Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 263 ada 11 parselin 200 m² si ve 259 ada 159 parselin 621,92 m² si bağ olarak değerlendirilerek bedel belirlenmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bağın kuru şartlarda ve bakımsız olarak nitelendirildiği, bu nedenle minimum verimin biraz üstünde verim getireceğinin belirtilmesi karşısında bağın ekonomik ömrünü tamamladığı dikkate alınarak taşınmazların tamamı kuru arazi olarak değerlendirilip zeminin değerinin buna göre tespiti ile varsa bağ omcaları için odun değeri, diğer meyve ağaçlarına ise maktuen değer verilmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dosyadaki kıymet takdir komisyonu raporuna göre, taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesat enkazının mal sahibine bırakıldığı belirtilmiş ise de, malikin enkazı almaya zorlanamayacağı kıymet takdir komisyonu raporuna itiraz etmediği ve dava konusu yapmadığı gözetilerek enkaz değeri tespit edilip kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan muhdesat tespiti davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılardan ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ne var ki, davalılardan ... tarafından mahkemesine sunulan ve kimlik tespiti yapılan 22.02.2019 tarihli dilekçeyle temyizden feragat ettiklerini bildirmiş, dilekçe Dairemiz'e gönderilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının usulden reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, davalı ...’un taraf sıfatı bulunmadığından aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile 3232 sayılı parsel üzerinde bulunan binanın bodrum ve zemin katlarındaki depo ve dükkanların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile tapu siciline muhdesat belirtmesinin işlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve ... vekilleri temyiz etmişlerdir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlaşılmalıdır. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır....

              Taşınmazın değerinin tespitinin satış aşamasında daha önem arz ettiği, taşınmaz üzerinde ortaklardan birisi veya birkaçına ait muhdesat olması durumunda dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilmek suretiyle belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunup, bulunan bu değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenerek satış sonrasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılarak, muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında (ortaklara) dağıtılacağından arzın ve muhdesatın değerinin gerçek olarak tespitinin önem arz ettiği, somut olayda herhangi bir muhdesat iddiasının olmadığı anlaşılmakla, ortaklığın giderilmesi davasında alınan bilirkişi raporlarının taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı hususunun tespitinde önem arz ettiği söz konusu olduğundan, davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin...

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usule ve esasa aykırı olduğunu, davaya konu muhdesatın yapımında müvekkilinin de katkısı olduğunu, mahkemece muhdesatın kim tarafından, hangi gelirle yapıldığının doğru tespit edilmediğini, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkilinin payına isabet eden dava değerinin hesaplanmadığını, bunun yanında davaya konu muhdesatın müştemilatının ne olduğunun belirsiz olduğunu, hüküm fıkrasında bahsi geçen müştemilat hakkında dosya kapsamında hiç bir bilgi olmadığını, kararın bu yönüyle infazda tereddüt oluşturduğunu, ayrıca mahkemece vekalet ücreti, harç ve yargılama gideri hakkında davalının payına isabet eden muhdesat değeri değil taşınmaz değerinin hesaplanmasının da hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir....

              Dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. 22/12/1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi, Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçlan anlamak gerekir. Muhdesat; yeniden meydana getirilmiş şey demektir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece bir şahsi haktır. Tespit davaları, kendine özgü davalardan olup, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re’sen gözetilir....

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girilmesinden önce açılan davalarda muhdesatın değeri sulh mahkemesinin görevine giriyorsa olay bir hadise olarak sulh mahkemesinde çözümlenir. Aksi halde muhdesata ilişkin uyuşmazlığı çözme işi asliye hukuk mahkemesinin görevine girer. HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra ise değere bakılmaksızın muhdesatın kime ait olduğunun tespiti konusunda davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir....

                  UYAP Entegrasyonu