Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, ecrimisil, birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti Davacı-karşı dava ve birleşen dava davalısı ... ile davalı-karşı dava birleşen dava davacısı ... aralarındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve birleşen dava muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de açılmamış sayılmasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.11.2013 gün ve 183/492 sayılı hükmün ...'...

    Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir....

    Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)...

      Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, ortaklığı giderilmesi davası nedeniyle açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine yönelik olduğu, mahkemece verilen önceki günlü hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik olarak bozulduğu anlaşılmakla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/395 esas, 2022/336 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti talebinin reddine karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "... -Davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile REDDİNE, " karar verilmiştir. Karara karşı, davalı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....

        Dosyada dinlenen tüm tanıklarımız paralel beyanlarda bulunduğu ortada olduğunu, davalı tanıklarından Ömer Kandemir davalı T8'in öz kardeşi olup taraflı beyanda bulunduğunu, bu istinaf incelemesine konu davanın konusu Muhtesatın Aidiyetinin Tespitidir. “Muhtesat” deyimi ile anlatılmak istenen; taşınmazın dikey ve yatay kapsamında (TMK.md.718) kalan, bir şekilde taşınmazla bağı bulunan ve taşınmaz değerini arttırıcı nitelikteki ekonomik bir değer taşıyan sonradan meydana getirilmiş maddi unsurlardır. Bunlar taşınmazın üstünde olabileceği gibi, altında da olabilir.Yine, muhtesat eşya olarak “bütünleyici parça (TMK.md.684)” veya “eklenti (TMK.md.686)” niteliğinde de olabilir. Muhtesat tespiti davası bakımından önemli olan, bu maddi unsurların ana taşınmazla ekonomik bir bütünlük gösterip ana taşınmazla birlikte satılacak ve satış değerini arttırıcı etki yapacak nitelikte olmasıdır....

        Öte yandan; muhtesat aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur. Ne var ki, mahkemece ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasının aslı veya onaylı örneği getirtilmediğinden, davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı, sonuçlanmamış ise dava dışı tüm paydaşların ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında davaya konu muhtesatın davacı tarafa ait olduğunu kabul edip etmedikleri anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca davada hukuki yararın var olup olmadığı, var ise taraf koşulunun oluşup oluşmadığı belli değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhtesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhtesat bedelinin tespitine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacıya ait ... İlçesi, ......

            Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106/2. Maddesi gereğince tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1- h ve 115....

            UYAP Entegrasyonu