WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/107 ESAS 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/107 Esas 2021/28 Karar sayılı ilamı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının babası T4 21/04/2019 tarihinde vefat ettiğini, davalının ise 04/07/2019 tarihinde mirasın reddi talebinde bulunduğu, Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2019 tarih ve 2019/1002 E 2019/10 K sayılı kararı ile de mirasın reddinin tesciline karar verildiğini, davalının yapmış olduğu reddi mirasın iptalinin gerektiğini, davacı şirketin, davalı aleyhine Kayseri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/10168 Esas ve Kayseri 4....

DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacılar vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddi hususunda özel yetki bulunmamaktadır. Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın mirasbırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen (kendiliğinden) reddedilmiş sayılmasına (Türk Medeni Kanunu md. 605/2) ilişkin olup, davanın terekeden alacaklı olanlara karşı açılması gerekmektedir. Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir....

Somut olayda, talep edenler vekili tarafından talep dilekçesinde açıkça talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan muris ...’in mirasının kayıtsız şartsız reddinin tespit ve tescili istendiği gibi alacaklıların hasım gösterilmediği, yine talep edenler vekili tarafından temyiz dilekçesinde de talebin mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu beyan edildiği anlaşılmıştır. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, talep edenler herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02/03/2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 22/06/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı ...'ın 29.10.2011 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak davacıların kaldığını, murisin borcundan kaynaklı olarak davalı tarafından davacılar aleyhine Aydın 3....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme ile murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespit edildiğini, murisin vefatından yaklaşık 7 sene geçtikten sonra açılan mirasın hükmen reddi davasında her ne kadar mirasçıların terekeye karışmaya ilişkin herhangi bir beyan, eylem ve davranışlarının bulunmadığı, terekeyi kabul anlamına gelecek herhagi bir açık, zımni yada örtülü bir beyan bulunmadığı eksik inceleme ve değerlendirme ile tespit edildiyse de bu durum açık ve net olarak tespit edilmediğini, zira yaklaşık 7 sene sonra açılan mirasın hükmen reddi davası ile de tespitin yapılmasının aradan geçen zaman itibariyle büyük ölçüde zorlaştığını, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği müvekkilinin murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediğini, bilmesinin mümkün olmadığının ortada olduğunu, bu nedenle müvekkil yargılama giderlerinden, karşı vekalet ücretinden...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep edenler vekili tarafından 09/03/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine mahkemenin görevsizliğine dair verilen 10/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep edenler vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Talep edenler vekili, mirasbırakan ...'nın 12/12/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin borçları nedeni ile mirasın reddi gereğinin hasıl olduğunu, müvekkillerin mirasın reddettiğinin tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Hükmü, talep edenler vekili temyiz etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 31, 33)....

        Taraflar arasındaki mirasın reddinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          sayılı Türk Medeni Kanununun kabul etmiş olduğu mirasın reddi için gereken hak düşürücü süre davacılar tarafından geçirildiği için davacıların açmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddinin gerektiğini, miras bırakanın ölümü tarihinde borçlarını ödemekten acz içinde olması gerektiğini, mirasın hükmen reddi için miras bırakanın ölüm anında borcu ödemekten aciz olmasınıen tek başına yeterli olmayıp bu durumun aynı zamanda açıkça veya resmen tespit edilmiş olması gerektiğini, bununla alakalı davacılar tarafından dosyaya herhangi bir delilin ibraz edilmediğini, mirasın hükmen reddi için gereken en önemli şartın ise mirasçıların terekeyi kabul anlamında açık veya zımnî bir eylemde bulunmamış olmaları gerektiğini, yani mirasın açık olarak kabul edilmemiş olması ya da kabul anlamına gelebilecek herhangi bir davranışta bulunulmamış olması gerektiğini, mirasın hükmen reddini isteyen mirasçılar tarafından terekenin benimsenmemiş olması gerektiğini, murisin üzerine kayıtlı...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dahili davalılardan Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Davacıların mirasın reddi için Medeni Kanun'da öngörülen yasal 3 aylık süre içerisinde mirası reddetmediklerini, müteveffanın ölümünün üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra işbu davayı açtıklarını, açılan dava iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, mirasçıların murisin ölümünden dava tarihine kadar geçen süre içerisinde mirasın kabulü anlamına gelebilecek tasarrufları mahkemece araştırılmadığını, murisin ölümünden uzun süre geçtikten açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, murisin terekesine dahil olan bütün mal varlığının ve davacıların murisin ölümünden sonra bu mallar üzerindeki tasarruflarının ayrıntılı bir şekilde araştırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

          Sayılı hükmün mirasçılar hakkında verildiğini, davacıların murislerinin vefatı neticesinde mirası reddetmeyerek davaya katıldığını, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunduklarını, temyiz yoluna başvurduklarını ve hüküm davacılar hakkında oluşturulduğunu, mirasın reddini talep edebilmek için, mirasın kabul edildiğini gösterir davranışta bulunulmaması gerektiğini, davacıların murisleri hakkındaki davaya katılarak ve zamanaşımı savunmasında bulunarak ve hükmü temyiz ederek mirası kabul iradelerini açıkça ortaya koyduklarını, yargılama sırasında mirasçılar tarafından mirasın reddine ilişkin bir defi ileri sürülmediğini, mirasın reddine ilişkin dava açılmadığını, mirasın reddine ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığını ve dosya davacıları tarafından davaya devam edilerek miras bırakanın mirasına sahip çıkıldığı ve mirasın kabul edildiğinin açık bir şekilde ortaya konulduğunu, İstanbul 7....

          UYAP Entegrasyonu