Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı üçüncü kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususlar da tekrar edilmekle birlikte, davacı alacaklıya fazla ödeme yapıldığını bu nedenle İİK'nın 361. maddesi şartlarının bulunduğunu, bu maddenin alacaklı ve borçludan başka kimseler hakkında da uygulanabileceğini, istihkak davasında malların davalıya ait olduğunun kesin olarak belirlendiğini, esasen bir sebepsiz zenginleşme davası açılması halinde kesin hüküm itirazı ile karşı karşıya kalınacağını, istihkak davasında verilen kararın icrasının mevcut takip dosyasına kararın sunulması ile gerçekleştirileceğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2020/531 ESAS, 2021/838 KARAR DAVA KONUSU : Muris Muvazaasına Dayalı Hisse Oranında Tapu İptal ve Tescil İkinci Aşamada TMK 669 Maddesine Dayalı Mirasta Denkleştirme Sonucu Terekeye İade KARAR : Samsun 1....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/883 Esas sayılı istihkak davasının sonunda verilecek karar, HMK 114/1-e bendine göre yapılan inceleme sonunda verilecek karara etkili olmadığından, mahkemece de öncelikle aktif ve pasif husumet yönünden inceleme yapıldığından usul ve yasaya uygun olmakla istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 3-Sebepsiz zenginleşme davasının TBK 77. maddesi uyarınca yapılan ödeme sebebiyle sebepsiz zenginleşene karşı açılması gerekip, kesinleşen icra takibinde ödenen paranın alacaklı tarafından tahsili, varlığı kesinleşmiş bir alacağın tahsili niteliğinde olup, alacaklı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağından, sebepsiz zenginleşen kesinleşmiş borcunu ödemediği için 3. kişi tarafından yapılan ödeme ile bu miktar borcu ödemekten kurtulan takip borçlusudur. Davanın İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında borçlu olan ... Ltd. Şti.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-BEDEL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 11.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.06.2016 gün ve 631-324 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil olmazsa tapu iptali ile terekeye iade olmazsa taşınmazın gerçek bedelinin terekeye döndürülmesi, birleştirilen dava aynı hukuksal nedenlere dayalı bedel isteğine ilişkindir....

      Bu takdirde geçersiz sayılan işlem nedeniyle verilen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilebilir. Davalılar murisinin iade yükümlülüğü, sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olmakla birlikte, Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre, iptal edilen satışı yapan davalılar murisinin kısıtlı, hukuki ehliyeti bulunmayan bir kişi olması nedeniyle, davalıların iade sorumluluğunun kapsamı ellerinde bulunan miktarla sınırlıdır. Bir başka anlatımla, davalılar murislerine verilen satış parasından kendilerine intikal eden bir miktar var ise bu miktardan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca sorumludurlar....

        Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; murisin ölüm tarihinden sonra banka hesaplarına yatırılan paraların toplamda 199.835,50 TL olduğu belirtilerek, tüm mirasçıların payları oranında bu parada hakları olduğu ifade edilip, davacıların paylarına düşen miktar 74.938,30 TL olarak hesaplanmıştır. Bu haliyle rapor, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözücü nitelikte değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; murisin hesabından davalının usulsüz para çekip çekmediği, çekmiş ise sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalının; murisin öldüğü gün 168.000 TL çektiği anlaşılmaktadır. Davalı; çektiği bu parayı vekalete dayalı olarak murisin sağlığında çektiğini ve paranın murisin borçlarında harcandığını savunmaktadır. Mahkemece, davalının savunması üzerinde durulup, bir araştırma yapılmamıştır....

          E. sırasına kayden mirasın reddi davası ikame edilmiş olmakla birlikte, davacı tarafından takip konusu borcun, davalıların miras hisselerini de kapsayacak şekilde ödendiği, davalıların ödemekle yükümlü olmadıkları borcu onların rıza ve muvafakatları dışında ödeyen davacının bu ödemeyi davalılardan rücuen talep edemeyeecği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; murisin kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibi sırasında davacının, davalıların miras paylarını da kapsar şekilde ödemiş olması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca, davalıların payına düşen ödemelerin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden sözedilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

            Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngürülmüştür. TBK'nın 82....

              DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı babası...'ın rahatsızlıkları nedeniyle ehliyetsiz olduğu dönemde 742 ada 4, 5, 6, 8, 9, 11, 21, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı şirkete satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras bırakanın ehliyetsizliği, olmadığı takdirde muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı olarak dava konusu 742 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                e hibe edildiği, dinlenen tanık ifadelerinden de bu durumun doğrulandığı, murisin terekeye iade kastının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Murisin tahakkuk eden bu kastı karşısında, 4721 s. TMK' nun 669. maddesinin şartlarının oluşmadığı ve davanın reddi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2013/2285 Esas - 2013/4457 Karar) Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada öncelikli isteğin "terekeye iade" (mirasta iade-denkleştirme) olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği; 4721 s. TMK' nun 669- 675. maddelerinde terekeye iade (mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu