Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki vakıf şerhinin ve haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11/06/019 gün ve 2016/13761 Esas, 2019/5084 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ve asli müdahil tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

    Dava konusu taşınmazın Kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydında taşınmaz üzerinde bulunan evin Ali evlatları Osman ve İbrahim Tokatlı'lara ait olduğu şeklinde muhdesat şerhi bulunduğu görülmekte olup davalının kayıt maliki davacı ile birlikte muhdesat şerhi lehdarı olduğu görülmektedir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere eşya hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet ya da sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece kişisel bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 729. maddelerinde açıklanmıştır....

    Davacı Hazine'nin temyizi taşınmazın beyanlar hanesine davalı lehine verilen muhdesat şerhinin hatalı olduğuna ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİK ŞERHİNİN DÜZELTİMİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 5831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca ... adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydına konulan zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        aralarındaki muhdesat bedelinin ödenmesi davasına dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01/10/2013 günlü ve 2012/398 E. - 2013/404 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 18/05/2015 günlü ve 2014/13770 E. - 2015/8748 K. sayılı ilama karşı davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

          muhdesatlar ayrıca belirtilerek (K) ve (L) harfli yerlerin ......, (A) ve (B) harfli yerlerin ..., (C) ve (D) harfli yerlerin ..., (E) harfli yerin .... ve ...., (F) harfli yerin ..., (G) ve (H) harfleri ile gösterilen yerlerin ...’na ait olup bu yerin içerisindeki 1000 m²’lik kısmın ......’a köy senedi ile devredildiği ve alakasını kestiği, çalışma tarihinde ..... ve..... tarafından kullanıldığı şerhinin beyanlar hanesine verilerek Hazine adına tespitinin yapıldığı ve kesinleştiği, 2009 yılında Ek 4. maddeye göre yapılan güncelleme çalışmasında, sadece (G) ve (H) harfleri ile gösterilen yerin ...’na ait olup ..... tarafından kullanıldığının şerh verildiği, dolayısıyla fiilî kullanıcılar ve muhdesat sahiplerinin bu taşınmazın tamamı veya bir kısmında davacı gerçek kişinin kullanıcı olduğuna dair beyanlarının bulunmadığı gibi davacı vekilinin örneklerini sunduğu belgelerin de yukarıda açıklandığı üzere noterlikçe düzenlenen veya muhtarlıkça tasdik edilen bir belge olmadığı anlaşıldığına...

            Yönetimi 06/06/2013 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın sınırındaki Devlet ormanının devamı niteliğinde olmasına rağmen zeytinli tarla olarak tescil edildiğini ve parsel üzerindeki zeytin ağaçlarına dair muhdesat şerhi konulduğunu belirterek tespitin ve muhdesat şerhin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini alep etmiştir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; hükmü temyiz eden .... vekili, müvekkillerinin murisi ...'in dava konusu taşınmazda paydaş olduğunu; ancak, isminin tapuda "İbrahim", soyadının "Kanber" olarak yazıldığını, taşınmazla ilgisi olmayan ...'e ait ..... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1186-1092 E.K. mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen kişiler davalı olarak gösterilerek davaya devam edildiğini ileri sürmüştür. Temyiz eden .... vekili 29.04.2016 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazda ..... oğlu ... şeklinde isim düzeltilmesi yapıldığına dair tapu kaydını dosyaya sunmuştur. Gerçekten de, .... üzerinden yapılan .... incelemesine göre, dava konusu 5841 ada 4 parselin 84/619 paydaşının temyiz edenler murisi ..... oğlu ... olduğu anlaşılmaktadır....

                nun 1975 yılından beri kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına; anılan parselin dava konusu edilmeyen (A), (B) ve (D) harfleri ile işaretli kısımları yönünden kullanıcı ve muhdesat şerhlerinin aynen korunmasına; 6791 ada 2 parsel hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4.maddesine göre yapılan kadastro tespitinin (A) ve (B) harfleri ile işaretli kısımlar yönünden iptali ile, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve fen bilirkişisi ,,,,,'ın 07.07.2015 tarihli ek rapor ve ekindeki krokide (C/5) ile gösterilen 0,65 metrekarelik kısım, (C/4) ile gösterilen 4,44 metrekarelik kısım davacı ...'nin; (A) ile gösterilen 403,35 metrekarelik yerin 1/4'er hisselerle ..., ..., ..., ...'ların; (B) ile gösterilen 222,56 metrekarelik yerin ise ...'in kullanımında olduğu şerhlerinin yazılmasına, davacı ...'...

                  Bu durumda yapılması gereken, iddialar doğrultusunda, güncel tapu kaydında muhdesat sahibinin Necmettin oğlu Şaban Zırh olarak gözükmesine göre, Necmettin oğlu Şaban Zırh olan kaydın Şaban Yılmaz Zırh olarak düzeltilmesine olanak verilmesi ile sonucuna göre muhdesat bedelinin muhdesat sahibine ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı T6'ın istinaf itirazlarının kabulü ile, HMK'nın 353/1- a-(6) maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden değerlendirilerek bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu