Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; yukarıda değinilen açıklamalara göre, dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın ayrı ayrı değerlerinin tespiti yapılarak, bu değerlerin toplanması, bulunan değerin ne kadarının arsaya ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi, satış sonucu elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranların esas alınarak yapılması, muhdesata isabet eden kısmın oranı belirtilerek açıkça hüküm sonucunda gösterilmek suretiyle muhdesat sahibi paydaşa; geri kalan bedelin ise yine oranı gösterilmek suretiyle paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; tapu kaydında murisi ... lehine muhtesat şerhi bulunan davalı ... temyiz aşamasında muhtesat iddiasında bulunmuştur Bu durumda mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde muris ... lehine muhtesat şerhi bulunduğundan muhtesatın değerlerinin ve arzın değerinin ayrı ayrı belirlenip uzman bilirkişilerden yukarıda detaylı olarak açıklanan yönteme uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılması istenerek bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu oranların açıkça hükümde gösterilmesi gerekir; bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; Mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan bilirkişi raporunda A ile işaretli yapının davalı ...' a, B ile işaretli yapının ...' a ve C ile işaretli yapının ...' a ait olduğunun kabul edildiği, ancak muhdesat oranlamasının yukarıda değinilen ilkelere aykırı yapıldığı anlaşılmıştır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden her bir muhdesatın arzın (zeminin) değerine oranı bulunarak satış bedelinin dağıtılmasında nazara alınması gerekirken bilirkişinin yanılgılı değerlendirme ile hesapladığı orana atıf yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.Somut olayda, davalılardan ... ve ......
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın muhdesatlarla birlikte satılarak giderilmesine dair verilen 03.04.2014 tarihli karar, Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 2014/10984 Esas; 2014/14655 Karar sayılı ilamı ile “davacı vekilinin dava dilekçesinde muhdesat iddiasında bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 01.11.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının taşınmazı zeminde kullanım durumunun % 61, davalının kullanım durumunun % 39 olduğu belirtilmiş ve bu oran muhdesat oranı kabul edilerek hüküm kurulduğu görülmüştür. Mahkemece Dairemizin yukarıda değinilen ilkeleri doğrultusunda muhdesat oranlaması yapılması gerekirken tarafların dava konusu taşınmazda kullandıkları fiili zemin durumuna göre oranlama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; tarafların dava konusu taşınmazda paylı malik oldukları ve zeminde farklı yerleri kullandıkları anlaşılmakta olup, kullandıkları yerler tanık beyanları ve bilirkişi raporlarıyla belirlenmiştir. Bu alanlardaki ağaçların sayıları da ziyaretçi bilirkişi raporu ile ayrı tespit edilmiş olmasına rağmen muhdesat değeri ayrı olarak tespit edilmemiş, oranlama yapılmamıştır....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu 6166 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan üç katlı binanın gerek davacının gerekse davalının kabulünde olduğu üzere davalı ...'a ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde inceleme yapılarak satış sonunda elde edilecek bedelin muhdesata isabet eden kısmının muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....