a düşen bağımsız bölümün murisin ehliyetsizliği sebebi ile sözleşmenin iptal edilmesinden dolayı miras haklarına dayalı olarak mülkiyetin iadesi istemi ile dava açıldığından ve sözleşmeye dayalı bir talep de bulunmadığından bu hali ile dosyanın temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, dosya Yargıtay Yüksek 1.Hukuk Dairesince görevsizlik kararı verilerek Dairemize gönderilmiş olduğundan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yüksek 1.Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 03.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tespit edilmelidir. Bu bağlamda, davacının, taşınmaza yaptığını iddia ettiği iyileştirme giderlerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca davalılardan isteyebilmesi için yaptığı giderlerin mal varlığından çıkmış ve davalı tarafın mal varlığına geçmiş olması gerekir....
Hukuk Dairesi’nin 2010/14277 E. 2012/5371 K sayılı ve 05.04.2012 tarihli kararlarının ekli olduğunu, Mahkemece sebepsiz zenginleşme talebi açısından esasa girilerek zamanaşımı definin değerlendirilmediğini belirttiğini, sebepsiz zenginleşme talebi zamanaşımına uğramadığını, Müvekkilinin keşideciden gerek temel ilişki gerekse sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak talepte bulunma hakkı bulunduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.4.2001 tarihli 2001/1504 E., 2001/3680 K. sayılı kararının, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü davalı-keşideciye ait olduğunu, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10970 E. 2017/4321 K. sayılı, 30.05.2017 tarihli kararının, Yargıtay 19....
Hukuk Dairesi’nin 2010/14277 E. 2012/5371 K sayılı ve 05.04.2012 tarihli kararlarının ekli olduğunu, Mahkemece sebepsiz zenginleşme talebi açısından esasa girilerek zamanaşımı definin değerlendirilmediğini belirttiğini, sebepsiz zenginleşme talebi zamanaşımına uğramadığını, Müvekkilinin keşideciden gerek temel ilişki gerekse sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak talepte bulunma hakkı bulunduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.4.2001 tarihli 2001/1504 E., 2001/3680 K. sayılı kararının, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü davalı-keşideciye ait olduğunu, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/10970 E. 2017/4321 K. sayılı, 30.05.2017 tarihli kararının, Yargıtay 19....
Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez. Somut olayda, davacı mirasta denkleştirme talebinde bulunmuş olup dava dilekçesinde delillerini bildirmiş, mahkemece deliller toplanmadan ve gerekli araştırmalar yapılmadan karar verilmiştir....
Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngürülmüştür. TBK'nın 82....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. TBK'nın77/1 maddesine göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır....
Hemen belirtilmelidir ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. BK'nın konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşmede iade borcunun kapsamını ve iade sırasında hangi masrafların istenebileceğini düzenleyen BK'nın 63. ve 64. maddeleri, zenginleşenin iyiniyetli sayılıp sayılmamasına göre farklı hükümler içermektedir....
Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı bulunmalıdır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Ekonomik yönden zenginleşmenin ve fakirleşmenin, taşınmazın şuyunun satış ücretiyle giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının, dava açtığı tarihte ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmamış, dava konusu taşınmaz satılıp davacının elinden alınmamıştır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme oluşmamıştır.Bu durumda, mahkemece; sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediğinden, davacının davasının temyiz eden davalı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı murisin davalıya temlikinin mal kaçırma amaçlı olmadığı, murisin çocukları arasında mal paylaştırma niyetliyle devri yaptığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olayda, davacı ve davalının murisin çocukları olduğu, dava dışı başka mirasçı bulunmadığı, murisin eşi...nin muristen önce 11.12.2000 tarihinde öldüğü, mirasbırakanın çekişme konusu 1745 ada 5 parsel sayılı taşınmazı bağış suretiyle oğlu davalıya temlik ettiği, davacı oğluna ise yapmış olduğu bir kazandırmanın dosya kapsamına göre bulunmadığı görülmektedir. O hâlde, murisin mirasçıları arasında hak dengesini gözetir ve kabul edilebilir bir paylaştırma yaptığından söz etme imkanı olmadığı açıktır. Aksi yöndeki mahkeme kabulü ise doğru değildir....