WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin .... yevmiye numaralı ve 29.01.2019 tarihli ihtarnamenin şirkete tebliğ edilmesine rağmen bu hisse devirleri iptal edilmediği gibi ihtarnamenin tebliğinden sonra alelacele 08.02.2019 tarihinde şirket genel kurulu yapıldığını, şirketin kuruluşunda müvekkili Dr.... 17/50 ve Dr.... 33/50 hisseye sahip olup arada yapılan ve yönetim kurulu kararı ile kabul edilen şirket hisse devirlerinin tamamının açıkladıları sebeplerle geçersiz olması sebebiyle yönetim kurulu kararlarının iptali ile müvekkilinin halen şirkette 17/50 hisseye sahip olduğunun tespiti için işbu davayı açtıklarını, daha önceden de taraflarınca .... Sağlık Hizmetleri A.Ş. isimli firma aleyhine açmış oldukları davalarında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi ... E - ... K sayılı ilamı ile Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi 22/01/2020 Tarihli .... E - .... K sayılı ilamının hisse devirlerinin yapıldığı davalı ... ile tüm payları elinde bulunduran ...'...

    a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....

      Gerçekten, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK'nın 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 Esas, 1999/293 Karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir. Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/03/2021 NUMARASI: 2021/182 Esas - 2021/386 Karar DAVA: Bağıştan rücu İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022 Davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili; davalı şirketin 1982 yılında müvekkili tarafından kurulduğunu, 2012 yılına kadar yönettiğini, ancak birtakım sebeblerle tüm hisselerini davalı çocukları ve eşine devrettiğini,fakat davalılara yapılan devrin bağışlamanın sebebi dışında kullanıldığını,davalıların şirketi mali açıdan zor durumu soktuklarını, diğer davalının da hisselerini kendisinden habersiz bir şekilde ... isimli şahsa devrettiğini, davalıların hisse devrinin amacına uygun davranmadığını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle hisse devirlerinin iptali ile müvekkiline iade edilmesi gerektiğini belirterek hisse devirlerinin iptaline ve iadesinin mümkün olmaması...

          Şti.nin aynı şirketler olduğunu, borçtan kurtulmak amacıyla muvazaalı kurulup hisse devirlerinin gerçekleştiğini, borçlardan iki şirketin de sorumlu olması nedeniyle öncelikle amme alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi ve müvekkili idarenin aleyhine hak kaybına mahal verilmemesi için Konak Pier AVM'de kiracı olarak bulunan şirketlerce kira karşılığı olarak ödenecek paraların T3 T3 Ticaret Ltd.Şti'ye ödenmemesi için İhtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, sözleşmenin muvazaa nedeniyle iptali olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

          Gerçekten, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK'nın 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir....

            Dava, TBK 19. Maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            görünen amaçtan farklı bir doğrultuda muvazaalı bir şekilde biçimde şirket ortaklık yapısını değiştiren hisse devir işleminin mutlak butlan nedeniyle iptali ile devredenlere aidiyetinin tespitine, kaydın terkin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              İçtihadı birleştirme kararları kapsamları ile sınırlı gerekçeleri ile yol gösterici ve sonuçları ile bağlayıcı kararlar olduğundan, tapuda yapılan temlikler dışındaki işlemler yönünden belirtilen içtihadı birleştirme kararının uygulama yeri bulunmamakla birlikte, böyle hallerde genel muvazaa hükümlerinin uygulanmasına da bir engel yoktur. Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı, sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir....

                UYAP Entegrasyonu