"İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti, Alacak MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Ezine Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2016/197 Esas, 2018/204 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (6100 s. HMK m. 114/1- h, 115.) Dava konusu 970 ada - 993 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlı olup, davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, "sebepsiz zenginleşme" hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında "hukuki yararları" bulunmamaktadır. O halde; hukuki yarar yokluğu nedeniyle muhdesatın tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 8....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 33/a.2 maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilen alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti ve terditli talep olarak davalının takip konusu bonolar nedeniyle genel hükümler uyarınca sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince terditli taleplerden ilki olan İİK'nın 33/a-2 maddesi kapsamında alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti isteminin reddine, diğer terditli talebin ise eski 6762 sy TTK'nın 644 ve yeni 6102 sy TTK'nın 732 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, davacının dava konusu bonolarda lehtar olmakla, sadece temel ilişkiye dayanabileceği, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanamayacağı gerekçesiyle, bu yöndeki terditli talebinin de reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Şti. ile ... ve ..., asli müdahiller ... ve ... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.09.2015 gün ve 1267/498 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, davalılar vekili, asli müdahiller vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de, duruşma isteğinin pul yokluğundan red olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tapuda taraflar adına paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı olan 1094 parsel sayılı taşınmaz üzerine, .... Plaza inşaatı yapımı için tapu malikleri arasında 24.03.2008 tarihli protokol yapıldığını, bu protokolde, yapılacak olan plazanın %65,5 hissesinin davacıya, %24,5 hissesinin davalı ...'e, %10 hissesinin davalı ...'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/206 KARAR NO : 2021/209 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YUSUFELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10.12.2020 NUMARASI : 2019/370 ESAS - 2020/355 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen "Muhdesat Aidiyetinin Tespiti, Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m).22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklindedikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiği taşınmaz üzerindeki muhdesatın maliki tarafından açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, da diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Keza ; taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işler olduğu nazara alınmalıdır. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini arttıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....
Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen bu kalemler yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....