Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taşınmazların 1999 yılında yapılan genel kadastro sırasında muhdesat şerhinin verildiği, 5831 sayılı Yasa gereğince kadastro işlemi yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 15/11/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Davacı ... taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan ve davalılar adına yazılan muhdesat şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 153 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde bulunan şerhin iptaline, taşınmazın diğer tüm nitelikleri ile tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, 25.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.2.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında şerhin silinmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı beyanlar hanesinde davalı yararına yazılan muhdesat şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Mahkemece, dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Gerçekten; 6 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde “üzerindeki kerpiç ev Nasuhoğlu Derviş ...’e aittir.” şerhi bulunmaktadır. Bu şerh, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesine göre yapının parsel malikinden bir başkasına ait olduğunun saptanması üzerine konulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ BEYANLAR HANESİNDEKİ MUHDESATŞERHİNİN İPTALİ VE DAVACI ADINA ŞERH VERİLMESİ İSTEMİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 108 ada 5 parsel sayılı 7.378,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... mirasçıları adlarına tesbit edilmiş; tutanağın beyanlar hanesinde, krokisinde (A) harfiyle gösterilen evin ... oğlu ...'a, (B) harfiyle gösterilen ev ve ahırın ... kızı ... ve ... oğlu ...'a ait olduğu gösterilmiştir....

          İlçesi Ormanseven Mahallesi 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı muhdesat şerhinin düzeltilerek müvekkili davacıya ait olduğunun tespit ve tesciline, ayrıca beyanlar hanesine bu hususta şerh düşülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Çekişmeli taşınmazın tespit sırasında üzerindeki muhdesatların davalı şirkete ait olduğu belirtilmek suretiyle davacı Hazine adına tespit edilmiş, davacı Hazine vekili tarafından yasaya ve eylemli duruma aykırı olarak beyanlar hanesinde yer alan muhdesat şerhinin iptali istemiyle eldeki dava açılmıştır. Diğer bir anlatımla davacı Hazinenin taşınmazın aynına yönelik bir talebi bulunmamaktadır. Taşınmazlar başında yapılan keşif sonucunda zirai, inşaat ve harita mühendisi bilirkişileri tarafından verilen müşterek rapor ile zirai bilirkişi tarafından verilen 28.10.2014 havale tarihli raporda taşınmazların üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki ağaçların yaşı, cinsi ve sayıları ile kargir bina gösterilmiştir....

            Davacı, davalıların mera niteliğindeki taşınmazı zeytinlik olarak kullanmaları nedeniyle elatmanın önlenmesini istemiş, dava dilekçesinin sonuç kısmında da “mera üzerinde bulunan bina, muhdesat ve var ise tecavüzlü yerleri çevreleyen tel örgü vs.nin kaldırılmasına “kal’ine” karar verilmesini talep etmiştir. Burada muhdesat kavramı ve taşınmaz üzerindeki muhdesattan neyi anlamak gerektiği üzerinde kısaca durulmalıdır. Muhdesat sözcük olarak, sonradan yapılan şeyler anlamına gelmektedir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatta o taşınmazın doğal yapısı niteliğinde olmayan, onun üzerine sonradan tesis edilen bina, tel örgü, çit gibi yapıları kapsadığı gibi taşınmaz üzerine dikilen ağaçları da kapsar. Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarında da muhdesat kavramı içerisine daima bina ve ağaçlar dahil edilmiştir. Davacının yukarıda değinilen dava dilekçesinin sonuç kısmındaki kal’ini istediği muhdesat ifadesinin, elatmanın nedenini de oluşturan ağaçları da kapsadığı kuşkusuzdur....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın muhdesat bilgileri hanesindeki "Bekir evlatları ... ve ... kullanımındadır" şerhinin iptaline, davacı kullanımında olduğu şerhinin mevcudiyetine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın davacı tarafından bahçe yapılmak suretiyle işgal edildiği ve ecrimisil bedellerinin ödendiği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                Davalı Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından hakkında Gürün ilçesi Reşadiye Köyü 122 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğunu kendisinin evrakta sahtekarlık yaparak ve insanları kandırarak muhdesat kaydını kendi adına yaptırdığı iddiası ile muhdesat şerhinin kaldırılması amaçlı dava açtığını, öncelikle muhdesat şerhinin kaldırılması ya da muhdesatın tespiti davası açılmasının ön şartı ortaklığın giderilmesi davası açılması ya da dava konusu yer üzerinde kamulaştırma işleminin yapılması gerektiği, davanın öncelikle dava şartı olmadığından reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi tarafından; davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                Dava, beyanlar hanesindeki kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlaşılmalıdır. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu