WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davanın TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak açıldığı beyan edilmiştir. Süresinde ibraz edilmediği iddia olunan çeke dayalı olarak davacı-hamil banka tarafından davalı-keşideciye karşı TTK'nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinin tahsili talep edilmektedir. Yargılamanın konusu davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususundadır. TTK'nın 732. maddesi hükmü uyarınca açılan bu davada ispat yükü davalıdadır. Davalı, sebepsiz zenginleşmediğini ve davacının kambiyo senetlerini bilerek kendisine zarar vermek kastıyla hareket etmek suretiyle elde ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır. Davacı banka ile dava dışı ... Mamuller San. ve Tic. Ltd....

    Gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 1-Duraksamadan belirtmek gerekir ki; muhtesatı meydana getiren kişiler tarafından arsa malikleri aleyhine açılacak alacak ve temliken tescil ya da böyle bir taşınmazda kat mülkiyeti kurulması istemiyle açılacak davaların sonucunda verilebilecek kabul kararı, hukuken değer verilmesi mümkün bulunmayan kaçak yapı niteliğindeki muhtesatın yasallaştırılması sonucunu doğuracağından böyle bir kararın İmar Kanunu'nun kamu düzenine ilişkin emredici hükümlerine aykırı olacağı kuşkusuzdur. Bu nedenlerle kaçak yapıyı meydana getiren kişi tarafından kaçak yapı nedeniyle arsa sahipleri aleyhine açılacak alacak ve temliken tescil davalarının ya da üzerinde kaçak yapı bulunan taşınmazda kat mülkiyeti kurulması istemine ilişkin davaların dinlenmesine olanak bulunmamaktadır....

      Mahkemece; yerinde yeniden keşif yapılmak sureti ile; dava konusu muhdesatlarla ilgili olarak tanıklara muhdesatların tamamının mı davacılar tarafından yapıldığı yoksa, davacıların muhdesatlarla ilgili iyileştirmeye yönelik işler mi yaptığı hususlarının ayrıntılı olarak sorulması, davacılar tarafından yapılan işlemlerin iyileştirme kapsamına girip girmediğinin ve muhdesatların teferruat niteliğinde olup olmadığının tereddüte yol açmayacak şekilde belirlenmesi, iyileştirme gideri ve teferruat olduğunun tespiti halinde davacıların tespit davası açmakta hukuki yararlarının olmayacağının, sebepsiz zenginleşmeye dayalı eda davası açabileceğinin düşünülmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmaz ile ilgili açılmış bir izale-i şüyu davası veya kamulaştırma işlemi ya da davası bulunmadığını, muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılabilmesi için gerekli olan dava şartının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; eda davası açılacak hallerde, tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı (Emsal Yargıtay HGK 2016/16- 2752 E., 2017/1111 K. Sayılı ilam), taşınmaz üzerinde meydana getirildiği iddia edilen muhdesat bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunun 11.09.2018 tarihli Bursa 10....

        İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu, müvekkilinin 1/10, davalının ise 9/10 hissesinin bulunduğu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, taşınmazın bu şekilde satılması halinde müvekkilinin yarısını yaptığı binanın değerinden 1/10 pay alacağını, taşınmazın satışından sonra müvekkili yönünden sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açma olanağı olsa bile davalının elde ettiği satış bedelini harcadığında müvekkilinin alacağına ulaşamayacağını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortaklığın giderilmesi davasının kesinleştiği, bu aşamadan sonra muhdesatın aidiyeti tespiti davası açmakta hukuki yarar olmadığı, davacının hakkı varsa sebepsiz zenginleşme davası ile isteyebileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir. Buna göre, kime karşı zengileşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekmektedir. Somut olayda; davalı alacaklının haksız yere ve borçlu olmadığı halde 26/01/2018 tarihinde haciz sırasında haciz ve muhafaza baskısı altında iken 55.355,00 TL ve 75.654,00 TL'yi banka vasıtasıyla, icra dosya numarası belirtilerek, icra müdürlüğü hesabına cebri icra tehdidi altında ve ihtirazi kayıtla ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli temel özelliği ise, "şahsilik" prensibidir. Buna göre, kime karşı zengileşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekmektedir. Somut olayda; davalı alacaklının haksız yere ve borçlu olmadığı halde 26/01/2018 tarihinde haciz sırasında haciz ve muhafaza baskısı altında iken 55.355,00 TL ve 75.654,00 TL'yi banka vasıtasıyla, icra dosya numarası belirtilerek, icra müdürlüğü hesabına cebri icra tehdidi altında ve ihtirazi kayıtla ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde; davanın eda ve tespit davası niteliğinde olduğu, eda davasının aşamalı olarak açıldığı; öncelikle temliken tescil, ikincil olarak iyi niyetli yapı sahibi olarak yapıların ve oturduğu alanın tazminatının talep edildiği yine tespit davasının ise hali hazırda davalılar kabulünde olduğu ve sona erebilir nitelikte bir dava olduğundan bahisle muhdesatın tespitinin talep edildiği açıklanmakla dava; temliken tescil, tazminat ve muhdesat tespitine ilişkindir. Dava devam ederken davacı vekilince 17.11.2014 havale tarihli dilekçe ile dava ıslah edilmiş olup ileride olası bozma kararı doğrultusunda ek dava açma hakkı saklı tutulmak kaydıyla mevcut bilirkişi raporu doğrultusunda dava“tazminat”a dönüştürülmüştür. Nihai olarak dava Sebepsiz Zenginleşme hükümlerine dayalı olarak açılmış tazminat istemi haline gelmiştir....

                Ne var ki; tespit edilen eşyanın bütünleyici parça niteliğinde bulunmadığı ve menkul eşya niteliğindeki eşyaların her zaman için maliki tarafından sökülerek alınıp götürülebileceği hususu ve ayrıca taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işler olduğu nazara alınmalıdır. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini arttıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

                  Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. 1-Dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak davalının adli yardım talebinin kabulüne, 2-Davalı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacıların aşamalardaki beyanlarının incelenmesinden, iddialarının, davaya konu taşınmazların karkas halinde iken teslim alınarak oturulabilir hale getirilmesi olduğu anlaşılmaktadır. İddiaların doğruluğunun ispatlanması halinde, davacılar, iyileştirme gideri (faydalı masraf) niteliğindeki bu gibi giderleri, ancak koşullarının varlığı halinde, TBK'nun 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davasına konu edilebilecek olup, eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu