WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, dava konusu 140 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı Hazine haricinde dava dışı ... ... da paydaş olduğuna göre kullanım şerhinin yalnızca Hazine hissesi üzerine verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerine verilmesi isabetsiz olup, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün 2. fıkrasının 2. paragrafında “Dava konusu ... İli Ceylanpınar İlçesi ... Mahallesi 140 ada 7 parsel saylı taşınmazın toplam 2400 hisse olmak üzere 2139 hissesi ... ..., 261 hissesi Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesinin silinerek tapu kaydının beyanlar hanesine” ifadesinden sonra “23.04.2015 tarihinde ... kızı ...'ın (39595488764) kullanımındadır ve üzerindeki muhdesat ... kızı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetlik şerhinin değiştirilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile bir kısım davalı gerçek kişiler ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 02.04.1998 tarihli dilekçelerinde ... Köyünde 2/B niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 125 ada 36, 37, 38 ve 39 parsellerde davalılar lehine zilyetlik şerhi bulunduğunu, oysa ... ... mirasçılarının zilyet olduğunu bildirerek zilyetlik şerhinin iptali ile davacılar lehine şerh konulmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyet işlemlerinin iptaline, davacıların zilyet olduğunun yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile bir kısım davalı gerçek kişiler ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

      Bir taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise, bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebinin belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesinin yasal dayanağı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19.maddesiyle Türk Medeni Kanununun ilgili maddeleri ve ayrıca özel bazı yasalar ile tapu sicil tüzüğüdür. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33. maddesi hükmünce bu kanunun 14, 15,17, 18, 20 ve 21. maddelerinin kadastro çalışma alanı dışında bulunan yerlerdeki taşımaz mallar hakkındaki davalarda da, uygulanacağı kabul edilmiş, diğer bir anlatımla, Kadastro Kanununun 19. maddesi genel hükümler arasında sayılmamıştır. Dolayısıyla Kadastro Kanununun uygulanmasını gerektirmeyen bir alanda yasanın 19. maddesine dayanılarak muhdesat belirlenmesi yapılamaz....

        Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 135 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit edildiği tespite davacı ...’ın itiraz ettiği, Kadastro Mahkemesinin 1998/26 Esasında kayıtlı davada 135 parselin Hazine adına tesciline karar verildiği, taşınmazın tapulama tutanağında tespit sırasında yazılan muhdesat şerhinin hükme işlenmediği, hükmün davacı ... tarafından temyiz edildiği, mevcut haliyle Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmektedir. Eldeki dava; Asliye Hukuk Mahkemesinde hükmün kesinleşmesinden sonra 18.10.2006 tarihinde açılmıştır....

          Ancak, taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce davalı tarafından yapılan muhdesat bulunduğu, ayrıca yine beyanlar hanesinde “3303 sayılı Yasa'nın 3.maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işleme faaliyetlerine müdahale edilmez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz” şerhi bulunduğu ve bu şerh aleyhine açılan bir dava da bulunmadığı halde hüküm kurulurken mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır....

            Bu nedenle, hüküm fıkrasının 1. bendinin çıkartılarak yerine; “Davanın kabulü ile dava konusu Urla ilçesi, Yağcılar köyü 498 sayılı parselin (A1) işaretli 1936,575 m2 ve (A2) işaretli 1225,096 m2’lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, bu bölümler üzerindeki muhdesat şerhinin silinmesine,” yine hüküm fıkrasındaki “Davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ret edilen kısım üzerinden takdir edilen 2208,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye ödenmesine” cümlesinin çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/03/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              ın kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye ve ormanlar üzerinde şagil gösterilmesi mümkün olmadığı gibi muhdesat ve kısıtlayıcı diğer şerhlerin de verilemeyeceğine, Anayasanın 169/2, 6831 sayılı Kanunun 17 ve 115. maddeleri uyarınca ancak kamu yararının sözkonusu olduğu durumlarda irtifak hakkı tesis edilebileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, satış nedeni ile Beykoz Belediyesi adına tescil edilmiş, muhdesat hanesine taşınmazın ve üzerindeki evin kullanıcısının A.. A.. olduğu şerhedilmiştir. Davacı İ.. T.., taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki kullanıcı şerhinin kaldırılarak yerine "bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı, taşınmazın kalan bölümünün ise davalının kullanımında olduğu" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                  ın işgalinde olduğu şerhinin bulunduğunu, oysa taşınmazların dedeleri olan ... ...'in 1937 yılından önce ölümü ile muris babaları ... ... ile halaları olan ... ...'a kaldığını ileri sürerek beyanlar hanesinde ... ... çocukları olan davalılar adlarına yapılan şerhin iptali ile taşınmazların yarı hissesinin kendi işgallerinde olduğu şerhinin yazılmasını istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile muhdesat şerhinin terkini isteğine ilişkin olup Dairemizin 28.03.2013 günlü 2013/2753 E.- 4644 K. sayılı kararı ile görevsizlik verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu