Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
Hukuk Dairesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/994 Esas, 2022/274 Karar sayılı kararındaki, "...mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği, murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının araştırılması amacıyla mahkemece tapu müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, murisin taşınmaz kayıtlarının araştırıldığı, murisin adına kayıtlı bir adet taşınmazının olduğunun görüldüğü, bu taşınmazın murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespit ettirildiği, muris adına taşınır malvarlığının olmadığının da tespit edildiği, murisin vefatından sonra mirasçıları tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilmediğinin anlaşıldığı, mirasçıların terekeyi sahiplenme anlamına gelen iş ve işlemlerinin olduğu konusunda delil ve emarenin dosyada mevcut olmadığı, bu yönüyle terekenin aktifinin pasifinden daha az olduğu..." gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, miras bırakan T8'ün kardeşi olduğunu, kendisi ile uzun yıllardır ayrı yaşadıklarını, bu süre içinde hiçbir irtibatlarının olmadığını, kardeşinin 16/01/2017 tarihinde vefat ettiğini 29/06/2017 tarihinde mirasçı olarak adına gelen borç bildiriminden öğrendiğini, bu sırada kendisi tatilde olduğu için Muğla Bodrum Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi Kanalı ile İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne mirasın reddi davasını açtığını, murisin ölümünden sonra geçen zaman aşımı sebebi ile açılan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden yeniden dava açmak zorunda kaldığını, murisin kendi başına yaşayan bir kişi olduğunu, bekar olarak vefat ettiğini, murisi olan kardeşinin vefat etmeden önce sağa sola ve bazı kurumlara borç edindiğini açıklayarak, müteveffa kardeşi T8'ün mirasını reddinin tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından 08/09/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı ..., 29.05.2010 tarihinde ölen ...’in kendisinin eşi ve küçük çocuklar Nihat ve Aysel’in babası olduğunu; ...'in babası olan muris ...'in ise 02.06.2004 tarihinde öldüğünü; muris ...'in vergi borçlarından dolayı kendisine 04.09.2015 tarihinde ödeme emri geldiğini; murisin terekesinin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, mirası reddin tescilini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; davalı tarafından davacılar hakkında yürütülen Ankara 29. İcra Müdürlüğü'nün 2021/662 takip sayılı dosyası kapsamında reddi miras kararları dikkate alınarak davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacılar tarafından mirasın reddi istemiyle Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1789 esas sayılı dosyasında açtıkları davada; mahkemece muris ...’nın 30.09.2020 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak ..., ... ve ...’nın kaldığı, davanın vefatı takip eden üç aylık yasal sürede açıldığı, mirasın davacılar tarafından kayıtsız ve şartsız reddedildiği belirtilerek, mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verilmiş ve karar 24.11.2020 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Geyve Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/04/2013 NUMARASI : 2012/540-2013/219 Davacılar tarafından, 10.10.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin borca batık olduğunun tespitinin hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Davacılar, amcaları F.. Ö..'nin vefatı ile geriye mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, murisin borcuna ilişkin gönderilen ihtarname ile borçlu olduğunu öğrendiklerini, murisin menkul ve gayrimenkul malı olmadığını, mirası reddettiklerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/01/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19/12/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece, muristen kalan taşınmazın değerinin borçlarını tam olarak karşılamamakla birlikte fırın işletmesinden gelecek katkı ile birlikte borçlarını önemli ölçüde karşılayacak miktarda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Somut olayda, 17/01/2012 ölen muris T9'in terekesinin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, murisin ölüm tarihi itibariyla gerekli ve yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır....