Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/201 Esas KARAR NO : 2022/386 DAVA : HİSSE DEVRİNİN TESCİLİ DAVA TARİHİ : 18/03/2022 KARAR TARİHİ : 13/06/2022 YAZIM TARİHİ : 15/06/2022 Mahkememizde açılan hisse devri işleminin tescili ve ilanına ilişkin istemin reddine yönelik kararın iptali istemli davanın yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili ; Dava dışı ... ve ... ...' a ait şirket hisselerini usulüne uygun şekilde devir aldıktan sonra tescil ve ilan için davalıya başvurduklarını, davalının yasal olmayan gerekçeler ile taleplerini ret ettiğini belirtip, hisse devrinin ticaret sicil kayıtlarına tescil ve ilanına yönelik taleplerinin reddine ilişkin kararın iptali ile pay devrinin tescil ve ilanına karar verilmesini istemiştir....

    a şirket genel kurullarına katılması ve mutat işlerin halledilmesine yönelik olarak vekaletname verdiklerini, ancak müvekkillerine ait hisselerin davalı ... tarafından muvazaalı olarak devredildiğini, genel vekaletname ile yapılan hisse devir işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, hisse devirlerinin muvazaa nedeni ile iptaline ve kuruluş ana sözleşmesindeki %14 oranında hissedar sayılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, husumet ve zamanaşımı yönünden itirazlarda bulunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu payların hisse senedine bağlanmaması ve şirkete karşı bir takım alacak hakları içermesi nedeniyle devir işleminin alacağın temliki hükümlerine göre yapılmasının gerektiği, somut olayda pay devrinin yazılı bir sözleşme ile yapılmayıp genel kurul kararı ile yapıldığı, bu açıdan pay devrinin şekil olarak geçersiz olduğu, diğer yandan payları genel kurul kararı ile devreden davalı ...'...

      Mahkemenin gerekçesini hem TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası hem de İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak oluşturması isabetli görülmemiştir. Yukarıda açıklandığı gibi davanın TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu kabul edilerek mevcut delillerin anılan yasal düzenleme gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi; muvazaanın ispatlanamaması halinde davanın reddine, aksi takdirde yani muvazaanın ispatlanması halinde de kademeli olarak değil tüm tasarruflar yönünden (borçlunun 1/4 hissesiyle sınırlı olarak) İİK'nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak tapu iptali ve tescile karar verilmeden davacının dava konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak anılan taşınmazlarda (1/4 hisse oranında)haciz ve satış yetkisi verilmesi şeklinde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

        devir sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle iptali sonucunu doğurmayacağı, devreden davalılar ile devralan davalılar arasında gerçekleştirilen devir işleminin usulüne uygun olduğu ve geçerli olduğu, muvazaa iddiasında bulunun davacının bu iddiasını kanıtlamak zorunda olduğu, kamu alacağı bulunduğu ve tahsil edemediğini belirten davacının devirden sonra doğan alacakları için devir alan ortaklar aleyhine veya dava dışı şirket aleyhine devirden önce doğan alacakları için ise --------maddesi gereği payı devreden ve devralan şahıslar aleyhine takip yamasına yasal bir engelin bulunmadığı, davacının muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı belirlenmekle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....

          Kararı, asıl davada davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl ve birleşen dava, sahtelik iddiasına dayalı anonim şirket hisse devir sözleşmesinin ve pay devirlerinin geçersizliğinin tespiti, yine sahtelik iddiası ile yönetim kururlu kararlarının ve buna bağlı yapılan genel kurulun ve alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Dava dilekçesindeki bariz açıklama ve nitelendirmeye göre dava TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. ... muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Somut olayda; davalı borçlu ...'...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2020/180 ESAS, 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

              muvazaa nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile taşınmazın takyidatsız olarak yine T6 adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nce hisse devrinin önlenmesi ile ilgili verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı, bu nedenle 06.05.2008 tarihinde davalı ...'na yapılan hisse devri ile ....06.2010 tarihinde Bülent Savaş'a yapılan hisse devirlerinin geçersiz sayılması yönündeki bilirkişi görüşünün doğru olmadığı, iptali istenen ....06.2010 tarihli genel kurulda hazirun cetveline göre toplantıya katılan ... ve ...'ın hisse toplamı 190 olup bu kişilere ait oylar geçersizlik nedeniyle dışta tutulsa dahi kanunun aradığı yeter sayı sağlanmış olacağından genel kurulun iptali için yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                TBK nun 19 maddesine göre gerçek ve ortak iradenin esas alınması gerektiğini, Davacının, miras bırakanı Fatma Nadide SÖNMEZ ile davalı T1 arasındaki bu satış işlemlerinin tarafı değil, üçüncü kişi konumunda olduğunu, Söz konusu temlik işlemlerinden zarar gördüğünü, miras hakkının çiğnendiğini belirterek tapuda davalı adına tescil edilen payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen dava dosyasında davacı, davalı T2 adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının, satışlarının muvazaalı olması nedeniyle iptali ile pay oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu