İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; müteveffaya otopsi yapılmadığından kesin ölüm sebebinin anlaşılamadığını, müteveffanın ölümü ile kaza arasında illiyet bağı kanıtlanamadığından davanın reddi gerektiğini, kaza tarihinin 24/03/2015 olduğunu, müteveffanın 28/04/2015 tarihinde tedavi görüp 27/05/2015 tarihinde taburcu edildiğini, sonrasında kronik iskemik kalp rahatsızlığı ve aterosklerotik kardiyovasküler (damar sertleşmesi) tanısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını, müteveffanın ölümünün yaşadığı süreç içinde gerçekleşen damar tıkanıklığı nedeniyle gerçekleştiğini, ölüm belgesininde aterosklerotik hastalık ve akciğer ödeminin ölüm nedeni olarak belirtildiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir....
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; müteveffaya otopsi yapılmadığından kesin ölüm sebebinin anlaşılamadığını, müteveffanın ölümü ile kaza arasında illiyet bağı kanıtlanamadığından davanın reddi gerektiğini, kaza tarihinin 24/03/2015 olduğunu, müteveffanın 28/04/2015 tarihinde tedavi görüp 27/05/2015 tarihinde taburcu edildiğini, sonrasında kronik iskemik kalp rahatsızlığı ve aterosklerotik kardiyovasküler (damar sertleşmesi) tanısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını, müteveffanın ölümünün yaşadığı süreç içinde gerçekleşen damar tıkanıklığı nedeniyle gerçekleştiğini, ölüm belgesininde aterosklerotik hastalık ve akciğer ödeminin ölüm nedeni olarak belirtildiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı SGK avukatı tarafından verilen 16.07.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ''...Mahkeme tarafından verilen kabul kararı usul ve yasaya aykırı olup aşağıda sunacağımız ve resen gözetilecek nedenlere istinaden anılan kararın bozulması gerekir. Şöyle ki; Murisin kuruma borcu Kargök Teks.Ürün.İplik San.Ltd.Şti ve Ader Teks. Ür. San. ve Tic.Ltd.Şti'nin müdürü olmasında kaynaklıdır. Ancak,muris aynı zamanda şirketin kurucu ortağıdır.Bu itibarla,murisin şirketlerdeki hissesinin değeri tespit edilmeden terekenin borca batık olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Murisin ortak olduğu Şirketlere ait araçların değer tespiti yapılmış ancak murisin ölüm tarihinden sonra şirketlere alınan araçların değer tespiti ölüm tarihinden sonra alındığı gerekçesiyle yapılmamıştır. Şirkete ait araçların değer tespitinin yapılmasının pratikte bir faydası olmadığı kanaatindeyiz....
Murisin ölüm tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m.605/2). Mirasçılar Tük Medeni Kanunun 610. Maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunun 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur....
nin yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araştırılmaması, murisin elbirliği mülkiyetinde kayıtlı bulunan taşınmazlar hakkında keşif yapılarak ölüm tarihi itibariyle murisin hissesinin değerininin tespit edilmemesi, murisin üzerine kayıtlı araç bulunup bulunmadığı araştırılırken ölüm tarihinin esas alınmaması, murisin vergi ve SGK borcunun ölüm tarihi itibariyle sorulmaması doğru değildir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İhtisas Kurulundan tarafından düzenlenen 02/08/2022 tarihinde sunulan raporda, kişinin ölüm anına ait ölüm sebebi ve mekanizmasını açıklayacak herhangi bir tıbbi belge ( muayene notu, laboratuvar tetkikleri, tedavi belgeleri EKG çıktıları ) bulunmaması ve zamanında otopsi yapılarak dokularda makroskopik, histopatolojik ve toksikolojik araştırma yapılmadığı, mevcut verilerle kişinin ölüm sebebi ve ölüm mekanizması belirlenemeyeceği, mevcut verilere göre kişinin ölüm sebebi ve mekanizması bilinmemekle birlikte dosyada mevcut grafilerin kurumca yapılan incelemelere göre kişide meslek hastalığının bulunduğu, ancak yıllar içerisinde ilerleme göstermediği, kişide tespit edilen meslek hastalığının tek başına ölüm meydana getirebilecek nitelikte olmadığı cihetle kişinin ölümünün meslek hastalığına bağlı olmadığının kabulü gerektiğine oy birliği ile karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 1....
Yaylası ... /... adresinde kurulu Taş Kırma İşyerinden dolayı 18.07.2014 itibariyle 3.174,85TL kuruma borcunun bulunduğunun bildirilmesine rağmen bu kurumlara murisin ölüm tarihi itibariyle borç miktarının ve kaynağının araştırılmadığı görülmektedir. Temyiz aşamasında UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre murisin 20 adet taşınmazda malik/hissedar olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydının olup olmadığın tespiti için ilgili tapu, emniyet ve banka müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Muris adına kayıtlı taşınmazlarda konusunda uzman bilirkişiler refakatiyle keşif yapılmalı, taşınmazın ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti açısından rapor alınmalıdır. ... 2. İcra Dairesinin 2014/2315 sayılı dosyasında 29.08.2012 itibairiyle borç miktarının hesaplandığı dosya kapak hesabı ilgili icra müdürlüğünden temin edilmelidir. Davalı ...'ya, dava dışı ... Malmüdürlüğü ve ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar murisin ölüm tarihinin 21/01/2020 olsa da müvekkilinin mirasçı olduğunu, ancak Kayseri Genel İcra Dairesinden tebliğ edilen muhtıra ile öğrendiğini, bu açıdan müvekkilinin mirasçı olduğunu öğrendiği tarihin 24/02/2021 olduğunu, müvekkilinin küçük yaştan beri babasız büyüdüğünü, her ne kadar murisin müvekkilinin öz dedesi de olsa hiçbir şekilde müvekkilinin dedesiyle bağlantısının olmadığını, müvekkilinin dedesinin 1. veya 2. derece mirasçı olmadığından mirasçılık hususunun bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırılık oluşturmadığını, eksik ve hatalı bir karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 14....
Mahkemece, murise ait Kurumca belirlenen 20.04.1982-31.12.1986 tarihleri arasında 4 yıl 8 ay 11 gün sigortalılık süresi nedeniyle ölüm aylığına hak kazanılamayacağı, murisin oda kaydı bulunan dönemde sicil kaydı bulunmadığından oda kaydının geçerli olmadığı ve murisin primlerini toplu olarak 22.09.1997 ve 1.10.1997 tarihinde ödemesi nedeniyle hizmet elde edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır....