Mahkemece, davanın muvazaa sebebiyle hisse devirlerinin iptali istemine ilişkin olduğu, ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlamamakla birlikte, ... ... ceza mahkemesinin kararı ile dava konusu hisselerin alacaklıları zarara uğratmak kastı ile devredildiği hususunun karara bağlandığı ve ... aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşıldğından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve ceza yargılaması sırasında borçlunun hisse devirlerini bir bedel almadan gerçekleştirdiği eline bir para geçmediği yönündeki savunmasına göre davalı ......
Mahkemece, davanın muvazaa sebebiyle hisse devirlerinin iptali istemine ilişkin olduğu, tanık beyanları ile borçlu Hikmet'in şirkete ait arsayı haciz ve icra takiplerinden koruma amaçlı olarak hisseleri devrettiğinin belirtildiği ve hisse devirlerinin mal kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve Mehmet ... mirascıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2015/13378 2017/1108 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... ve Mehmet ... mirascıları vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasından amaçlanan davacı alacaklıya alacağını tahsil etme imkanı olduğundan davanın kabulü halinde İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanması gerekmektedir....
deki hisselerini davalıya devrettiğini, müvekkillerinin murisinin hisselerini satmak için hiçbir nedeninin bulunmadığını, söz konusu hisse devirlerinin sırf müvekkillerinin mirastan mahrum bırakılması amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, muvazaa, gabin ve vekaletin kötüye kullanılması nedenleriyle hisse devirlerinin iptalini ve şirket hisselerinin miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, bu istemlerinin kabul görmemesi halinde ise, tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin ise Büyükçekmece mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, muvazaa iddiası ve diğer iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....
Şirketler hukuku Türk Ticaret Kanununda (TTK) düzenlenmekle birlikte, somut olayda "anonim şirket nama yazılı hisse senetlerinin devirlerinin TTK'da ve ikincil ilgili mevzuatta düzenlenen usul ve esaslara uygun şekilde yapılmadığı veya hisse senetleri üzerinde hak sahipliğinin TTK'da düzenlenen usule uygun kazanılıp kazanılmadığı" hususlarının denetlenmesini gerektiren bir uyuşmazlık ve talep bulunmadığı, sadece "pay devrine ilişkin sözleşme ve işlemlerin muvazaa hukuksal nedeniyle iptaline karar verilmesinin" talep edilmekte olduğu, bu kapsamda uyuşmazlığın çözümlenmesinde mahkemece incelenip değerlendirilecek olan hukuki sebeplerin TTK şirketler hukuku hükümleri değil, Türk Borçlar Kanunu (TBK) md 19 ve devamında düzenlenen muvazaa hükümleri ile, hukuki işlemlerde fiil ehliyeti, iradeyi sakatlayan sebeplere ilişkin Türk Medeni Kanunu (TMK) ve TBK hükümleri olduğu, bu nedenle TBK md 19'a dayalı uyuşmazlıklarda genel hükümler uygulanacağından, davanın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, muris muvazaasına ilişkin 01/04/1974 tarihli İçtihatı Birleştirme Kararının murisin tapuda kayıtlı olan taşınmazlarının muvazaalı devrinde uygulama olanağı bulacağı, somut olayda ise taşınır vasfında olan hisse devirlerine ilişkin satış sözleşmelerinin muvazaalı olduğu iddiasında bulunulduğuna göre TBK 19.maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, taşınır mal, alacak ve haklarda, zilyetliğin geçişi yollarından olan kısa elden teslim, zilyetliğin havalesi ve hükmen teslim ile bağışlama yapılabileceği, burada özel olarak bir biçim öngörülmediği, taşınır mal, alacak ve haklarda muvazaa iddiasının dinlenmesinin olanaklı olmadığını, davaya konu hisse senetlerinin hamile yazılı hisse senedi olduğu ve menkul mal hükmünde bulunduğu, hisse senetlerinin teslim yoluyla devredildiği, pay defterine kayıt edilmediği, davacı tarafça somut olarak hangi hisse devirlerinin iptalinin talep edildiği ile ilgili bir açıklama getirilerek bu husus ispatlanamadığı...
İcra Müdürlüğü’nün 2018/23560 E. sayılı takibinin muvazaa nedeniyle iptalini, hacizli hisselerin geçerli olduğu anlamına gelmemek kaydıyla, Bankamıza hacizli hisseleri geçerli olduğu açık olduğundan ve davalı/borçlu T6 adına kayıtlı tüm malvarlığı üzerine danışıklı olarak uygulanan haciz işlemlerinin ve tasarrufların, TBK.’nun 19. Maddesi ile İİK.’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaalı olarak yapılan işlemlerin, müvekkil banka yönünden iptali ile İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/23560 E. sayılı takibinin muvazaa nedeniyle iptaline kara verilmesini, borçlu faruk sarı'nın işbu dosyadan hacizli tüm taşınır ve taşınmaz malları, üçüncü şahıslar üzerindeki hak ve alacakları ile istihkakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi, davalı borçlu faruk sarı'nın malvarlığına uygulanan diğer haciz işlemlerinin iptali ile bu değerler üzerine banka haczinin işlenmesini, İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/23560 E....
Birleşen dosya davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal davası olmakla nisbi harca tabi olduğunu, oysa davacılar 67,40TL maktu harç yatırarak dava açtığını, davacı tarafın nisbi harcı tamamlamasını ve harç tamamlanana kadar 492 sayılı Yasa mad. 30 gereğince davaya devam edilmemesini, davacıların anonim şirket olan .... ne de dava açtıklarını, anonim şirket hisse devirlerinin muvazaa nedeniyle iptali talep edilemeyeceğini, ... Ltd....
nın ev hanımı olduğu için hisse devralacak gücünün bulunmadığı,tüm devirlere ilişkin yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ve davacının miras payı oranında şirketin pay defterine kaydı ile kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, hisse devirlerinin gerçekleştiği tarihler itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede, “bir aktin şekil ve şartlarını tayinde, iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakiki maksatlarını aramak lazımdır” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık; TBK.'nun 19.maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin olarak açılan araç kaydının iptali ile hisse oranında davacı adına tescili ile aracın getiri payının davalılardan tahsili istemine ilişkin alacak davasına dairdir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 17.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....