Dosya arasındaki tapu kayıtları ve dayanakları olan belgelerin incelenmesinden; davaya konu Çaycuma İlçesi Saltukova Köyü 295 numaralı parseldeki muris Fatma'ya ait 1/2 hissenin 20/03/2004 tarihli satış ile davalı oğluna devredildiği, davalı Ahmet'in bu devirden önce de taşınmazda 1/2 oranında payının olduğu, diğer davaya konu 588 numaralı parselde muris Fatma'nın tam hisse sahibi olduğu, yine tam hissenin de muris Fatma tarafından davalı oğlu Ahmet'e tapuda satış yolu ile devredildiği, diğer davaya konu aynı köyde bulunan 1226 numaralı parselde ise muris Fatma'nın 1/3 hissesinin bulunduğu, 23/06/2004 tarihli satış ile bu hissesini davalı oğlu Ahmet'e tapuda devrettiği görülmektedir. Mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile taşınmazlara tedbir konulduğu görülmektedir....
Zaten muvazaa ile muvazaanın özel bir şekli olan muris muvazaası arasında ispat bakımından da farklılık bulunduğu açıktır. Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Tapu iptali yerine muris muvazaası nedeni ile tazminat istenilmesi de sonuca etkili değildir. Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur....
Av. ... ile davalı vek. Av. ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR- Davacılar vekili, müvekkillerinin muris...'in mirasçıları eşi ve 2 çocuğu olduğunu, davalının ise davacıların murisinin kardeşi olduğunu, davalı tarafça müvekkilleri hakkında icra takibine konu edilen 01/01/2006 tanzim tarihli, senedin muris muvazaası nedeniyle bedelsiz olduğunu, müvekkillerinin murisi ...'...
Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden 1927 doğumlu muris Hamdi Kutlu'nun 04.01.2014 tarihinde ölümü ile geriye eşi Fevziye davacı kızları Remziye, Mürvet, Münire, Müşerref ile davalı oğulları Ahmet ve Vedat'ın kaldığı, murisin dava konusu Bursa Yıldırım İlçesi, Arabayatağı mahallesi, 4790 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 161/2720 hissesini 30.12.2005 tarihinde T10 satış suretiyle devrettiği, Sedat'ın aldığı hisseyi 17.02.2006 tarihinde T9 satış suretiyle devrettiği, Recep'in aldığı hisseyi 23.08.2006 tarihinde 1/2 oranında Vedat ve Ahmet'e satış suretiyle devrettiği, Vedat ve Ahmet'in maliki oldukları Bursa Mudanya ilçesi Güzelyalı mahallesi 501 ada 223 parsel sayılı taşınmazdaki D Blok 6 nolu daireyi 30.12.2005 tarihinde muris ve eşi Fevziye'ye 1/2 oranında hisse ile sattıkları anlaşılmaktadır....
Dava dilekçesi, davacı T1 tarafından verilmiş, muvazaa nedeni ile tapunun iptali ile adına kaydına karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, murisin davacıdan mal kaçırma kastı ile taşınmazları devretmediği, alacaklılardan kaçırmak için ve karşılığında para da almak suretiyle devrettiği belirtilerek dava reddedilmiş, istinaf dilekçesinde davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşmasında usule uygun uyuşmazlık konularının tespit edilmediği görülmüştür....
a intikal ettiği, davalının nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle adına tespit ve tescil edildiği, öte yandan, mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların; murisin ölümünden sonra erkek çocukları arasında yapılan paylaşım sonucu çekişmeye konu taşınmazların davalının tasarrufuna bırakıldığını ifade ettikleri, dolayısıyla muris tarafından yapılmış bir temliki işlemin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde yukarıda açıklanan olgular ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmadığı, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmış olsa idi Daire bozma ilamının yerinde olacağında da kuşku yoktur. Bu durumda; davada dayanılan istek bakımından inceleme yapılması gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı değerlendirme yapılmış olması doğru değildir....
Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın elde edilmesinde mirasbırakandan çok kendisinin katkısının bulunuğunu, yıllarca yurtdışında çalışarak birikimleriyle dava konusu taşınmazı satın aldığını, mirasbırakanın aldığı para ile hayır işleri yaptığını, davacıların mirasbırakanı olan...’ye murisin Elvankent’te lüks bir daire satın aldığını, diğer kızı ...’a ise Çubuk’ta 30 dönüm tarla aldığını, mal kaçırma ve muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın tüm sağlık harcamalarının kendisi tarafından karşılandığını, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....
Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın elde edilmesinde mirasbırakandan çok kendisinin katkısının bulunuğunu, yıllarca yurtdışında çalışarak birikimleriyle dava konusu taşınmazı satın aldığını, mirasbırakanın aldığı para ile hayır işleri yaptığını, davacıların mirasbırakanı olan ...’ye murisin Elvankent’te lüks bir daire satın aldığını, diğer kızı ...’a ise Çubuk’ta 30 dönüm tarla aldığını, mal kaçırma ve muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın tüm sağlık harcamalarının kendisi tarafından karşılandığını, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md. ) tartışmasızdır. Somut olayda, mirasbırakanın davacı ve davalı ... dışında başkaca mirasçısının bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı tarafından, muris muvazaasının yanısıra vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı nazara alındığında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından mirasçı olmayan davalı ...'a miras payı oranında açılan tazminat davasının dinlenme olanağı yoktur....
Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, davalı ile ortak mirasbırakan babaları ...'...