ya sattığı araçla ilgili davalılar arasındaki satış işleminin iptali ile davalı ... Sülün adına tesciline ,aksi takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin talep hakkında Adana 5. Aile Mahkemesi ile Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep;davalının, aleyhine açılan katkı payı davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı aracı 3.kişiye satması nedeniyle Borçlar Kanununun 18.(yeni 19.madde)madde gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Adana 5....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nin 281/2'nci maddesi gereğince, "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur." Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nin 281/2'nci maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, dilekçesinin açıklanmasından anlaşılacağı gibi davacı muvazaa nedenine dayanarak (BK 18. md.) taşınmaz satışının iptalini istemiştir. Dava tasarrufun iptali icra takibinin devamını kapsamamaktadır. Zaten Tasarrufun iptali biçiminde açılan ilk davanın reddedilmesi üzerine davacı taraf bu davayı açmıştır. Bu hale göre davanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne varki anılan dairecede gönderme kararı verildiğinden dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. Bir an için davanın tasarrufun iptali niteliğinde olduğu düşünülse bile dosyanın yargıtaya geliş tarihi 29.1.2007 tarihinden öncesine rastlamakla bu haldede temyiz incelemesinin Yüksek 15. Hukuk Dairesince yapılması gerekmektedir....
Dava dilekçesindeki dayanılan vakıalar ve anlatım ile mahkemece davanın dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olarak değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarruf i işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
Mahkemece, asıl davada 278 numaralı parselin diğer davalılara satışından itibaren hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı bu parsel açısından davanın reddine, 419 parselin satışının alacaklıya zarar verme kastı ile yapıldığı gerekçesi ile tasarrufun iptaline, birleşen davada ise muris muvazaasının ispatlanmış olduğu gerekçesi ile her iki parsele ait tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece asıl dava olan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen dava olan muris muvazaasına dayalı iptal davası birlikte görülerek sonuçlandırılmıştır. Tasarrufun iptali davaları, İİK 277 vd maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 281.maddesi uyarınca "iptal davaları basit yargılama usulüne tabi" tutulmuştur. Oysa muris muvazaasına dayalı iptal davasının yargılama usulü farklı olup yazılı usule tabi bir davadır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle ; ilk derece mahkemesince verilen kararın eksik incelemeye dayalı, dosya içine toplanan delillere, yasaya ve hakkaniyet ölçütlerine aykırı olduğunu, açılmış olan davadaki somut olaylara bakıldığında, ortadan ne muvazaa ne de butlanla sakat bir tasarrufun bulunmadığını, davacıdan mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını, muris ile davalı T3 aralarındaki geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı verildiğini, mahkeme ilamı doğrultusunda yapılmış bir tescil işlemi olduğu gerçeği göz önüne alındığında; söz konusu muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, ortada bir boşanma davası olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, alacak olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....
KARŞI OY YAZISI Dava konusu olay; paydaşlar arasında ortaklığın giderilmesi davası mevcutken davalının taşınmazın aynen taksimini engellemek amacıyla 3 kişiye pay satışı yapması nedeniyle bu satışın muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptali istemine ilişkindir. Bilindiği gibi ortaklığın giderilmesi davaları paydaşların davacı ya da davalı olmaları hak sahibi olmalarını engellemeyen dava türlerindendir. Bu nedenledir ki bu davaların açılması üzerine hakim tarafların tasarruflarını engelleyici şekilde tedbir kararı veremez. Sadece ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğuna dair şerhi tarafların isteği üzerine verebilir. Dava sırasında gerek davacı ve gerekse davalı safındaki hissedarlar payları üzerinde serbestçe tasarruf edebilir, pay satışı yapılırsa satış alan paydaş davada her zaman yer alabilir. Hatta satış aşamasında dahi satış memuru tapunun hissedarları gösteren son halini getirterek buna göre işlem yapmak hakkına sahiptir. B.K.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesinden anlaşılacağı gibi davacı taraf muvazaa nedenine dayanarak ...’nın, ...’a devrettiği taşınmaz paylarına ilişkin tapunun iptali ile ilk malik adına tescilini istemiştir. Davada tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine ilişkin bir talep bulunmamaktadır. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Başkanlar Kurulunun 29.1.2007 tarihli ve 1 sayılı kararının 4. maddesinde 15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemesi görevi dairemize verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 03.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....