Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan Adli Tıp raporunun tıbbi yeterliliği bulunmadığı, hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, raporu düzenleyen 1.Adli Tıp İhtisas Kurulunda serebrovasküler hastalıklar konusunda yani beyin ve damar hastalıkları konusunda uzman bulunmadığı halde ölümün bu hastalık sonucu olduğu kanaatine varıldığını,murisin ölüm sebebinin serebrovasküler hastalık (beyin ve damar hastalıkları) ve komplikasyonları olarak tespit edilmiş ise de sigortalıda gelişen solunum yetmezliğinin sebebinin bu hastalık olamayacağını,ancak kurulda bu konuya açıklık getirecek bir uzamanın bulunmadığı,sigortalının tüm tedavileri göğüs hastalıkları ve solunum yetmezliğine bağlı olduğu ve son dönem gelişen tüm hastalıkların sebebinin buna bağlı olduğunu, belirterek uzman katılımı sağlanmadan alınan raporla ölümünün ölüm tutanağında tespit edilen başka bir sebebe dayandırılması suretiyle müvekkilimizin adil yargılanma...

    Dava Türk Medeni Kanununun 29. maddesi gereğince bir kimsenin öldüğünün tespiti istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerinde " kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69'uncu maddesinin 3'üncü bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı...

    Davacının murisi T5'ın meslek hastalığı nedeniyle maluliyetinin bulunduğu, ölümünün meslek hastalığı nedeniyle gerçekleştiği iddiası ile tazminat davası açıldığı, 25.01.2019 tarihli Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi Sağlık Kurulu raporunda murisin ölümünün tutulduğu pnömokonyoz meslek hastalığı sonucu olmadığının belirtildiği, 16.12.2019 tarihli SS Yüksek Sağlık Kurulu raporunda murisin ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığının belirtildiği, 25.08.2021 karar tarihli Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nun raporunda murisin ölümünün meslek hastalığına bağlı olmadığının belirtildiği, SS Yüksek Sağlık Kurulu raporu ve Adli Tıp 1....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisinin 824 gün SSK'lı hizmetinin bulunduğu, askerlik borçlanmasının kabul edilmesi için dilekçe verdiği, Kurum tarafından askerlik borçlanmasının kabul edildiği ancak eşinin ölümünün 01/10/2008 tarihinden sonra olduğu ve askerlik borçlanması yaparak gününü tamamlamasının kanunen mümkün olmadığı gerekçesiyle ölüm aylığı bağlanmadığı ve murisin 12.08.2009 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır....

      eşi olarak sürdürdüğü, bu arada ...’ın bildirimi ile ...’ın ölüm tutanağının düzenlendiği ve ölüm tarihinin 29.12.2007 olarak gösterildiği bildirilerek, ...'ın gerçeği yansıtmayan 29.12.2007 tarihi itibariyle yapılan ölüm işleminin iptali ile ...’ın ölümünün tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, istemin özü itibari ile kişilerin başkalarının kayıtlarını kullanması ile ilgili olduğu ve bu taleplerin bakanlıkça incelenip sonuçlandırılacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        in ölüm kaydının işlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili tarafından, nüfus müdürlüğü aleyhine açılan davada, davacının eşi ......'in mirasçısı ...........'in ölüm kaydının işlenmesi istenilmiş, mahkemece ölüm kaydının işlenmesinin idari işlem olduğu, dolayısı ile mahkemenin görevinde olmadığı, talebin ölümün tespiti olarak değerlendirildiğinde de kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davada, davacıların murisi .....'in ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydında yazılı olmayan ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kaydına işlenmesi istenmektedir. Bu hali ile dava gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....

          İhtisas Dairesinin karara esas alınan 08/11/2019 tarih ve 5183 sayılı raporuna 04/12/2019 tarihli dilekçesi ile itirazda bulunarak bu raporu kabul etmediğini, Adli Tıp Genel Kurulundan murisin ölüm sebebinin tespiti konusunda rapor alınmasını talep etmiş olmalarına rağmen, bu talebinin kabul edilmeyerek eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İşbu dava Meslek Hastalığı Sonucu Ölüm Nedeniyle Maddi Tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Taraflar arasında, davacının murisinin ölümünün, yakalandığı meslek hastalığı sonucu meydana gelip gelmediği ve bundan kaynaklanan maddi tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının murisi, davalı işverene ait maden ocağında işçi olarak çalışmıştır. Davacının murisi Recep Derin 05/02/2017 tarihinde vefat etmiştir....

          ün ölümünün tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'ün öldüğünü, kızı ....'nin 1932 doğumlu olup diğer iki kardeşi ile birlikte 13/08/1934 tarihinde tescil edildiğini,1934 tarihinden sonraki bir tarihte ölmesine rağmen ölüm kaydının düşülmediğini, nüfus kaydına ölüm araştırması şerhi verildiğini, bu durumun miras haklarının kullanılmasında zorluk yarattığını bildirerek ...'ün nüfus kaydında kızı olarak görünen ...'ün ölümünün tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ...'ün ölü olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ...'...

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : 2020/227 Esas - 2021/357 Karar DAVA KONUSU : Ölümün Meslek Hastalığından Olduğunun Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilin murisi Asım Duran'ın Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu müessesinin Armutcuk kömür ocaklarında çalışmakta iken, meslek hastalığına tutulduğunu, bu hastalık sonucu 31.10.2015 tarihinde vefat ettiğini, sunulan ölüm belgesinde de murisin ölüm nedeninin Pnömoni ve Pnomokonyoz gibi kişiyi ölüme götüren meslek hastalıkları olduğunu, SGK Kdz.Ereğli Başkanlığı’nın kurum ölümün meslek hastalığından olmadığı şeklinde rapor verdiğini ve Yüksek Sağlık Kurulu’da aynı şekilde rapor verdiğini bildirerek müvekkilinin murisinin ölümünün meslek hastalığından olup olmadığının tayin ve tesbitinin yaptırılmasını ve hak sahiplerine meslek hastalığı ölüm kolundan maaş bağlatılmasını ve ölüm tarihinden itibaren işleyecek birikmiş maaşlardan fazlaya dair talep ve dava...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ile davalı sigorta şirketi arasında kasko sigortası poliçesi tanzim edildiğini, poliçede ölüm halinde 10.000 TL ödeme yapılacağının belirtildiğini, murisin ölümünün davalı sigorta şirketine bildirilmiş olmasına rağmen kazaen ölüm olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmayacağının bildirildiğini belirterek 10.000 TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacılar murisi olan sigortalının, araç içerisinde ve bir kaza sonucu vefat etmediğinden davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu