ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2023 NUMARASI : 2020/512 ESAS, 2023/129 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescili (Muris Muvazaası Nedenine Dayalı) KARAR : Ordu 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Buna göre temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09/02/2018 tarihli, 2018/1 Sayılı Kararı ve 21.02.2018 tarihinde 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun’un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, yukarıda açıklandığı şekilde muris tarafından davalılara yapılan tapuda bir temlik bulunmadığından davaya konu taşınmazlar yönünden muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılan davanın dinlenebilirliği bulunmamaktadır....
Öte yandan, muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK’nın 190. maddesi ve TMK’nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mal kaçırmak amacıyla yapıldığının ispat yükü davacıdadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...'in kayden malik olduğu 2242 ada 365 parsel sayılı taşınmazını ara malik kullanmak suretiyle davalıya temlikine ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/3 Esas sayılı dosyasında açtıkları bedel istekli davanın kabul edildiğini ve kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiğini, ne var ki anneleri ...'in anılan davanın yargılaması sırasında sağ olduğu ancak halihazırda anneleri ...'...
un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazı torunu olan davalıya 20.12.2010 tarihinde mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Öte yandan muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. HMK 190. madde ve TMK 6. madde hükümleri gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olaya gelince; temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki dava açılmış ise de, davacı tanıklarının temlikin mal kaçırma amaçlı yapıldığı yönünde beyanları bulunmamaktadır. Satış bedeli ile keşfen belirlenen bedel arasındaki fark ise tek başına muris muvazaası olgusunun kanıtı olmayacağına göre davacılar tarafından temlikin muvazaalı olarak mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiası usulen kanıtlanabilmiş değildir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
nin temyiz isteğinin SÜREDEN REDDİNE, Davacı vekilinin temyizine gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; dava muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup muris muvazaası olgusunun ispatlanamadığına, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının ise pay oranında açılamayacağına göre davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2016/3050 Esas, 2017/7493 Karar sayılı ilamı) Davalı vekili istinaf dilekçesinde yazılı nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinafa taşımış ise de, ilk derece mahkemesince muris muvazaası ilgili olarak yeterli inceleme ve araştırmanın yapıldığı, muris muvazaası olgusunun gerçekleştiği, muris Fatma'nın dava konusu taşınmazı tek başına davalıya devir etmiş olduğu, davacıya, ya da diğer mirasçılara herhangi bir malvarlığı vermediği, verdiğinin kanıtlanamadığı, bu şekilde muris muvazaası olgusunun somut olayda gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı, tüm mirasçılara yer verildiğini, davacının miras payını aldığını ileri sürmüş ise de mirasçılara muris Fatma'dan geçen bir mal varlığı bulunmadığı gibi diğer bahsedilen taşınmazların kadastro sırasında mirasçılar adına kayıt yapılmış ise de bu taşınmazların geldilerinin kök muris baba T3 muris Fatma tarafından paylaştırılmış bir taşınmaz bulunmadığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istekli davanın reddedildiği ve kararın 25.03.2014 tarihinde kesinleştiği, daha sonra davacı taraf, taşınmazın yolsuz tescilini sağlayan 26.08.2008 tarihli vekaletnamenin karar tarihinden sonra ele geçirildiğini, anılan davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, saik değerlendirmesinde hataya düşüldüğünü belirterek adli yardım istekli yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin süreye rağmen nispi başvuru harcı yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....