tapu iptali davası olduğu ve murisin sağlığında mirasçılarına yaptığı kazandırmaların fahiş olmadığı, bu taksimin hoş görülebilecek ölçülerde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, Ancak, açtıkları saklı payın tenkisi davası, yaptıkları tam ıslah sonucu mirasta denkleştirme davası niteliğini kazanmış ve murisin sağlığında davalının ölü annesine yaptığı kazandırmaların terekeye iadesi istenmiş olduğunu, İDM tarafından da murisin yaptığı kazandırmalar kabullenilmiş olmakla birlikte, davanın niteliği hatalı olarak değerlendirildiğinden, davanın reddine karar verildiğini, Öte yandan, diğer davaya verdikleri dilekçelerinde de belirttikleri üzere, mirasbırakan sağlığında mal varlığının bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırdığını, mirasbırakanın mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı olmadığını, bu nedenlerle ve davalı tarafından; murisin yaptığı kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediği ve mirasbırakan...
Davalı üçüncü kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususlar da tekrar edilmekle birlikte, davacı alacaklıya fazla ödeme yapıldığını bu nedenle İİK'nın 361. maddesi şartlarının bulunduğunu, bu maddenin alacaklı ve borçludan başka kimseler hakkında da uygulanabileceğini, istihkak davasında malların davalıya ait olduğunun kesin olarak belirlendiğini, esasen bir sebepsiz zenginleşme davası açılması halinde kesin hüküm itirazı ile karşı karşıya kalınacağını, istihkak davasında verilen kararın icrasının mevcut takip dosyasına kararın sunulması ile gerçekleştirileceğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu bakımından iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iadesi dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iade direnmelerine neden olacaktır. Ancak burada denkleştirme yapılırken bir hususa daha dikkat edilmelidir. İade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilemeyeceğini öğrendiği tarihide iade kapsamım tesbitte önemli olduğu unutulmamalıdır. Zira geçersiz sözleşmenin artık ifa edilmeyeceğini bile bile haksız zenginleşmenin iadesini istemeyen alacaklı zararının artmasına kendisi sebep olacağından bu artan zararım iade borçlusundan istememelidir. Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş; davacının 29.06.1990 tarihinde ödemiş olduğu 160.000.000 Tl....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2020/531 ESAS, 2021/838 KARAR DAVA KONUSU : Muris Muvazaasına Dayalı Hisse Oranında Tapu İptal ve Tescil İkinci Aşamada TMK 669 Maddesine Dayalı Mirasta Denkleştirme Sonucu Terekeye İade KARAR : Samsun 1....
Öte yandan, 02.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, dava tarihinden önce yapılan ve davalılar tarafından yararlanılan yapılar nedeniyle; sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik olarak zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle, iade isteminde bulunabilmek için; bir tarafın mal varlığının diğer taraf aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Somut olayda, davacıların davaya konu taşınmazı davalıya teslim edip etmedikleri belirlenmemiştir....
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma veya çoğalma dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleşir. Bu durumda davalı tarafın, dava konusu aracın halen davacının elinde olduğu iddia edildiğine göre, mahkemece bu hususun araştırılması gerekir. Aracın davacının elinde olduğu anlaşılırsa, sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir. Aksi halde, yani aracın iade edildiği anlaşıldığı takdirde, iade anına kadar davacı tarafından kullanıldığı (yararlanıldığı) için iade tarihindeki değerinin araştırılarak alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/883 Esas sayılı istihkak davasının sonunda verilecek karar, HMK 114/1-e bendine göre yapılan inceleme sonunda verilecek karara etkili olmadığından, mahkemece de öncelikle aktif ve pasif husumet yönünden inceleme yapıldığından usul ve yasaya uygun olmakla istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 3-Sebepsiz zenginleşme davasının TBK 77. maddesi uyarınca yapılan ödeme sebebiyle sebepsiz zenginleşene karşı açılması gerekip, kesinleşen icra takibinde ödenen paranın alacaklı tarafından tahsili, varlığı kesinleşmiş bir alacağın tahsili niteliğinde olup, alacaklı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağından, sebepsiz zenginleşen kesinleşmiş borcunu ödemediği için 3. kişi tarafından yapılan ödeme ile bu miktar borcu ödemekten kurtulan takip borçlusudur. Davanın İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında borçlu olan ... Ltd. Şti.'...
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme hukukî nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davacının tüketici olduğundan tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, dava konusunun davalının sebepsiz zenginleşme uyarınca davacıya vermesi gereken 65.000,00.-TL alacak miktarına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlık, davacının, davalı müteahhitten ...'de inşa ettiği yapıdan ... numaralı daireyi 65.000,00....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; murisin ölüm tarihinden sonra banka hesaplarına yatırılan paraların toplamda 199.835,50 TL olduğu belirtilerek, tüm mirasçıların payları oranında bu parada hakları olduğu ifade edilip, davacıların paylarına düşen miktar 74.938,30 TL olarak hesaplanmıştır. Bu haliyle rapor, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözücü nitelikte değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; murisin hesabından davalının usulsüz para çekip çekmediği, çekmiş ise sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalının; murisin öldüğü gün 168.000 TL çektiği anlaşılmaktadır. Davalı; çektiği bu parayı vekalete dayalı olarak murisin sağlığında çektiğini ve paranın murisin borçlarında harcandığını savunmaktadır. Mahkemece, davalının savunması üzerinde durulup, bir araştırma yapılmamıştır....