İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı eldeki davada; taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisi tarafından meydana getirilmesi ve kesinleşen ortaklığın giderilmesi davası sonrası taşınmazın satışı ile üzerindeki muhdesat bedeli sebebiyle davalıların hisselerine düşen miktarın muhdesat bedeli kadar fazla kısmı bakımından sebepsiz zenginleştikleri iddiasına dayalı olarak alacak talep etmektedir....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (6100 s. HMK m. 114/1- h, 115.) Dava konusu 970 ada - 993 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlı olup, davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, "sebepsiz zenginleşme" hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında "hukuki yararları" bulunmamaktadır. O halde; hukuki yarar yokluğu nedeniyle muhdesatın tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 8....
Bu olgu gözönüne alındığında, kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatın mülkiyetinin tespiti isteminin, muhdesatın meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşulların varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK m.114/1- h, 115). Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
(Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2012/9780 esas 2012/17758 karar sayılı kararı)" şeklinde süresinde ibraz edilmeyen çekten kaynaklı keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği belirtilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/599 Esas ve 2022/2091 Karar sayılı ilamında aynen, "Davaya konu çek süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını kaybetmiştir. Bu durumda, davacı, temel ilişkiye dayalı alacak iddiasında mı, yoksa sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak iddiasında mı bulunduğunu açıklamamış, sadece çekin mücerret olduğunu belirtmiştir. Çekin incelenmesinde ise davacı ile keşideci arasında birçok ciranta bulunmaktadır. Yani keşideci ile davacı arasında bir temel ilişki bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının iddiasının sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir iddia olduğu kabul edilmiştir....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda tapu pay malikinin muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Tapu kaydına göre malik olmayan davacının muhdesatın tespiti isteğine gelince, kural olarak, malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre eda davasına ilişkin talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.) Dava konusu 387 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dosya içeriğinde bulunan tapu kaydına göre, davalı H.. K.. takip alacaklısı olup, tapu kayıt malikleri arasında bulunmadığı gibi mirasçı olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davalıdan, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunulması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasının açılmasına olanak bulunmamaktadır. Davalılardan H.. K..'e yönelik dava bakımından taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.....
Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tesciliyle bir ihtilaf söz konusu olmayıp mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesi, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve nihayetinde sebepsiz zenginleşme olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık mevcuttur. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Bu nitelikteki tespit davaları mülkiyet tespiti niteliğinde olmadığından başlı başına bir değer oluşturabilecek nitelikte olması koşuluyla kimin tarafından meydana getirildiğinin tespiti mümkündür. Davacının talebinin konusu da bu nitelikte olduğu halde, mahkemece muhdesat niteliği kazanmadığı gerekçesiyle bu talebinin reddi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; davacının muhdesat tespiti talebi ile ilgili delillerinin toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca davacı tarafından meydana getirilmişse davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar vermek; aksi halde bu talebin reddine karar vermek olmalıdır. Hükmün bu bölümünün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Davacının muhdesatın tespitine karar verilmesi talebi yanında, mirasbırakana verdiğini iddia ettiği altın eşya ve koyun bedeli yönünden de sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi de mevcuttur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 356 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının malik ya da paydaş olmadığı, muhdesatın tespiti davalarının paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir dava olduğunu, malik olmayan davacıların ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararları bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair nedenler bakımından reddine, gerekçe yönünden kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....