Somut olayda terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince 08.10.2008 tarihinde vefat eden T10 mirasının hükmen reddinin tespiti talep edilmiştir. Nüfus kayıtlarına ve veraset ilamına göre; davacıların murisin mirasçısı olduğu, murisin aktif ve pasif mal varlığı olup olmadığının tespiti amacıyla murisin ölüm tarihi itibariyle bankalara, icra müdürlüklerine, vergi dairesine, emniyete, icra müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, takbis malvarlığı sorgulamasında murisin malvarlığına raslanmadığı, davacılar vekilince mirasın reddi içerir özel yetkisini içerir vekaletnamenin dava açıldıktan sonra sunulduğu anlaşılmakla birlikte mahkemece yapılan inceleme eksiktir. Murisin aktif ve pasif malvarlığı değeri incelenerek ölüm tarihi itibariyle murisin terekesinin borca batık olup olmadığının mirasçıların terekeyi sahiplenme anlamına gelen iş ve işlemlerinin olup olmadığı konusunda yeterli inceleme yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 04.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, babasının vefat ettiğini, babasından kalan mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğini, kayıtsız ve şartsız mirası ret beyanının tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, TMK'nın 606. maddesinde belirtilen üç aylık sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 605. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin ve mirası ret beyanının tescilinden ibarettir. TMK'nın 606. maddesi uyarınca miras üç ay içinde reddolunabilir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Kemer 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/03/2019 tarih ve 2018/170 Esas, 2019/109 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; Oğlu olan Doğan MEŞE'nin 21.04.2011 tarihinde vefat ettiğini, mirasçısı olarak tek kendisinin kaldığını, oğlunun vefat tarihinde terekesinde herhangi bir mal varlığı olmadığından dolayı murisin terekesi hakkında mirasın reddi yoluna gitmediğini, mirasın ret süresi geçtikten sonra davalının 60.976,15 TL'lik ödeme emri gönderdiğini ve murisin terekesinin borca batık olduğunu anladığını, murisin vefat tarihinde maddi değere sahip olabilecek üzerine kayıtlı olan herhangi bir menkul veya gayrimenkulün olmadığını, murisin birçok borç bıraktığını, muris oğlunun ortağı olduğu Özideal Kuyumculuk Dericilik Halıcılık Ticaret San.Ltd.Şti.nin 51.088,21 TL Kemer Vergi Dairesine borcu olduğunu, bu borctan murisin sorumlu olduğunu, murisin borçları dolayısıyla terekenin borca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.09.2016 gün ve 2015/17211 Esas 2016/7116 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 25.08.2012 tarihinde vefat eden muris ...'in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir....
Bu düzenleme karşısında mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığının (murisin ödemeden aczinin) açıkça tespit edilmesi gerekmektedir. İcra takibi sonrası aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vs. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif mal varlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Bu tür davalar alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 04.03.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 07.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, muris ...’in 02.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, Türk Medeni Kanunu’nun 605 vd. maddeleri gereğince murisin mirasını reddettiklerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, murisin ölmeden önceki son adresinin "... Mahallesi, ......
İcra Müdürlüğünün 2018/37752 esas sayılı dosyası ile toplam 80.910,58 TL bedelli kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun mirasçısı T4 kendisine asaleten, çocuklarına velayeten gönderilen ödeme emrinin 07/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştirilerek haciz işlemlerine geçildiği, bu süreç içerisinde davacı mirasçılar tarafından 19/12/2018 tarihinde vefat eden borçlu muris Mesut Kemal Boynukısa'nın mirasının kayıtsız şartsız reddi talebi ile 14/02/2019 tarihinde İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/147 esas numaralı dosyasında dava açıldığı, bu dava sonucunda 25/02/2019 tarihinde mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verildiği, hükmün 09/10/2019 tarihinde kesinleştiği, davacı mirasçılar tarafından 06/03/2021 tarihinde İİK 53. Maddesine aykırı şekilde 3 aylık mirasın reddi süresi içerisinde takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptali talebiyle huzurdaki şikayetin yapıldığı, Yargıtay 12....
Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; Miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davası tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır....