Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ... payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil... üçüncü şahsa ... olduğunun anlaşılması halinde... kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek... ... satış bedelinden ... vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç....gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ... olduğu konusunda uyuşmazlık olup... bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) ... iddia etmeleri... öncelikle... uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde...paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere ...'... .... maddesi uyarınca uygun ... süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde...konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; davalı ... keşif sırasında muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı ve diğer davalılar itiraz etmemişlerdir. Alınan bilirkişi raporunda muhdesata ilişkin tespit yapılmış olsa da muhdesat oranları kurulmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; satışına karar verilen 847 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve bilirkişi tarafından kıymeti belirlenen binalarla ile ilgili olarak yukarıda açıklandığı şekilde söz konusu muhdesatın taşınmazın toplam değerine oranı konusunda ek rapor alınarak oran kurulmak suretiyle satış bedelinin paylaştırılması sırasında bu oranın nazara alınarak muhdesat oranının muhdesat sahibi paydaşa, arz değerinin de paydaşlara tapudaki hisseleri oranında dağıtılmasına karar vermek olmalıdır....
Yukarıda değinilen ilkelere göre muhdesat oranı doğru bir şekilde hesap edilerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, denetime elverişli olmayan kök ve ek bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, muhdesat oranının hüküm sonucunda gösterilmemesi, satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının yazılmaması, satış bedelinin paydaşlara tapudaki payları oranında değil de muhdesat oranları gözönüne alınmak suretiyle tespit edilecek orana göre kararlaştırılmaması ile taşınmaz satış bedeli üzerinden alınan binde 11,38 harcın yine aynı oranda paydaşlardan alınmasına ve vekalet ücreti ile yargılama giderinin paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlardan alınmasının kararlaştırılması da doğru görülmemiştir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; dava konusu 125 ada 147 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalılardan ...’e ait olduğu .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/220 E. - 316 K. sayılı ilamı belirlenmiş olup mahkemece muhdesatın bedelinin davalı ...’e verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Şöyle ki, bilirkişi tarafından dava konusu 125 ada 147 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ...’e ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat değeri sadece arz değerine oranlanmak suretiyle hatalı oran belirlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece hatalı şekilde oran kurulan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak taşınmazın satışından elde edilecek bedelin muhdesat iddiasında bulunan paydaşlar lehine belirlenecek muhdesat oranı doğrultusunda, öncelikle muhdesat sahibi davalıya ödenmesi, kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler gözetilmeden, mahkemece satış bedelinin paydaşlara tapu kayıtları ve hisseleri oranında paylaştırılması doğru olmamıştır. Bunun yanı sıra; davacı taraf dava dilekçesinde, 15 parsel sayılı taşınmazın da ortaklığının giderilmesini talep ettiği halde mahkemece, söz konusu taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....
HD'nin 2016/1418 Esas 2018/128 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davaya konu taşınmazın paylı ve elbirliği mülkiyetine tabi olmasına ve tapudaki şerhin satışa engel olmamasına göre mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Ancak; Muhdesat yönünden mahkemece yukarıda açıklandığı gibi inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken verilen karar hatalı olmuştur. Şöyle ki; mahkeme gerekçesinde kesinleşen mahkeme ilamına göre muhdesat iddiasının kabul edildiğini belirtmiş ancak hüküm fıkrasında bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır. Atıf yapılan raporda ise kesinleşen ilam dışında kalan yapılar yönünden de muhdesat bedeli muhdesat sahibine ödenmesine şeklinde tevzi tablosu hazırlanmıştır....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Somut olaya gelince; davalı ...’ın dava konusu taşınmazlardan 83 ve 169 parseller üzerindeki ağaçlar bakımından muhdesat iddiasının bulunduğu, mahkemece bu iddianın diğer taraflara sorularak kabul edilmemesi halinde muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak için davalı ... vekiline süre verilmesi, kabul edilmesi halinde ise ait olduğu iddia edilen ağaçların muhdesat oranı belirlenerek hüküm kurulması gerektiği anlaşıldığından mahkemece muhdesat iddiası değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.Öte yandan miras bırakan ......
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olayda; davalı R.....