Dava; muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki ilk boşanma davasının redle sonuçlanmasından sonra, davalı kocanın evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz üzerindeki payı muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan eldeki davada davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde HUMK.nun 1 vd. (6100 sayılı HMK.nun 1 vd.) maddeleri uyarınca Aile Mahkemesi görevsiz olup dava değerine göre genel mahkemeler görevlidir....
Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu mal, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle gelir. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının da borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde, iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK, m. 284)....
Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "....Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....
İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi içinse, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması yanında, borçlu hakkında icra takibi başlatılması, icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde de İİK'nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmelidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı? yoksa TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası mı?...
Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Yerel mahkemece davacı yanın İİY.nın 277.vd. Maddelerine dayalı istemi kabul edilerek tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de davaya konu tasarrufun 11.12.2015 tarihinde yapılıp eldeki davanın ise 12.08.2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığına göre tasarruf tarihi ile dava tarihi arasında İİY.nın 284. Maddesinde düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmakla İİY.nın 277. Vd. Maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasının dinlenmesine olanak yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Irgatoğlu ....Ltd.Şti'nin (yeni ünvanı ... İnş.Ltd.Şti) vergi alacağının tahsilini imkansız kılmak amacıyla adına kayıtlı Ankara, Yenimahalle, Ergazi Mahallesi, ... Ada, 2 parselde bulunan taşınmazını 29.3.2001 tarihinde ... San ve Tic.Ltd.Şti.'ne muvazaalı olarak sattığını, şirketler arasında organık bağ bulunduğunu belirterek muvazaa nedenine dayalı olarak mutlak butlanla geçersiz olan satış işlemine ilişkin tasarrufun genel hükümler uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... San. ve Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirket müdürü ...'...
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin görevli olmasına, davacı ile borçlu arasındaki ilamın ve dolayısıyla alacağın kesinleşmiş olmasına, TBK'nun 19 maddesi gereğince açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında icra takibi ve aciz belgesi bulunma zorunluluğu olmamasına göre davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 10.246,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 4.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsiz bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....