WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan ve butlanına karar verilen maddeler haricindeki 1, 2, 3.1, 3.2, 3.3, 3.5, 3.6, 3.8, 3.9, 4, 5 maddesi ile ilgili kararların ortadan kaldırılmasına, davamızın ve butlan ile yok hükmünde sayılması talebimizin kabulüne, ...'nin 27.10.2016 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan ve butlanına karar verilen maddeler haricindeki 1, 2, 3.1, 3.2, 3.3, 3.5, 3.6, 3.8, 3.9, 4, 5 maddesi ile ilgili kararların ortadan kaldırılmasına, davamızın ve butlan talebimizin kabulüne karar verilmemesi halinde iptaline, 29.09.2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararlarının ve 27.10.2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararların Tedbiren Yürütmesinin Geri Bırakılmasına, Dava dosyasında bulunan tüm deliller irdelenmek suretiyle duruşmalı olarak yapılacak istinaf incelemesi sonucu Davacının davasının ve taleplerinin kabulüne,.. Şeklinde istinaf etmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile davalı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın vasisi tarafından ise katılma yoluyla, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve aleyhine hükmedilen yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 145/3. maddesine göre, mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptaline karar verilmiştir....

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015 (Salı) KARŞI OY YAZISI Dava, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. mad. 145/4) istemiyle aynı Kanunun 146/1. maddesindeki yetkiye dayanarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılmıştır. Mahkemece duruşma günü davayı açan Cumhuriyet savcılığına usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve davayı açan Cumhuriyet savcısı duruşmalara katılmamıştır. Hal böyleyken mahkemece dört oturum tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek 04.10.2013 tarihli oturumda davalıların huzurunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın davacısı sıfatında bulunan Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılımını sağlamak gibi bir görevi bulunmamaktadır....

        Sayılı dosyasının borcunun, müvekkilin aval veren sıfatıyla icra tehdidi altında bulunması sebebiyle 13.07.2020 tarihinde asıl alacak, faiz, vekalet ücreti, masraf ve harç dahil olmak üzere dosya kapak hesabının tamamı 168.506,84 TL olarak ödenmesi sebebiyle aval verenin başvuru hakkı uyarınca davalı hakkında başlatılan icra haksız itirazın iptaline ve haksız yapılan itiraz sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edildiği, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, takibe dayanak kambiyo senedinin düzenlenmesine sebep olan temel ilişkiden bağımsız olarak 6102 sayılı TTK'nda özel olarak düzenlenen aval verenin başvuru hakkı olup, aynı kanunun 4A maddesi uyarınca mutlak ticari dava olduğunu, belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, iki sebebe dayanılarak açılmıştır. Bunlardan birincisi, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenenlerden davalı ...'ın on yedi yaşını doldurmuş olmakla birlikte yasal temsilcilerinin geçerli bir izinlerinin bulunmadığı; ikinci sebep ise, evlenenlerden davalı kocanın, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğu iddiasıdır. Dava, evlenenlerden davalı (koca)'nın, ilk eşinden olan çocukları tarafından açılmıştır. Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir. (TMK.m.153/1) Evlenenlerden koca'nın önceki eşinden olma çocuklarının bu sebeple evliliğin iptalini dava etme hakları mevcut değildir. Davanın reddi, bu sebep yönünden sonucu bakımından doğru bulunmuştur....

            Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticarî iş niteliğinde olması veya ticarî iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticarî sayılması davanın ticarî dava olması için yeterli değildir. TTK m. 19/2 hükmü uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş niteliğindeki bir sözleşmenin diğer taraf için de ticarî sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı “ticarî iş” esasına göre değil, “ticarî işletme” esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticarî nitelikte olması tek başına davayı ticarî dava haline getirmez. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının, katılım payı adı altındaki ödemeler nedeniyle sebepsiz olarak zenginleşip zenginleşmediğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticarî davalardan değildir....

              Merci tayini için Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde; Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu genel kurula vekili aracılığıyla katıldığı, vekilinin alınan kararlara yönelik olarak muhalefet şerhi koyduğu ancak, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılması gereken davanın bir yıl sonra açıldığı, dava konusu genel kurul toplantısının ... ve ... no'lu gündem maddelerinde alınan ve üyelere mali yükümlülük getiren kararların, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olmadığı, kararların mutlak butlan yaptırımına tabi olmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Türk Medeni Kanunu’nun 145/4. maddesi gereğince; eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması halinde evlenme mutlak butlanla batıldır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; nüfus kaydının düzeltilmesi istenen davalı ... ile yargılama sırasında davaya dahil edilen dahili davalı ... arasındaki evliliğin mevcut nüfus kayıtlarına göre dayı-yeğen ilişkisinden dolayı 4723 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 129/1, 145/4 ve 146. maddeleri gereğince mutlak butlan davası açılması ve ilgilisi tarafından nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası açılması halinde bu davanın eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak sonuçlanmasının beklenmesi, bundan sonra işin esası hakkında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken Cumhuriyet Savcısı tarafından bu şekilde kayıt düzeltim davası açılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğunun yazıldığı, mutlak ticari davaların tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen veya kendi özel kanunlarında mutlak ticari dava olduğu belirtilen ve bu sebeple ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalar olduğu, nispi ticari davaların ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardan olduğu, nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerektiği, birinci koşulun her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşulun ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, eldeki davanın mutlak ticari dava olmadığı, davalı üniversitenin tacir sıfatı olmadığından davanın nispi ticari dava da olmaması sebebiyle uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle; davanın HMK.'...

                      UYAP Entegrasyonu