Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın Denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....

    Maddesinde sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak haklarının 1.-10 yıllık sürelerde zamanaşımına uğrayacağı kabul edilmiştir. 22.2.1991 gün ve 1990/1-1991/1 sayılı Yargıtay İBK. da da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Malvarlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise BK.nun 66. maddesinde öngörülen zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Somut olayda, davacı taşınmazı kullanmaya devam ettiğini kısmi davada ileri sürdüğüne göre, davalının açtığı men'i müdahale davasının sonucunda verilen kararın infaz tarihi (diğer bir deyişle davacının taşınmazı terk ya da teslim tarihi) araştırılarak zamanaşımının da bu tarihten başlatılması gerekir....

      Bu suretle sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurulamayacak olup davacı ve davalılar arasında geçersiz bir sözleşme ilişkisinden de bahsedilemez.5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35.maddesinin dördüncü fıkrası ve ek fıkra ile Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin verilen kararları inceleme görevi Dairemiz'e ait değildir." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli(haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir....

      Bu suretle sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurulamayacak olup davacı ve davalılar arasında geçersiz bir sözleşme ilişkisinden de bahsedilemez.5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35.maddesinin dördüncü fıkrası ve ek fıkra ile Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı gereğince; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin verilen kararları inceleme görevi Dairemiz'e ait değildir." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli(haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...’nın vesayet altında olduğu dönemde 02.02.1960 tarih, 7 nolu tapu ile maliki olduğu taşınmazı satış suretiyle oğlu davalı ...’e temlik ettiğini, satış bedelinin düşük olduğunu, taşınmazın kadastro tespiti ile 700 ada 21 ve 42 parseller olarak tescilinden sonra imar ile 1484 ada 1 ve 2 parseller olarak tescil edildiğini, satış ihtiyacının bulunmadığını, mal kaçırmanın amaçlandığını, davalı ...’in yerleri akrabası diğer davalıya muvazaalı devrettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tesciline, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda 40.000,00.-TL.nin davalı ...’den tahsiline, bu da olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....

        Şahıslarca müvekkillerinden talep ve tahsil edilmesi mümkün olmadığından davalı tarafından haksız tahsil edilen ikramiyenin faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Dava; davalıya haksız ödenen emekli ikramiyesinin davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak istirdadı istemine ilişkindir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince davanın miras ve icra takip hukukunda kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olduğundan bahisle dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacıların murisinin emekliliğini talep edip belgeleri imzalayan olmayıp çalışır vaziyetteyken hayatını kaybeden bir kişi olduğu, ölümü ile mirasçılarına ödenecek olan ikramiye ve bağlanacak aylıkların terekeye dahil olmadığı, iş bu davanın davacı vekilinin de istinaf dilekçesinde izah ettiği üzere sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir alacak davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır....

        Yine, davacının hatalı tescilden haberdar olduğu, hakkının bulunmadığını bilmesine rağmen anılan taşınmaz payıyla ilgili olarak kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı tazminat davası açtığı ve ilama bağlanan parayı davalıdan bu şekilde aldığı; böylece kötüniyetli olduğu hususu davalı tarafından iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, somut olayda davacının sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğunun (davacının iyiniyetli müktesip durumunda bulunduğunun) kabulü gerekir. Esasen, Yerel Mahkeme de, gerek bozulan ilk kararında ve gerekse direnme kararında, davacının iyiniyetle sebepsiz zenginleşen (iyiniyetli müktesip) durumunda olduğunu kabul etmiştir. Bu noktada, önce sebepsiz zenginleşme kavramı üzerinde durulacaktır: Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

          Murisin ehliyetsizliğine ilişkin rapor alındığında, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde tenkis iddiasının incelenmesi; ehliyetsiz olduğunun belirlenmesi halinde ise miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davacının terekeye iade değil de pay oranında istekte bulundukları gözönüne alınarak davanın tüm iştirakçilerin katılımıyla ve terekeye iade şeklinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir (Benzer nitelikte Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 31/05/2018 tarih 2015/17235 Esas ve 2018/10899 Karar sayılı ilamı)....

          Dava; sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Somut olayda; muris ...'ın 13/05/2014 tarihinde vefat ettiği, dosya arasında bulunan murise ait, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/05/2014 tarihli ve 2014/516 E. - 2014/523 K. sayılı veraset ilamı ile 14/02/2015 tarihli ve 2015/117 E. - 2015/134 K. sayılı veraset ilamının birbiriyle çeliştiği, davaya konu ödemenin taraflara 26/05/2014 tarihli veraset ilamına göre yapıldığı anlaşılmaktadır....

            Hakim taraflarca yapılan hukuki niteleme ile bağlı değildir.Eldeki davada davacı , davalının takip alacaklısı olduğu icra dosyasında " borçlu" ola- rak yer alan dava dışı şirketin müvekkili ile fiili ve hukuki bağlantısının bulunmadığını, söz konusu takip dosyası kapsamında kendisinden tahsil edilen paranın yasal dayanağının olmadığını, bu ödeme ile davalının sebepsiz şekilde zenginleştiğini iddia etmektedir. Uyuşmazlık, davacının dava konusu ödemeyi davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Bilindiği üzere; sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulun- ması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri "şahsilik" prensibidir....

              UYAP Entegrasyonu