İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 19/12/2019 tarih ve 2019/1984 esas 2019/2717 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil davasına ilişkindir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Dava, tapu iptali ve tescil (muris muvazaası nedeniyle) istemine ilişkindir. "Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, çekişme konusu taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değer olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi uyarınca, davada haksız çıkan ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalıların adlarına kayıtlı taşınmazlar bakımından belirlenen dava değeri üzerinden, harç, yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ayrı ayrı, aynı muvazaalı işlemin tarafı olan davalıların ise müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekmektedir....
İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın muris adına tescil görüp görmediği açıklığa kavuşturulmadan, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı muvazaa şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, muris muvazaası iddiasına dayalı tazminat talebinin reddi yerinde olmadığı gibi muris muvazaası nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığının tespiti halinde, terditli talep olan tenkis hukuksal sebebine dayalı tazminat isteğinin de değerlendirilmemesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1).a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Asıl davada davalılar birleşen davada Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1).a.6 maddesi gereğince kabulüne, 2- Büyükçekmece 3....
ın babası ile birlikte aynı evde ve birlikte kalıp uzun yıllar birlikte çalışarak kazanç elde ettikleri birlikte kazançları ile araçların satış bedelleri dikkate alındığında bedelini ödeyebilecek ekonomik imkanlarının olmadığı iddiasının yerinde olmadığı, ... adına kayıtlı araç ile öncesinde muris adına kayıtlı araç arasında herhangi bir bağlantının ispat edilmediği,bu nedenle davalı ... hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin sübut bulmadığı, davacı talebinin hisse nispetinde tescil kaydının iptali ve kullanım bedelinin tahsili talebine yönelik olduğu dikkate alındığında davalı ... hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar ... ve ... hakkındaki aracın trafik kaydının iptali ile hisse tescili, Savaş hakkındaki kullanım bedelinden kaynaklanan talebin ispat edilememiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık ve hüküm *87 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muris muvazaası sebebiyle iptali ve tescili, 88 ve 202 parsel numaralı taşınmazlar yönünden ise tenkise ilişkin olup, 87 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı tarafından muvazaa sebebiyle verilen hüküm yönünden de temyiz edildiğine göre, öncelikle muris muvazası sebebiyle tapu iptal ve tescil inceleneceğinden, inceleme görevi Yargıtay *1. Hukuk Dairesine aittir. Ne varki bu dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk) Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir S O N U Ç : Dosyanın yukarıda gösterilen sebeple Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2008 (Pzt.)...
Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 701. ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK'nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir....
Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK). 701. ila 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK'nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2018/395 ESAS, 2020/13 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
II- Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece malik ... karısı ...’nün kaydının düzeltilmesine esas alınan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2005 tarih ve 2005/112-451 sayılı kararına ilişkin dosyada davalı ... Sicil Müdürlüğü taraf olmadığından ve dosyada hükme esas inceleme ve araştırma yeterli bulunmadığından eldeki dosya yönünden bağlayıcılığı yoktur....
un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile baba bir anne ayrı kardeş olduklarını, mirasbırakan babası ...’nun son yıllarda yaşlanması ve sağlığını yitirmesi nedeniyle davalı ve kardeşlerinin hakimiyetine geçtiğini, mirasbırakandan daha önce alınan bir vekaletname kullanılarak bugüne kadar 7-8 parça taşınmazın satıldığını, dava konusu 89 ada 25 parsel sayılı taşınmazın da mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya satış yoluyla temlik edildiğini, temlikten bir süre sonra kısıtlanan mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 89 ada 25 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....