Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası iddiasına dayalı davaları terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği kural ise de, anılan kuralın istisnası miras bırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halidir. Zira, Türk Medeni Kanununun 599. maddesi hükmü uyarınca ölüm ile mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar. Ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde mirasçılar tarafından davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur. Aksi halde, hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddi gerekir....
Muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; hakkı zedelenen her mirasçı kendi miras payı oranında istekte bulunabileceği gibi; taşınmazın terekeye iadesini, diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına iptal ve tescilini de isteyebilir. Somut olayda, isteğin davacıların miras payı oranında adlarına tescil yönünde olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, işin esasına girip yargılamanın sürdürülmesi ve sonuca göre karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2020/541 ESAS, 2022/283 KARAR DAVA KONUSU : (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : KARAMAN 1....
Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...
Mahkemece, asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar Dairece, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin bulunmadığı, muris muvazaası iddiası yönünden işin esasının incelenmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, davacının da katılımı ile yapılan anlaşmanın yerine getirilmesi amacını taşıdığı, davacının sonradan muvazaa iddiasında bulunmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, davalı ...'in şirkette %51 hisse sahibi olmasını davacının da kabul ettiği gerekçesiyle asıl davanın ve bozmadan sonra açılan birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, " ... ileri sürülüş biçimi ve içeriği ile olayın muris muvazaası iddiasıyla bir ilgisinin bulunmadığı, koşullu temlik yapıldığı halde, bu koşulun yerine getirilmediği, bu nedenle taşınmazların iadesi gerektiği iddiasına dayalı olduğu, bu durumda, iddia ve olgular doğrultusunda taraf delillerinin değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi " gereğine değinilerek bozulmuş Mahkemece, bozmaya uyulmuş olmakla yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı kooperatif vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından iki davaya yönelik olarakda temyiz edilmiştir. Öncelikle muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının incelenmesi gerekmekte olup, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne varki 1. Hukuk Dairesi dosyayı Dairemize incelemeksizin göndermiş olduğundan bu konuda karar vermek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2011 oybirliğiyle karar verildi...
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında alacak istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu da Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir....
Dava dilekçesi, 25.12.2013 tarihli dilekçe içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davacının öncelikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliği taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zaman geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hale gelmez. Hal böyle olunca; öncelikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği bakımından gerekli araştırma ve incelemenin yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Davacı taraf dava dilekçesindeki açıklamalarında ve devamındaki yargılama sürecindeki ve istinaf dilekçesindeki açıklamalarında muris muvazaası ve hile iddiasına dayanmaktadır....