Paydaş olmayan muhdesat sahibi veya mirasçıları ancak paydaşlar aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat yahut alacak davası açabilir. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazda ... ve ... paydaş olarak maliktir. Paydaş ... vefat etmiş olduğundan mirasçıları olan eşi ... ile müşterek çocukları ... ve ... iştirak halinde taşınmazın malikleridir. Muhdesat sahibi müteveffa ... kızı ... ise taşınmazın paydaşı değildir. Davalılardan ... ise sadece muhdesat sahibi ... kızı ...’nın mirasçısı olup, murisinin paydaşlık sıfatı olmadığından Salih’in de taşınmazda paydaşlık sıfatı yoktur. Yukarıda da açıklandığı üzere taşınmazda paydaş ya da ortak olmayan muhdesat sahibi üçüncü kişiye satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı halde yazılı şekilde paydaş olamayan müteveffa ... kızı ...’nın veraset ilamına atıf yapılarak ...’ya satış bedelinden pay verilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu hükmün kabul edilmesindeki amaç, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kişi tarafından meydana getirilmiş muhdesat bulunması ya da muhdesatın maliklerden biri veya birkaçı tarafından meydana getirilmiş olması halinde muhdesat sahiplerinin haklarının korunması, muhdesatı meydana getirmeyen taşınmaz malik veya maliklerinin muhdesattan sebepsiz yararlanmalarının önlenmesidir. Bu amaç gözetildiğinde lafzi yorumla yetinilmemesi, ister paylı (müşterek) mülkiyet, isterse elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet esaslarına tabi olsun tespit yapılan taşınmazlar üzerinde maliklerden bir veya birkaçı tarafından meydana getirilmiş muhdesat bulunması halinde bu muhdesatın az yukarıda açıklanan hüküm gereğince tutanağın ve tapu kü-tüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekir. Dairemizin kökleşmiş uygulaması da bu doğrultudadır....
Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, iyileştirilmesini bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan paydaş koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını 6098 sayılı TBK'nun 77 (BK'nun 61) ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre isteyebilecek olup, tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
getirildiğinin tespiti ile yetînilmeli, mülkiyet olgusu doğurur şekilde aidiyet kararı vermekten kaçınılmalıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece yapılan keşif, toplanan deliller ve tanık beyanları uyarınca çekişmeli 2 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin ispatlanamamış olmasına, bakım ve onarım işleri, ince işçilik ve iyileştirici giderler gibi kalemlerin muhdesat niteliğinde bulunmadığının ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının konu olabileceğinin anlaşılmış olmasına, göre mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
İlk derece mahkemesince; keşifte dinlenilen davacı tanıklarının beyanına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan bodrum kat ile üzerindeki kat murisin sağlığında, muris ve davacı tarafından inşa edildiği, murisin ölüm tarihinde üzerinde aşağıdan itibaren sayıldığında 3. kat olan yerin inşaat halinde olduğu, bu daireyi Hüseyin Arabacı'nın düzenleyerek oturulacak hale getirdiği, bu daireyi başlı başına Hüseyin Arabacı'nın imal etmediği, sadece iyileştirmelerde bulunduğu, taşınmaz üzerine daha önce mevcut muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılmasını bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işler olduğundan, bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerden olmakla iyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz maliklerinin koşullarının varlığı halinde...
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Asıl ve birleşen dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı 39693 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında taraflar arasında İzmir 4....
Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....