WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından, 12.04.2018 tarihinde vefat eden borçlu mükellef Yılmaz Çıngıl'ın borçlarından dolayı mirasın reddi için dava açıldığını, murisin T3na bağlı Düden ve Muratpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne vergi borcu bulunduğunu, Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde “miras, üç ay içinde reddolunabilir“, 610. maddesinde “yasal süre içinde reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.” denildiğini, murisin 11.05.2011 tarihinde vefat ettiğini, bulunan borçların mirasçılar tarafından bilindiğinin karine olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacıların mirası reddetmeleri için belirlenen kanuni süreyi aşmış olduklarını, bu durumda da davacı mirasçıların murisin ödenmemiş vergi borçlarından sorumlu olacağını, mirasın hükmen reddinin kabul edilebilmesi için en önemli şartın, murisin ölüm tarihinde yani dava konusu olay bakımından 11.05.2011 tarihinde terekenin borca batık olduğunun tespit edilmesi olduğunu, ayrıca mirasın hükmen reddine...

Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

    Yasa hükmünden açıkça anlaşıldığı gibi, mirasın hükmen reddi, herhangi bir süreye bağlanmadığını, mirasın hükmen reddinin koşulunun, murisin ölümü tarihindeki borçlarının, alacakları ve tüm hakları da dâhil olmak üzere malvarlığından fazla olması olduğunu, yani, miras bırakanın ölümü tarihinde tereke kapsamındaki pasiflerin aktiflerden fazla olması durumunda ödemeden aczinden (borca batıklık durumundan) söz edileceğini, terekenin borca batıklığının murisin ölümü tarihinde söz konusu olması gerektiğini, söz konusu borca batıklığın resmen tespit edilmiş veya tespit edilebilir olması gerektiğini, terekenin borca batık olduğunun resmen tespiti, ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı alınarak sağlanabileceğini, ölen kişinin malvarlığının borçlarını karşılayamayacak halde olduğu, mirasçıları ve yakınları tarafından biliniyorsa da mirasın hükmen reddini talep etmelerinin mümkün olduğunu, mirasın hükmen reddi davası, mirasın gerçek reddi davasından farklı olarak 3 aylık veya herhangi bir süreye...

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/03/2021 tarih 2019/309 Esas 2021/129 Karar sayılı kararına karşı davalı TTNET A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris T10 mirasçıları olduklarını, murisin vefat tarihinde terekesinde her hangi bir mal varlığı olmadığı bilindiği için müvekkilleri tarafından murisin terekesi hakkında mirası red yoluna gidilmediğini, mirasın red süresinin geçirilmesinin ardından, söz konusu davanın davalıları tarafından aranmaları üzerine murisin terekesinin borca batık olduğunun anlaşıldığını, murisin vefat tarihinde maddi değere sahip olabilecek üzerine kayıtlı olan her hangi bir gayrimenkul ya da menkul mal varlığı olmadığını, müvekkillerinin miras bırakanı T10'ın ölüm tarihi itibariyle müvekkillerine her hangi bir maddi değere sahip bir mal varlığı bırakmadığı gibi bir çok...

    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/20121 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davacılar hakkında itirazın iptali davası açılmadığından dava açılmasında hukuki yarar olmadığını, murisin aczinin açıkça ispatının davacı tarafta olduğunu, mirası reddetmeyen davacıların murisin halefi olarak borçtan sorumlu olduğunu, davacılar tarafından tereke işlemlerine karışıp mal edinilmiş ise mirasın hükmen reddinin istenemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının murisinin kuruma bulunan borçlarını mirasın reddi suretiyle karşılıksız hale getirmek istemelerinin iyi niyet kuralına aykırı olduğunu, bir kimsenin ölümü anında malvarlığının bulunmaması dahi terekesinin borca batık olduğunu göstermediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosya kapsamından ve toplanan delillerden davalılardan sağ eş Jodie ile mirasbırakanın 17.10.1992 tarihinde evlendikleri, davalı eş tarafından 20174 ada 3 parsel 3 nolu bağımsız bölümün evlilik içinde 31.7.2006 tarihinde satın alındığı, mirasbırakanın 14.12.2008 tarihinde öldüğü, taşınmazın davalı malik sağ eş Jodie tarafından 26.12.2008 tarihinde satıldığı ve davalı ...'ın Kaş Sulh Mahkemesinin 2009/112 esas sayılı dosyada Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca açılan mirasın reddi davasının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Mirasbırakanın alacaklısı davacı ... tarafından Türk Medeni kanununun 610. maddesi uyarınca mirasbırakana ait katılma alacağının maledilmesi nedeniyle işbu reddin iptali davası açılmış, mal müdürlüğü ise müdahil olmuştur....

        nin ölü babası ... tarafından zaptedilen ve ölüm ile babasının elinden çıkmış bir yer olduğunu, ... mirasçıları tarafından açılan mirasın reddi davasında da böyle bir taşınmazın görülmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. 2. Davalı ... beyan dilekçesinde özetle; taşınmazın annesine intikal eden bir yer olduğunu, annesinin annemin yaşlı yatalak olduğunu ve kendisi tarafından bakıldığını, bu sebeple annesi adına vekaletle davacıyla işlem yaptıklarını, taşınmazın defalarca tapu uygulaması gördüğünü, kendisinin art niyetinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI 1....

          . … İSTEMİN KONUSU : Davacı adına, yargı harcının tahsili için düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı,mirasın hükmen reddinin tespiti için açılan dava henüz derdest olduğundan ara karar ile murisin vefatından önce aczinin açıkça belli olduğuna dair tespit ve bu hususta başkaca açılmış dava bulunup bulunmadığının davacıdan sorulduğu, süresi içinde cevap verilmemesi ve ispat yükümlülüğünün yerine getirilmemesi karşısında borcun tahsili için henüz mirası reddetmemiş mirasçı olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu, …Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla muris …'in ölümü tarihi olan 09/01/2018 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğuna ve davacı tarafından mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmesi karşısında davacı borçtan sorumlu tutulamayacağından...

            Madde uyarınca mirası hükmen reddettiklerinin tespitine, yine dava konusu olayda, muris T9 mirasının, en yakın yasal mirasçıları tarafından reddedildiği dikkate alındığında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince terekenin Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair karar vermek gerekmiş, ayrıca mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği davalı-alacaklılar, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilinmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığı araştırılarak karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harcın davacı tarafın üzerinde bırakılması gerektiği anlaşılmakla, -DAVANIN KABULÜ İle ; Davacılar murisi T9 ölüm tarihi olan 21/07/2012 tarihinde terekesinin borca batık olduğunun ve davacılar yönünden mirasın hükmen reddinin TESPİTİNE, -En yakın mirasçıların tümü tarafından miras red edilmiş olduğundan TMK 612. maddesi gereğince mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince iflas...

            UYAP Entegrasyonu