Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; satış bedeli hususunda nispi muvazaa bulunduğu, davacı tarafın bedeldeki muvazaayı ispat ettiği, davalı vekilinin çelişkili beyanlarda bulundukları, sözleşme bedeli davacı tarafça ispatlandığından bakiye 15.000,00 TL 'nin ödenip ödenmediği hususunda ispat yükü yer değiştirdiğinden davalı tarafın üzerinde olduğu, davalı tarafın 15.000,00 TL'yi davacıya ödediğini usulüne uygun şekilde yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle,davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz alım satımına ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında taşınmaz alım satımında bedele ilişkin muvazaa konusunda uyuşmazlığın olmadığı ,uyuşmazlığın taksitlerden kalan 15.000,00 TL’nin ödenip ödenmediği ile ilgili olduğu dosya kapsamında anlaşılmaktadır....

    Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. TBK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zaman aşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Mahkemece ileri sürülüşe göre davanın İİK. 277....

      Ancak, muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürdüğüne, iddianın kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek hukuki yararın varlığı noktasında davacının borçludan bir alacağının bulunması ve bu "alacağın doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olması" da gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı ...'nun alacağının muvazaaya dayandığını ve gerçek bir alacağın mevcut olmadığını ileri sürerek, davalı alacaklı...'ın sıra cetvelinden çıkarılmasına ve payının davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dava dışı borçlu ile müvekkili arasındaki ödünç sözleşmesi gereğince takip yapıldığını, alacağının gerçek olduğunu ve muvazaa bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında alacağın muvazaalı olmadığının davalı alacaklı tarafından ispatı gerekir. Davalı tarafça dosyaya alacağın dayanağı olarak bono ve satış sözleşmesi ibraz edilmiş ise de her iki belge de haricen her zaman düzenlenecek belgeler olup alacağın muvazaalı olmadığını ispat için yeterli değildir. Davalı, alacağının gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle isbatlamalıdır. Bu nedenlerle dosyadaki belgeleri destekleyen delillerin davacıdan sorulup toplanarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin alacağı ... 1. Noterliğinin 3.11.2008 gün ve 18873 yevmiye sayılı temliknamesi ile devraldığını, muvazaa iddiasının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, alacağın nakden kayıtlı bonoya dayandığını ve icra takibinin davacı yanca girişilen takip tarihinden önce olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ispat yükü üzerinde olan davalının alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, maaş haczine ilişkin yapılan sıra cetvelinde davalı alacaklının muvazaalı takibin iptalini, maaş haczi sebebiyle ... 12. İcra Müdürlüğünün 2014/2163 Esas sayılı takip dosyalarının ilk sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....

              Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın alacağının gerçek olduğu yönünde hiçbir delil getiremediği, davalının aynı zamanda davacı şirkete de borçlu olan dava dışı ... aleyhine, alacağı kambiyo senedine dayalı olmasına rağmen ilamsız takibe geçtiği ve borçlunun takibin başlatıldığı gün ödeme emrini tebellüğ ederek takibin kesinleştiği, ancak, takip kesinleşmesine rağmen alacağın tahsili yönünde ciddi bir araştırma ve işlem yapılmadığı gibi icra dosyası takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırıldığı, davacı tarafça borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı alınıp, mallar haczedilip, muhafaza altına alındığı andan itibaren davalının daha önce takipsiz bıraktığı icra dosyasını yenilediği ve davacı tarafça ihtiyaten haczedilen mallar üzerine haciz uyguladığı ve alacağın muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır....

                Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın aracın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının aracın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

                olup, borçlu sanık ...’ın kendisine ait iki taşınmazı alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle 07.04.2008 tarihinde diğer sanık ...’e sattığının iddia edilmesine, takip dosyasında alacaklının alacağın tahsiline yönelik işlemleri yapmasına rağmen alacağını alamadığının anlaşılması karşısında, mahkemece taşınmaz satışına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek, ayrıca şikayete konu taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerleri ile taşınmazı satan sanık ile satın alan diğer sanık arasında bir yakınlık bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine, eksik inceleme ile sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu