WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/279 ESAS, 2021/632 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan muhtesat kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/55 Esas - 2020/27 Karar sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan muhtesat kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir....

    Mahkemece iade sonrasında davanın kabulü ile; el atma bedelinin 69.731,08- TL olarak tespiti ile davalı idareden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş olup, karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imza etmiş olduğu müştemilat tespiti tutanağında gecekondunun yer almadığını, tutanak ile kararın uyuşmadığını, raporun bilimsel verilerle hazırlanmadığını ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür....

    Davalı, davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında ise; 514 parsel sayılı taşınmazı yıllar önce kullanmaya başladığını, muhtesatların kendisi tarafından yapıldığını, Hazinenin de rızasının bulunduğunu ve ecrimisil ödediğini ileri sürerek bedeli karşılığı intifa hakkı tesis edilmesini ya da muhtesat bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kayda üstünlük tanınmak suretiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmaz kadastro harici hali arazi olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında iken 7.12.2006 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği, davacının başvurusu üzerine Hazine tarafından ihale ile davacıya satılarak 3.3.2008 tarihinde sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır....

      Ancak, dava konusu 2936 sayılı parsel olduğu halde yanlışlıkla dava dışı 2905 parsel üzerindeki ev hakkında muhtesat şerhi verilmesi isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden mahkemenin gerekçeli kararının 9. sayfasının B-3 maddesinin 2. satırında ve 4. satırında geçen “2905” rakamının hüküm fıkrasından çıkartılarak yerlerine “2936 rakamı yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan, davalı da temyiz karar harcını peşin yatırdığından harç alınmasına yer olmadığına, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Çoğun içinde azın da var olduğu kuralı gözönüne alındığında, az yukarıda sözü edilen davada verilen ve kesinleşen hükmün 2977 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın niteliğindeki zeytin ağaçlarının davacı tarafa ait olmadığı, davacının anılan muhtesat niteliğindeki zeytin ağaçları üzerinde hukuken korunması gerekli bir hakkının bulunmadığı yönünde kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Saptanan bu olgular karşısında açık bir deyişle kesin hüküm karşısında davacının 2977 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat niteliğindeki zeytin ağaçlarının aidiyetinin tespitini isteyemeyeceği gibi, muhtesatlar nedeniyle de davacının alacak davası açma hakkının bulunduğundan da söz edilmesine hukuken olanak yoktur. Kural olarak, kesin hüküm kamu düzenine ilişkin istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır....

          Ne var ki; çekişmeli taşınmaz, kadastro tespiti sırasında içinde ev olan tarla niteliği ile tespit edildiği gibi taşınmaz başında yapılan keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraatçi, harita ve orman bilirkişi ortak raporunda da taşınmaz üzerinde ev bulunduğu belirtildiğine göre; çoğun içinde az da vardır prensibi gereğince taşınmaz üzerinde bulunan evin tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece muhtesat yönünden karar verilmemiş olması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Bu olgu gözönüne alındığında, kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatın mülkiyetinin tespiti isteminin, muhdesatın meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşulların varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

            Mahallesi 3834 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ... vekili sıfatıyla Av. ... tarafından temyiz dilekçesi verilmiş ise de, davalının avukata verdiği noterde düzenlenmiş geçerli vekaletnameye dosya içerisinde rastlanılmamıştır. İlgili davalı tarafından adı geçen avukata verilen vekaletnamenin dosyaya sunulmasından, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmek suretiyle 2014 yılı itibariyle rayiç değerlerini gösterir listenin ... Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat (mütemmim cüz) bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalılar vekilinin beyanı dikkate alınarak dava konusu taşınmazla ilgili imar uygulamasının iptali istemine ilişkin Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 2010/964 esas ve 2010/1181 esas sayılı dosyaları ile Antalya 2....

                UYAP Entegrasyonu