İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davacının davasının kabulü ile muris TC kimlik numaralı T9 terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların murisin mirasını hükmen reddetmiş sayılmalarına," karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, zira murisin ölüm tarihine göre terekeye dahil herhangi bir mal bulunup bulunmadığının ve muris ile mirasçılar adına tapu-araç-banka-vergi kayıtları ile herhangi bir intikal olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, muris T9 terekesinin borca batık olduğu iddiası ile mirasçıları olan davacılar tarafından açılan mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkindir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2018/250 ESAS 2019/1092 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan mirası reddinin iptali davasında ilk derece mahkemesince verilen karara davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında 02/05/2014 tarihi itibariyle Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2014/4250 Esas nolu dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla, 42.117,09TL takip çıkışlı alacak sebebiyle (faiz ve masraflar hariç) icra takibine yaptıklarını, 27/12/2017 tarihi itibariyle de takibin kesinleştiğini, yine davalı hakkında 14/01/2018 tarihi itibariyle Bursa 12....
Bu hükümler uyarınca, mirasın reddi talebi yasal ve atanmış mirasçılar tarafından, sözlü veya yazılı olarak mirasın açıldığı yer olan mirasbırakanın son yerleşim yerindeki sulh mahkemesine yapılabilir. Mirasın gerçek reddinde yetkili mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin yetki niteliğinde olup, dava şartlarındandır. Mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Somut olayımızda; murisin nüfus kayıtlarında son ikametgah adresi yazılı değildir. Davacılar murisin son ikamet adresinin Yunus Emre Mahallesi, 1408. Sokak, No:42 D:2 Küçükköy/Gaziosmanpaşa/İstanbul olduğunu, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü'nün 2019/868216 sayılı dosyası ile haklarında icra takibi yapıldığını, borcun sebebinin murisin sağlığında ödemediği elektrik borcu olduğunu bildirdiklerine göre, mahkemece öncelikle ilgili zabıta amirliğine müzekkere yazılarak murisin bildirilen adreste ikamet edip etmediğinin araştırılması, Bakırköy 17....
İcra Müdürlüğünün 2016/3534 esas sayılı icra takibine girişildiğini, ancak yapılan tüm araştırmalara rağmen davalının malvarlığına ulaşılamadığını, mirasın borca batık olmadığını, murisin sağlığında kendisine verdiği malvarlığını harcamış ve davalının sırf borcunu ödememek için mirası reddettiğini, tüm bu nedenlerle davalının mirası reddinin iptaline, mirasın resmen tasfiyesine, davalının payına isabet edecek olan payın alacaklarına mahsuben ilgili icra dosyasına ödenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. YANIT : Davalı tarafından verilen 02.02.2018 tarihli yanıt dilekçesinde özetle; Ekrem Bayram'ın 30/09/2017 tarihinde vefat ettiğini, muris ile 2010 yılından beri aralarında husumet olduğunu, cenazesinde dahi bulunmadığını, babasının kendilerini sağlığında evlatlıktan reddettiğini, kendisinin de hiçbir şey istemediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 06.01.2009 tarihinde vefat eden muris ...'nın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, terekenin borca batıklığı nedenine dayanan mirasın hükmen reddinin tespite ilişkindir. (TMK M.605/2) Davacılardan ... kendi adına asaleten 15.03.2000 doğumlu ... ve 01.04.2001 doğumlu ...'...
Öte yandan, mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin murisin ölüm tarihi itibariyle açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak; murisin, ölüm tarihi itibariyle aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacının, dava dilekçesinde, TMK 605/2 maddesine göre mirasın hükmen reddi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ayrıca icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde de terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Bu durumda mahkemece, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan ve mirasın reddi suretiyle alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu kabul edilmeli, şartları varsa iptal edilecek olan mahkeme ilamı değil, kural olarak mirasın reddi sonucunda 3.kişilerin lehine kazandırılan bölümün (tasarrufun) alacaklının alacağına yeter miktarı olduğu düşünülmeli, kardeşler ve anneleri arasında gerçekleştirilen bu tasarrufta davalı borçluların yasal yönden yararları bulunup bulunmadığının üzerinde durulmalı, bu cümleden murisin terekesinin borca batık olup olmadığı belirlenmeli, açık ifadesi ile murisin ölüm tarihi itibarıyla malvarlığını oluşturan taşınır ve taşınmaz malları, alacakları, varsa nakit mevcudu, borçları ilgili yerlerden araştırılarak belirlenmeli ve davalıların mirası reddetmekle haklı bir nedenlerinin bulunup bulunmadığı buna bağlı olarak tespit edilmeli, araştırmaların sonucuna göre davalı borçlular ...ve ... ’in alacaklılarına zarar verme...
nun, diğer mirasçılardan mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulduğu, mirasçıların tamamının, davacının red beyanından feragatine muvafakatlerinin bulunmadığı, Av. ... ...'ın mirasın reddine ilişkin özel yetki içeren vekaletnamesinin bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırmalar sonucunda mirasın reddi yetkisi içeren vekaletnameye rastlanmadığı, Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2004/42 Esas ... dosyasında ...'nun mirası reddettiğine yönelik bizzat kendisi tarafından verilen bir beyan bulunmadığı, mirasın reddi özel yetkisi bulunmayan vekil tarafından yapılan ret beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı ... yönünden mirasın reddine yönelik açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı ... yönünden verilen kararın, 16/03/2020 tarihinde tebliğ edilerek ve temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla işbu davacı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....