"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 16.04.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, murisi ...'ın terekesinin borca batık olduğunu, mirası kendi adına asaleten çocukları adına velayeten kayıtsız şartsız reddettiğini belirterek mirasın reddi beyanının tescilini istemiştir. Mahkemece, yasal mirasçıların TMK'nın 606. maddesinde düzenlenen 3 aylık yasal süre içerisinde talepte bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 30.05.2013 tarihli ve 2012/21817E 2013/14857K sayılı ilamında "...Davacı, mirasbırakanı olan eşi ...'...
İcra Dairesi'nin 2018/9936 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibin ölüye karşı açıldığının tespit edildiğini ve aynı dosyadan ölüye karşı açılan takibin geçersiz olmasına rağmen hukuka aykırı bir şekilde müvekkiline ve kardeşlerine ödeme emri tebliğ edildiğini, davanın derdest olduğunu ve tereke ölüm tarihi itibariyle borca batık olduğundan mirasın hükmen reddinin tespiti davasının açılmasının gereğinin duyulduğunu, söz konusu icra takibine müvekkili tarafından itiraz edildiğini, davalı T3 tarafından Kocaeli 1....
A.Ş vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın 3 aylık süreye tabi olduğu, ve davacıların bu süreyi kaçırdığı için davanın usulden reddinin gerektiğini, davacılar tarafından mirasın borca batık olduğuna dair deliller sunulmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı Adana Vergi Dairesi Başkanlığı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacılar her ne kadar tek bir motosiklet dışında murisin taşınmazı, mevduat ile ilgili hak ve alacağının bulunmadığını iddia etmişlerse de, dosyaya sunulan delillerin murisin iddiası ile örtüşmediğinin anlaşıldığını belirterek, haksız davanın reddini, talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 12/03/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, 31.01.2013 tarihinde vefat eden muris ...’ın mirasının reddinin tespiti istemiştir. Davacı 25.04.2013 tarihinde, davacı ve davacı vekilinin 26.05.2013 tarihindeki dilekçelerinde davadan feragat ettiklerini, mahkemece feragat doğrultusunda işlem yapılması gerektiğini beyan etmişlerdir. Çaycuma Sulh Hukuk Mahkemesince, murisin son ikametgahının Bursa olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. Davacı 02.10.2013 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir....
Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin tespiti ve tasfiyesi Hazine tarafından açılan terekenin tespiti ve tasfiyesi davasının reddine dair İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.03.2013 gün ve 92/26 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, vergi alacağının tahsilini sağlamak amacıyla borçlu murisin terekesi tespit edilerek iflas yoluyla tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, murisin mirası tüm mirasçıları tarafından reddedildiğinden ret kararını veren mahkeme de HSYK tarafından kapatıldığından ve HSYK kararı ile İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne devredilen dosya üzerinden TMK'nun 612. maddesi gereği resmen tasfiye yapılması gerektiğinden davanın reddine, İzmir 9....
Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir." hükmü düzenlenmiştir Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince ise "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabileceği belirtilmiş olup davacı tarafça mirasın reddinin iptaline ilişkin herhangi bir dava açıldığı belirtilmemiştir....
Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/05/2012 gününde verilen dilekçe ile takibin iptali ve menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, takibin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Akşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.10.2023 Tarihli ve 2023/1555 Esas, 2023/1506 Karar Sayılı Kararı 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) miras hukuku isimli üçüncü kitabının, mirasın geçmesi başlıklı ikinci kısmın birinci bölümünde, mirasın açılma yeri ve yetkili mahkeme gösterilmiş, miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davalarının murisin yerleşim yerinde açılacağı yazılı olduğu halde, mirasın reddinin tespiti istemi bu davalar arasında sayılmadığı, aynı Kanun'un 609 uncu maddesinde reddin şeklinin gösterildiği, reddin mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyan ile yapılacağının belirtildiği, ret beyanının mirasın açıldığı yer sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 609 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında, süresi içinde yapılmış ret beyanından söz edildiğine göre; buradaki düzenlemenin, ret beyanının yapılacağı mahkemeyi değil, bu beyanın tescil...