Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. -//- Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

    Şöyle ki; 1) Dava konusu muhdesatın yüzölçümünün tespiti için alınan 28.10.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda muhdesat alanının 106,88 m² olarak belirlendiği; 12.08.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporunda muhdesat alanının 171,00 m² olarak tespit edildiği; 06.09.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda ise muhdesat alanının 178,00 m² olarak belirlenerek taşınmaz bedelinin hesaplandığı anlaşılmakla fen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin yapılan hesaplama sonucunun hükme esas alınması, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19. maddesine 5177 sayılı Kanun ile eklenen fıkrasında "Başkası adına tapulu, sahipsiz veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir." hükmü düzenlenmiştir....

      Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların payına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup; somut olayda muhdesatın değerinin tamamı üzerinden davacının sorumlu tutularak eksik harcın tamamlatılmasının istenmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, tespit edilen muhdesat değeri 240.000,00 TL'den dava konusu taşınmaz tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğundan tapudaki paylar göz önünde bulundurularak davacının payı oranına karşılık kısım düşüldükten sonra kalan değer üzerinden hesap edilecek harç tamamlatılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı vekili temyiz dilekçesinde, imar izni bulunmayan, paydaşların muvafakat vermediği ve ekonomik değeri bulunmayan yapıların yüksek değer tespitiyle muhdesat kabul edilmesinin ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasının doğru olmadığını, taşınmazın kıymet takdirinin satış aşamasında yapılması gerektiğini gerekçe göstererek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın arzın değerinin düşük tespit edildiğini, üzerindeki yapıların değerinin ise yüksek gösterildiğini belirterek, bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeter nitelikte olmadığından, ayrıca Hazine harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığından kararın bozulmasını talep etmiştir. Davalı ...Ş vekili, kararın onanmasını talep etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

          a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır. 12.10.2015 tarihli inşaat ve fen bilirkişisi raporunda taşınmaz üzerinde bulunan zemin ve 3 kattan oluşan yapının değerinin 209.000,00TL, taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı fabrika binasının değerinin 348.480,00TL olduğu ve taşınmazın zemin değerinin 3.103.550,00TL olduğu belirlenerek paydaşlara payları oranında verilmesi gereken satış bedelinin belirlendiği, ne var ki yapılan muhdesat oranlamasının yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yapılmadığından doğru olmadığı ve mahkemece hüküm kurulurken muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerektiği düşünülmeksizin infaza elverişli olmayacak şekilde muhdesat oranı belirtilmeksizin muhdesat bedelinin, muhdesat sahibine ödenmesi şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1esas, 2021/203 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat talebinin reddine karşı, davacı vekili ile davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacıların muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE, -Terditli sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....

            Mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait ... parsel sayılı taşınmazdaki; *... tarihli bilirkişi raporunda A ve A1 harfleri ile belirtilen ve ... kullanımında olan inşai ve zirai muhdesatın sermayeye esas değerinin ... TL; B ve B1 harfleri ile belirtilen ve ... kullanımında olan inşai ve zirai muhdesatın sermayeye esas değerinin ... TL; C ve C1 harfleri ile belirtilen ve ... kullanımında olan inşai ve zirai muhdesat değerinin ... TL; olarak tespitine, *Davacı ...'ın ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait ... ada ... parsel sayılı taşınmazda kullanımında olan inşai ve zirai mudesatın sermayeye esas değerinin ... TL olarak tespitine 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.'...

              Hukuk Dairesi tarafından paydaş olmayan muhdesat sahibine pay verilemeyeceği, arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edilip, taşınmazın tüm değerinin bulunacağı, bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerektiği hususu belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ortaklığın satış sureti ile giderilmesine, taşınmazdan elde edilen satış bedelinden % 0,0255'lik kısmının muhtesat sahibi davalı ...'e verilmesine, geri kalan kısmının taraflar arasında tapudaki payları oranında dağıtılmasına, karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Muhdesat Tespiti KARAR : İzmir 17....

                Somut olaya gelince; bozma ilamına uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmemiş, usulüne uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılamamıştır. İnşai ve zirai bilirkişilerin müştereken düzenledikleri 29.01.2018 tarihli raporda; davacıya ait muhdesatın değerinin 141.475,00TL; davalıya ait muhdesatın değerinin 540TL; davaya konu 1310 ada 11 parsel sayılı taşınmazın toplam değerinin ise 199.800,64TL değerinde olduğu belirtilmiştir.Buna göre; davacıya ait muhdesatın taşınmazın toplam değerine oranı % 70,8; davalıya ait muhdesatın taşınmazın toplam değerine oranı % 0,27 olduğu, satış bedelinin % 70,8'inin davacıya, % 0,27’sinin davacıya ödenmesinden sonra bakiye satış bedelinin taraflara tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerektiği halde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu