşılayacak mal bulunamadığını, davalı ... ve davalı şirketlerin ... Sanayi A.Ş aralarında organik bağ bulunduğunu, aralarında yapılan hisse devirlerinin ve şirketin malvarlığının azaltılmasına ilişkin işlemlerin muvazaa sebebi ile geçersizliğine tasarrufların iptaline ve cebri icra yetkisi tanınmasına ayrıca davalılara hak ve alacakları ile taşınır–taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, davalılardan ... A.Ş ve ... A.Ş marka hakları üzerine, davalılar Oğuz, Banu, Kayhan ve Yiğit’in davalı şirketler ... A.Ş ve ......
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Dava, şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava devreden ve devralana karşı açılan muvazaa sebebiyle hisse devrinin geçersizliği, birleşen----- sayılı davası şirkete karşı açılan muvazaa sebebiyle hisse devrinin geçersizliği ve birleşen --- davasının davalı şirketin --- tarihinde yapılan olağan ----- 8 nci gündem maddesinde yer alan ---- iptali istemine ilişkindir. Davacı muvazaa iddiasını hisse devreden ..--- hisse devralan ...-----baba oğul olmalarına, hisse devri yapılması için bir sebep bulunmadığına ve bedel ödenmediğine dayandırmış, asıl gayenin şirket türünün değiştirilmesi için dördüncü ortağı tesis etmek olduğunu iddia etmiştir. Hukukumuzda babanın ----- devri yapamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Üçüncü kişinin muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali davası açabilmesi için bu davayı açmakta bir menfaatinin bulunması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar ..ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Esas ve birleştirilen davaların davacıları vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazdan birini 6.9.2010 diğerini de 24.9.2010 tarihinde 1/2'şer hisse oranında eski kiracıları davalılar ..ve ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline talep etmiş, esas davada 19.3.2012, birleşen davalarda 3.1.2012 tarihli dilekçeleri ile davanın hukuki sebebini TBK'nun 19.maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak ıslah etmiştir....
Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda, davacının muvazaa iddiasıyla davalılar arasında yapılan şirket hisse devrine yönelik tasarrufun iptali isteğinde bulunduğuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olup dava, ticaret mahkemesinin görev kapsamı dışında kalmaktadır. Bu durumda Mahkemece davada genel mahkemenin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esası incelenerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir....
Şti.nin hisse devirlerinin onaylandığı 13.05.2003 tarihli ortaklar kurulu kararının geçerli olup olmadığının tespitinin istendiği, davacının dava dışı... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti'nin %5 hissedarı, dava dışı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın usulden reddine karar verildiğini ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazda davalılara ait payların iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiş; yargılama sırasında ise müvekkilinin önalım hakkına engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Davalılar vekili, dava konusu taşınmazdaki payların müvekkillerince iki yıldan uzun bir süre önce alındığını, tapudaki satış bedeli ve masraflarının depo edilmesi gerektiğini, ayrıca satıştan sonra 19.11.2013 tarihinde 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılan imar uygulaması neticesinde taşınmazda meydana gelen objektif değer artışının da önalım bedeline yansıtılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....