Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigortaya başvurulduğunu ve hadisede sigortalımıza ait araç sürücüsünün kusuru bulunmadığında ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle oluşan geçici ve kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle doğan maddi zararının tazminini, ayrıca müvekkilinin kaza sonucunda yaşadığı üzüntü nedeniyle manevi tazminat taleplerinin kabulünü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle araç işleteni olan davalıya karşı açılan defin masrafı dahil maddi ve manevi tazminat davasının reddine, desteğin kusurunun 3. kişi konumundaki davacıya yansıtılamayacağından ötürü sigorta şirketi yönünden açılan maddi tazminat davasının kabulüne, 10.000,00 TL maddi tazminatın kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, defin masrafı yönünden miktar belirtilmeksizin sigorta şirketine karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, diğer davalı bakımından açılan maddi ve manevi tazminat davasının da kabulüne kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur....

      verilmesine, 5- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 vekalet ücretinin, (Gümrük Müsteşarlığı T6nün 7.045,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6- Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat toplamı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/3....

      sorulup araştırılarak ve konuya ilişkin olarak anılan kurumlarda bulunan müzekkere, tutanak ve benzeri tüm belgelerin onaylı birer sureti de dosya içerisine alınarak, soruşturma aşamasında düzenlenen muhafaza altına alma tutanağı, teslim tesellüm tutanağı ve olay yeri tespit yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında imzası bulunan personel ile Başkale 1....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir....

        reşit olması nedeniyle C.Başsavcılığımızca alınan ifadesinde şüpheliden şikayetçi olduğunu ve uzlaşmak istediğini bildirmiştir. ...Şüphelinin eyleminin TCK'nun 89/1 maddesinde belirtilen şikayete ve CMK'nun 253 maddesinde belirtilen uzlaşmaya tabi suçlardan olması ve tarafların C.Başsavcılığımızca yapılan uzlaşma teklifini kabul etmeleri nedeniyle görevlendirilen uzlaştırmacı tarafından, taraflar arasında "müşteki..., şüpheli tarafından maddi ve manevi tazminat taleplerine karşılık ...IBAN numaralı hesabına 06/06/2014 tarihinde 1000 TL ödemesi durumunda şüpheli hakkındaki şikayetinden, maddi ve manevi tazminat taleplerinden vazgeçeceğini bildirmesi" şeklinde uzlaşma sağlanmış ve buna ilişkin uzlaştırmacı tarafından düzenlenen rapor C.Başsavcılığımızca incelendiğinde hukuka uygun olduğu ve tarafların özgür iradelerine dayandığı anlaşıldığından imzalanıp mühürlenmek suretiyle onaylanmıştır....

          İyi niyetli davalıdan araç bedelinin istenmesi de mümkün olmadığı...’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki; Türk Borçlar Kanunun 219. maddesinde "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu durumda; hukuki ayıplı olarak satılan araç nedeniyle davacı alıcının akidi olan satıcı, davacının zararını karşılamak zorundadır. Öyle ise, mahkemece TBK'nun 219. md. hükümleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Davacı vekili 07/02/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; yargılamanın uzamaması için dosyaya sunulan 23.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda maddi zarar miktarının 250.000,00 TL olarak tespit edilmiş olması sebebiyle dava dilekçesinde talep ettikleri 100,00 TL'yi 249.900,00 TL artırarak toplam maddi tazminat talebimizi 250.000,00 TL olacak şekilde davayı miktar yönünden ıslah ettiklerini belirterek öncelikle ıslah dilekçemizin davalı tarafa tebliğe çıkarılmasına, dava dilekçesinde belirtilen maddi tazminat talebimizin (100,00 TL) ıslah yolu ile arttırdığımız kısım (249.900,00 TL) ile birleştirilmesi sonucu yeni maddi tazminat talebimizin 250.000,00 TL olarak belirlenmesinin ardından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile dava konusu 22/05/2017 tarihli Gebze 15. Noterliğinin 9341 yevmiye numaralı araç satış sözlemesinin FESHİNE, dava konusu 22/05/2017 tarihli Gebze 15....

              Davalı sigorta şirketi ile aralarında yapılan sulh protokolü ile davacı yanın maddi tazminat taleplerinden feragat ettiği görülmüş, davalı sigorta şirketi hakkında yapılan feragat poliçe teminat limiti ve yapılan anlaşma tutarından müteselsil sorumlu araç maliki ve araç sürücüsüne de sirayet edeceğinden davalılar ... ... ve ... ... yönünden de maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememiz manevi tazminata ilişkin kararı ise temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                AŞ aleyhine açılan, tüm davalılardan maddi ve sigorta şirketi hariç diğer davalılardan manevi tazminat istemli açılmış olup, 2018/717 E nolu kök davada 13/11/2019 tarihli oturumda maddi tazminat talebinden feragat nedeniyle eldeki manevi tazminat talebi açısından davanın tefrikine karar verilmiş, maddi tazminat açısından davanın reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir....

                  UYAP Entegrasyonu