WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesat belirtmesi, Türk Medeni Kanununun 684. maddesine sınırlama getirerek muhdesat konusu ile arazinin bütünleşmesine engel olduğundan, arazi sahibinin mülkiyet hakkını ileri sürmek suretiyle ve muhdesat bedelinin hak sahibine ödenmesi koşuluyla mahkemeden terkin talebinde bulunulması da olanaklıdır. Somut olayda; mülkiyeti davalı Hazine adına olan 1709 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde zeytin ağaçlarına ilişkin olarak davacılar lehine yer alan muhdesat şerhinin bedeli ödenmesi şartıyla terkini talep edilmiş ise de şahsi hak sahibi davacıların şerhin terkini istemli bu davayı açmakta hukuki yararları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince, davalılardan ...’ın davaya konu taşınmazlardan 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kargir tek katlı evin kendisine ait olduğunu iddia etmesine rağmen 124 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgili muhdesat oranlaması hesaplanmamıştır....

      Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu 273 ada 39 parsel sayılı taşınmazda bulunan besi ahırı ve evin kenarındaki salon ile 1 adet elma, 1 adet kayısı, 1 adet asma ve 78 adet zeytin ağacının davacıya ait olduğu, son tapu kaydına göre davacı ile birlikte hissedar olan ... tarafından muhdesat iddiasının kabul edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonucunda taşınmazın üzerindeki tüm muhdesatların ve arzın değeri ayrı ayrı hesaplanıp, taşınmazın toplam değerinin bulunması ve davacı ...'...

        Satış bedelinin paylaştırılmasına yönelik muhdesat oranlarının hükümde infazda tereddüde yol açmayacak şekilde açık ve eksiksiz olarak gösterilmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın tarla vasıflı olduğu, tapu kaydında taşınmaz üzerinde bulunan kargir evin ... oğlu ...’a ait olduğu yönünde şerhin bulunduğu, muhdesat aidiyetinin tüm taraflarca kabul edildiği sabittir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporunda; taşınmaz üzerinde bulunan bina ve ağaç bedellerinin, ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle hesaplanmadığı, mahkemece kurulan hükümde de muhdesat oranının yüzdelik (%...) oran olarak gösterilmediği anlaşılmaktadır....

          Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece, öncelikle muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair tüm tarafların beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalılara muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmak için uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenilmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davalılara aidiyetine karar verilmesi halinde; yine yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla yetinilerek yazılı...

            Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde davalı ...’nın muhdesatı mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı anlaşıldığından, yukarıda yazılı olan ilkeler doğrultusunda dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; ... 1....

                Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                  Ne var ki; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazdaki davacılara ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat bedeli ile arz bedeli toplamının taraflarının tapudaki payları nispetinde oranlanması doğru değildir. Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın ayrı ayrı değerlerinin tespiti yapılarak, bu değerlerin toplanması, bulunan değerin ne kadarının arsaya ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi, satış sonucu elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranların esas alınarak muhdesata isabet eden kısmın oranı belirtilerek açıkça hüküm sonucunda gösterilmek suretiyle muhdesat sahibi paydaşlara; geri kalan bedelin ise yine oranı gösterilmek suretiyle tüm paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekmektedir....

                    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (Ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (Muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (Ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı ...'nın temyiz aşamasında dava konusu taşınmazda bulunan 3 katlı yapı için muhdesat iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu