"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Ve Muhdesat Şerhinin Terkini Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dilekçesinde, hakkında......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı tarafça muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmış ise de dava konusu taşınmazın bağımsız bölüm olup muhdesat niteliğinde olmadığı, bu durumda davacının tapu iptali ve tescil davası açabileceği, eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen iyileştirmelerin sebepsiz zenginleşme davasına konu olabileceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili yukarıda IV-B bölümünde belirtilen sebeplerle kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muhdesatın tespiti talebine ilişkindir. 2....
Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararları bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla yerel mahkemece davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından hükmün kaldırılarak davacının davasının hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine dair yeniden hüküm tesis edilmiştir....
Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yararları bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla yerel mahkemece davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından hükmün kaldırılarak davacıların davasının hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine dair yeniden hüküm tesis edilmiştir....
Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren kimse tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip kapsamında taşınmazın satıldığı anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; davacı dava konusu 207 parsel sayılı taşınmazda tapu kayıt malikleri arasında değildir....
Mahkemece, teraslama çalışmasına ilişkin isteğin taşınmazın ihyası niteliğinde olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği eda davasına konu edilebileceği, bu istek dışındaki talepler bakımından kabul kararı verildiği açıklanarak, davanın kabulüne, adet ve nitelikleri 22.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen muhdesatların davacıya aidiyetinin tespitine dair kararı, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.03.2019 tarihli ve 2016/2654 Esas, 2019/2678 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 1....
Bir alacağın İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek bir alacak olabilmesi için iflastan önce doğması gerekmektedir. Eğer alacak iflastan önce doğmamışsa bu durumda alacak, müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğinde olacaktır. Ticaret mahkemelerinin görevli olması için davanın İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek bir alacak olması gerekmektedir. Şayet alacak iflastan önce doğmamışsa bu durumda alacak, müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu bir alacak olacağından görevli mahkeme ticaret mahkemeleri olmayacaktır. Dosyanın incelenmesinde davacının davaya konu ettiği alacak müflisin iflasından önce doğan bir alacak olmayıp, müflisin iflasından sonra doğmuştur. Davacı taraf ile müflis arasında imzalanan sözleşme ön ödemeli konut satış sözleşmesi niteliğindedir....