Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan zemini Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti ile bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan zemini Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti ile bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Muhdesat Tespiti KARAR : Manisa 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zemini Hazineye ait olan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekili ile davalı Maliye Bakanlığı Temsilcisi tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, zemini Hazineye ait olan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat bedelinin tahsili işlemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı Maliye Bakanlığı Temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor uyarınca muhdesat bedelinin tespiti ile davalı ...'nden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      UYAP üzerinden incelenen ortaklığın giderilmesi dosyasında davacının T1 davalıların, T4, T1 T9 T8 T6 ve T10 oldukları, dava konusunun Kayseri İli Yahyalı İlçesi İsmet Mah. Karakaya Mevki 628 ada 173 parsel, 718 ada 12 ve 14 parsel, 719 ada 4,5 ve 8 parsel, 720 ada 1 parsel ve Fetullah Mah. 151 ada 12 parsel, 148 ada 274 ve 275, İsmet Mahallesi, Berdiligöl Mevkii 627 Ada 6 Parsel, Fetullah Mah. Altıark Mevkii 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazların satılarak satış bedelinin hisseleri oranında paylaştırılması olduğu, davanın 29/11/2019 tarihli celsesinde, davacı vekilinin, muhdesat iddiasını kabul etmediklerini beyan ettiği görülmüştür. Davalı T1 muhdesat iddiası için dava açmak üzere 29/11/2019 tarihli celsede kesin süre verilmiş, bunun üzerine ortaklığın giderilmesi dosyası davalı T1 eldeki muhdesat tespiti davasını açmıştır. Davalı T10 ile davalı T6 vekili, 25/12/2019 tarihli dilekçeleri ile davayı kabul etmişlerdir....

      Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır....

        Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalılara muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davalılara aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuşçasına davaya devam edilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden yazılı...

        Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez. Hemen belirtmek gerekir ki hukuki yarar dava koşuludur. Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda, fen, ziraat ve makina bilirkişiler tarafından sunulan 12.10.2015 tarihli rapor ve ekinde bulunan dava konusu taşınmaz ve makinalara ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmayan fotoğraflara göre; aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen ... makinadan alınan 2007 model ..., ..., ..., ..., ......

          Somut olaya geçmeden önce muhdesat kavramına kısaca değinecek olursak, muhdesat; 22/12/1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere, bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Somut olayda; 285 ada 1 parselde bulunan arsa, dava dışı belediye tarafından kamulaştırılmış olup, mülkiyeti belediyeye aittir. Arsa üzerindeki yapının bedeli ise, belediye tarafından davalıya ödenmemiş olup taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık bu yapının kime ait olduğunun tespitine ilişkindir. Davacı, davalının vekili olan .... tarafından 279 ada 27 parseldeki arsa ve 285 ada 1 parsel üzerindeki yapının kendisine satıldığını, 285 ada 1 parseldeki yapının tarafınca kullanıldığını iddia etmiş; davalı ise davaya konu yapının satılmadığını, davacı tarafça rızası olmaksızın kullanıldığını, yapının kendisine ait olduğunu savunmuştur....

            Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; “..hukukumuzda çifte mülkiyet kabul edilmemiş olup taşınmaz üzerindeki her türlü muhdesat ve yapılar arzın mülkiyetine tabidir. Başka bir deyişle bütünleyici parça niteliğindedir. Bu nedenle, binadaki belli bir bölümün bir tarafa aidiyeti ile onun adına tescili ayrık durumlar hariç (Kat Mülkiyeti Kanunu) yasal açıdan mümkün değildir. Ancak sonradan inşa edilen bölüm veya kat bakımından koşulların varlığı halinde bedel talep edilebileceği kuşkusuzdur. Kaldı ki; somut olayda taraflar arasında görülen ve çekişme konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin kesinleşen ilamda "çatı katına ilişkin yapı bedelinin" zemine ilişkin mülkiyet değerinden ayrı değerlendirmeye tabi tutulduğu görülmektedir....

              belirtilen ve yapılacak keşif ile tespit edilecek muhdesatın tespiti ile bunların kendisine aidiyetine karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu