Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

diğer 1/3 oranında belirsiz alacaklarının, açılan bu davaya eklenme haklarının saklı olduğunu, 1/3 oranında mülkiyet sahibi diğer mirasçı Adnan Sami GENÇLER'in, davacı T1 miras payını devretme hakkı ve bu miras payının açılan bu davaya eklenme haklarının olduğununu, Murisin terekesinde olan 72916571 ve 84074214 nolu Vadesiz Hesapların tutarlarının, ortak hesap iddiası ile muvazaalı işlemlerle murisin ölümü öncesi ve sonrasında azaltıldığını, Murisin 30.04.2011'de ölümünden 72 gün ve 39 gün öncesinde ölümünden 6 gün ve 73 gün sonrasında diğer mirasçıya haksız fiille intikal ettirilip, sebepsiz zenginleşmeye sebep ve aracı olunan menkul değerlerde 1/3 miras payında belirsiz alacakların, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacaklarda kalan miktar belirtendiğinde artırım dilekçesinin verileceğini ve şimdilik 20.000 TL alacaklarında; a)7.01.2011 ve 06.05.2011 tarihinde bilgisi paylaşılmayan Yatırım Hesabından bozdurtulan, söz konusu tarihlerde 10.704,86...

nun 77-82.maddelerinde) göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. ....... Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi; dava tarihinden önce yapılan imalatlar nedeniyle sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu imalatın yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez....

    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağ bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Davalının, 100 parseldeki taşınmazı satın aldığı sırada davacı tarafından dikildiği kesin olan dava konusu ağaçların bedelini ödemeden satın aldığı dosya kapsamından ve toplanan delillerden anlaşıldığına göre artık BK.'nun 61-66. (TBK.77-82) maddeleri gereğince davalının sebepsiz zenginleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği olan şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme oluştuysa ona karşı talep de bulunulması gerekir.Bu durumda, 100 parsel içinde kalan dava konusu ağaçların 22/02/1991 tarih, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı YİBK.'...

      Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu tadilatların yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını ve davacı tarafça net ve açık bir surette sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde alacak talebi yöneltildiğini, sebepsiz zenginleşme iddiası olan ödemenin 23.09.2008 tarihinde gerçekleştiğini, sebepsiz zenginleşmenin ödemeye ilişkin taşınmazın icra marifeti ile satıldığı tarihte, 2011- 055 sayılı meclis kararının alındığı 01.11.2011 tarihinde, Edirne 1. İcra Müdürlüğünün 2014/4606 Esas sayılı dosyasında yapılan satış gününde, Edirne İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/246 Esas sayılı dosyasında davanın açıldığı tarihte, davacı tarafça Edirne 1....

        Apartmanı, Kat 3'deki 4 nolu dairesinin ve Akbankta ki hisselerinin satımı konusunda 13.12.2004 tarihinde harici satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini ve bu sözleşmeye göre satış bedeli olan 250.000 USD'nın, muris tarafından davalıya ödendiğini, ancak murisin ani ölümü nedeniyle tapu devrinin gerçekleşmediğini, bu nedenle de davalıya ödenen paranın iadesi için davalıya 2009 yılında ihtarname çekilmesine rağmen paranın iade edilmediği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak şimdilik 8000 TL'nın davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, ayırca davacı tarafın alacağının bulunmadığı ileri sürülerek davanını reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının murisi ile davalı arasında 13.12.2004 tarihli harici satış vaadi ve alındı makbuzu başlığı adı altında sözleşme düzenlendiğini, ancak sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmediğinden geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye göre oluşan kazanımların ise BK sebepsiz zenginleşme...

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Emine'nin murisi Resmiye Bozyel'in dava konusu Kemalettin mah. 261 ada 9 parsel, 269 ada 32 parsel ve 271 ada 59 parselde kayıtlı taşınmazlarda hissedar olduğunu, Resmiye'nin 24/05/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölmeden önce hukuka aykırı olarak tanzim eden Çorlu 6 Noterliğinin 27/05/2011 tarih 5599 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı T11'nin vekil sıfatıyla dava konusu taşınmazlardan 32 parsel ile 9 parseldeki murisin hissesini murisin kardeşi Seyfettin Enginler'e, 59 parseldeki hissesini ise Seyfettin'in mirasçılarından davalı İpek'e satış yaptığını, yapılan satışların hukuka aykırı olduğunu, davalılardan İpek, Gürkan ve Eyyibe'nin murisin kardeşi Seyfettin'in eş ve çocukları, Şemsi'nin ise murisin son dönemdeki bakıcılığını üstlenen kişi olduğunu, murisin uzun yıllar Almanya'da yaşadığını ve çalıştığını, murisin eşinin ölümünden sonra Çorlu'da yaşamaya başladığını, murisin...

          Bu durumda, davacıların diktiği ağaçlar yönünden davalının sebepsiz zenginleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava konusu ağaçlarla ilgili olarak, davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

            Davalı vekili, takip dayanağı çekin zaman aşımına uğradığını, hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu,davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine de bir yıllık süre geçtiğinden dayanamayacağını belirterek, açılan davanın reddine ve % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, zaman aşımına uğrayan ve artık kambiyo senedi vasfını yitiren çek ile ilgili olarak davacı vekilince davalının aleyhlerine sebepsiz zenginleştiğini ve ispat yükünün davalı tarafta olduğu,iddia edilmiş ise de alacağın varlığını ispat etme yükünün davacı üzerinde olduğu, davacı tarafın davayı ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Dava zaman aşımına uğramış çeke dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu çekte davalı keşideci ,davacı ise son hamil konumundadır....

              Davacılar vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 20.04.2021 havale tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece, usul ve yasalara aykırı şekilde ve olayı gerektiği gibi incelemeden, davalılardan yalnız birinin yaptığı kötüniyetli savunmalarına dayanılarak karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu, öncelikle eldeki davanın hukuka aykırı olarak verilen tapu iptal ve tescil kararı üzerine açıldığını, zira hükme esas alınan tapu iptal ve tescil davasının evrak üzerinden yapılan farazilere dayalı rapor esas alınmak suretiyle verildiğini, davalının atıf yaptığı Yargıtay kararlarının hepsinin ortak noktasının "sebepsiz zenginleşen kişi" şayet hukuken zayıf taraf ise sömürülmelerinin önüne geçmek saikiyle bazı durumlarda bu ehliyetsiz kişilerin "iyiniyetli sebepsiz zenginleşme" rejime tâbi olduğu kabul edilerek iade sorumluluğunun kapsamının iyiniyetli sebepsiz zenginleşme çerçevesinde daraltılmasına ilişkin olduğunu, somut olayda ise TMK 452/2 madde hükmü uygulansaydı...

              UYAP Entegrasyonu