Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın reddine ilişkindir. ... . Sulh Hukuk Mahkemesince murisin ölmeden önceki son yerleşim yeri adresinin ''.../ ..." olduğu, mirasın reddinin tescilinde kesin yetkili mahkemenin murisin son ikametgah adresi olması gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ....
605/2. maddesi gereğince mirasın müvekkiller tarafından reddedildiğinin tespiti ile müvekkillerinin muris T17'un mirasını reddetmiş sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirası reddin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirası reddin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2011/613 Esas sayılı takip dosyasında ... ’den alacaklı olduğunu, takibin devamı sırasında ... ’nin ölümü ile takibin tek mirasçısı kızı ... ’a karşı devam ettiğini, ...’in de ölümü ile tek mirasçısının eşi olan davalı olduğunu, davalının mirasbırakanı ...’in mirasını ......
Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere;" Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
İş Mahkemesinin 2008/63 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği ve bu dosyanın müvekkilleri üzerinden İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2018/18248 Esas sayılı dosyası ile devam ettirildiği öğrendiklerini, davacı müvekkillerinin murisin sağ iken düzenli olarak aldığı bu paradan haberleri olmadığı gibi böyle bir borcu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, muris malvarlığını çok aşacak düzeyde borç altına girdiğini ve bu borcun müvekkillerine kaldığını, bu nedenle davacıların mirasın reddini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek muris T6’nın bıraktığı mirası reddettiğine ilişkin taleplerinin kabulüne, mirasın reddinin tespitine ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Mirasın hükmen reddi davasının alacaklılara karşı yöneltilmesi gerekmektedir. İş bu dava murisin alacaklısı olan davalı Bankaya yöneltilmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Mahkememizce terekenin aktifinin belirlenmesi amacıyla murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, menkul ve araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili Tapu, Emniyet ve Bankalara müzekkere yazılmış, gelen cevap yazılarında murisin taşınır ve taşınmaz malvarlığının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Zira dava dilekçesinde netice-i talep kısmında tarafımızdan mirasın borca batık olduğunun tespiti istenmemiştir. Doğrudan mirasın gerçek reddi irademizi ortaya koyacak şekilde mirasın kayıtsız şartsız müvekkillerimin mirası reddettiklerine ve mirasın reddinin tesciline karar verilmesi istenmiştir. Yani tarafımızdan herhangi bir tespit istenmemiştir. Üstelik dava mirasın gerçek reddi olarak tevzi edilerek, açılmıştır. Tevzi formu ektedir. Yerel Mahkeme gerekçesine "TMK'nun 605/1. Maddesinde mirasın gerçek reddinin düzenlendiği, 605/2 madde de ise mirasın hükmen reddinin düzenlendiği, mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargıya ilişkin olduğu ve alacaklılarına karşı yöneltilmesi ve terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, bu davada mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, Yargıtay 20....
DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Antalya 10....
Ölenin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK. m.612/1-2) İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (md.208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (md.208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (md.208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesinden ibarettir. TMK'nın 612/1 maddesi hükmü uyarınca en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinin sağlanması istenmiş olup uyuşmazlığın mirasın reddinin tesbitine karar veren ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, eşi Şakir'in 28.09.2014 günü vefatıyla geride mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, eşinin borçları bulunması nedeniyle mirası reddetmek istediklerini ileri sürerek mirasın reddinin tespitini istemişleridir. Mahkemece, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, mirasın reddinin tespiti istemine ilişkindir. Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir....