Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Ortaklığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
in temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasının diğer paydaşlar tarafından açıkça kabul edilmesi halinde ayrı bir dava açılmasına gerek yoktur. Ancak tüm paydaşların açık kabulü bulunmadığı takdirde muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde muhdesatın tespiti davası açılması mümkün olup, muhdesat iddiasında bulunan paydaşın böyle bir dava açmasında hukuki yararı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti Taraflar arasındaki uyuşmazlık üzerinde davacılara ait muhdesat bulunan taşınmazın davalı tarafından satılmış olması nedeniyle muhdesat bedeli kadar sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; Dairemizin 04.02.2014 tarihli ve 2013/15807 E, 2014/1379 K, sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Emlakçı bilirkişinin 23.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda yapmış olduğu oranlama Dairemizin ilkelerine uygun değildir. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman başka bir bilirkişiden ek rapor alınarak yukarıda belirtilen ilkeler ışığında son mülkiyet durumunu gösteren tapu kaydı dikkate alınarak paydaşlara isabet eden oranların belirlenmesi ve satış bedelinin belirlenen oranlarda paydaşlara paylaştırılmasına karar verilmesi gerekir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince, hüküm sonucunda satışın ne şekilde yapılacağının gösterilmemesi, muhdesat ve arza isabet eden oranların bilirkişi raporunda belirlenmesi ve satış sonunda satış bedelinin bölüştürülmesinde muhdesata isabet eden kısım yönünden muhdesat sahibi paydaşlar lehine oran kurulması, geri kalan kısmın ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri dikkate alınmadan hatalı şekilde hazırlanmış bilirkişi raporuna atıfta bulunularak karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Somut olaya gelince; taraflar arasında ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... numaralı dosyası ile görülen ortaklığın giderilmesi davasında eldeki davanın davacıları tarafından muhdesat iddasında bulunulduğu, aynı celsede davalı ... de hazır bulunduğu ancak muhdesat iddiası hakkında beyanda bulunmadığı, takip eden celsede davalı ... vekilinin mülkiyet hakkıyla ilgili beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği, eldeki davanın açıldığı tarihten sonra muhdesat iddiası ile ilgili taleplerinin bulunmadığını, dava açmayacaklarını bildirdikleri; eldeki davada ise, yargılamanın ilk duruşmasında veya öncesinde davalı ... tarafından muhdesat iddiasını kabul ettiğine ilişkin beyanda bulunulmadığı, ancak davalı vekilinin 29.11.2013 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde muhdesat iddiasına ititrazlarının bulunmadığını bildirdiği görülmüştür. Saptanan bu olgular kapsamında; davalı ...'nin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur....